Adli Para Cezası Nedir? Nasıl Ödenir?
Adlî para cezası, beş günden az ve kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde yediyüz- zotuz günden fazla olmamak üzere belirlenen tam gün sayısının, bir gün karşılığı olarak takdir edilen miktar ile çarpılması suretiyle hesaplanan meblağın hükümlü tarafından Devlet Hâzinesine ödenmesinden ibarettir (TCK m. 52/1).
Kanun’un gerekçesine göre, adli para cezası ilke olarak hapis cezası ile birlikte değil bu cezaya alternatif olarak uygulanacaktır. Buna karşılık ekonomik kazanç elde etme amacının güdüldüğü belli suçlarda, kanunda ayrıca gösterilmesi koşuluyla hapis ve adli para cezasına birlikte hükmedilebilecektir. Ayrıca gün para cezası sisteminin kabul edilmesiyle, para cezasının kişinin ödeme gücüne göre belirleneceği, böylece suç işleyen zengin ile fakir arasındaki eşitsizliğin giderilmiş olacağı gerekçede ifade edilmiştir. Nitekim anılan maddenin 2 nci fıkrasına göre de en az 20, en fazla 100 Türk Lirası olan bir gün karşılığı adlî para cezasının miktarı, kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak takdir edilir.
Gün para cezası sisteminde, hâkim öncelikle, TCK m. 61/1 kapsamında işlenen suç karşılığı kanunda öngörülmüş sınırlar arasında bir gün birimi belirler. Daha sonra da kişinin ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının miktarını tayin eder ve bunların birbiriyle çarpımı sonucunda da hükmedilecek adli para cezasının miktarı ortaya çıkar.
Örneğin:
İşlenen suç karşılığından gün birimini 50 gün belirlemiş olsun ve kişinin ekonomik ve diğer şahsi hallerini de göz önünde bulundurarak bir gün karşılığı adli para cezasının miktarını 20 Türk Lirası olarak tayin etsin. 50×20=1.000 Türk Lirası hükmedilecek adli para cezasının miktarı olacaktır.
Hâkim, ekonomik ve şahsi hâllerini göz önünde bulundurarak, kişiye adlî para cezasını ödemesi için hükmün kesinleşme tarihinden itibaren bir yıldan fazla olmamak üzere mehil verebileceği gibi, bu cezanın belirli taksitler hâlinde ödenmesine de karar verebilir. Taksit süresi iki yılı geçemez ve taksit miktarı dörtten az olamaz. Kararda, taksitlerden birinin zamanında ödenmemesi halinde geri kalan kısmın tamamının tahsil edileceği ve ödenmeyen adlî para cezasının hapse çevrileceği belirtilir (TCK m. 52/4).