Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

Acente Nedir? Unsurları Nelerdir?

Acente Nedir? Unsurları Nelerdir?

Bir tacir kendisine yeni pazarlar yaratmak, malların sürümünü artırmak amacıyla bağımlı tacir yardımcılarını yeni bazı bölgelere göndermek isteyebilir. Yardım­cının faaliyetleri olumlu sonuçlanmasa dahi onun masraf ve ücretinin ödemek durumundadır. Bulunduğu ülkenin başka yerlerinde, başka ülkelerde şube açmak da masraf gerektirir. Bu durumda acentelik uygun bir çözüm olarak karşımıza çıkmaktadır. Çünkü tacire peşinen külfet getirmemekte ve faaliyetlerinden olum­lu bir sonuç çıkarsa acenteye ödeme yapılmaktadır.

Tanımı, Türleri ve Uygulanacak Hükümler

TTK m. 102de tanımlanmıştır, bu maddeye göre: Ticari mümessil, ticari vekil, sa­tış memuru veya işletmenin çalışanı gibi işletmeye bağlı bir hukuki konuma sa­hip olmaksızın, bir sözleşmeye dayanarak belirli bir yer veya bölge içinde, sürekli olarak bir ticari işletmeyi ilgilendiren sözleşmelerde aracılık etmeyi veya bunları o tacir adına yapmayı meslek edinen kimseye acente denir. İki tür acente vardır: Aracı acente ve sözleşme yapmaya yetkili acente. Her iki tür, gerçek veya tüzel kişilerden oluşabilir.

Bu iki acentelik arasındaki fark, sözleşmenin şekli bakımından önem taşır. Tacir adına sözleşme yapabilecek acentelik yetkisinin yazılı şekilde verilmesi ge­rekir (TTK m.107/1). Acentenin faaliyet göstereceği belirli yer ve bölge içerisinde kendisine özgülenmiş işlem yapma veya faaliyette bulunma yetkisine tekel hakkı diyoruz. Bunun kaldırılmasına yönelik anlaşmanın da yazılı şekilde yapılması ge­rekir (TTK m.104).

Acentelik Hükümlerine Tabi Kişiler

TTK’daki acentelik hükümleri, 103 üncü maddede gösterilen kişiler hakkında da uygulanır:

  1. Yerli veya yabancı bir tacir hesabına, fakat kendi adına sözleşme yapmaya sürekli olarak yetkilendirilmiş olanlar,
  2. içerisinde merkez ya da şubesi olmayan yabancı tacirler ad ve hesabına Türkiye’de işlem yapanlar.

Acentelik Sözleşmesinin Unsurları

  1. Acente tacirin bağımsız bir yardımcısıdır. Tacirin denetimi, gözetimi, emri altında değildir. Tacire değil kendisine ait işletmesi vardır. İşletmesi genel­likle bir ticari işletme olacağından aynı zamanda tacirdir.

Tacir acenteye sınırlı bazı konularda talimat verebilir, bu onun bağımsız­lığını zedelemez. Bir tacir yardımcısına verilen ücretin şekli de o kişinin bağımsız olup olmadığı hakkında karar verilmesinde etken olabilir. Sürek­li ve düzenli para alıyorsa bu, bağımsızlık unsurunun olmadığını gösterir. Düzenli olarak değil de aracılık ettiği sözleşmeyle orantılı ücret alıyorsa bağımsız olduğu düşünülebilir.

Gerçi, TTK m.102/1’deki tanımda ücretten söz edilmemiş olmasından, üc­ret ödenmesinin acentelikte zorunlu bir unsur oluşturmadığı sonucu çıka­rılabilir gibi gözükmekte ise de aslında, hem ücretten söz eden hükümler (TTK m.113 vd.) hem acenteliğin meslek edinilmiş olması gereği hem de acenteye ait işletmenin çoğu kez ticari işletme niteliği taşıması ve acentenin tacir sıfatına bağlı olarak uygulanacak TTK m.20 hükmü, ücret ödenmesi­nin acentelik sözleşmesinde gerekli bir unsur olduğu sonucuna varılmasına neden olabilir.

  1. Tacirin işletmesine ilişkin sözleşmelerde acente ya aracılık yapar veya doğ­rudan doğruya tacir adına sözleşme yapar. Tacir için göstereceği faaliyet aracılık değil de başka bir faaliyet ise acente değildir. Örneğin, ilaç tanıtımı ile sınırlı olarak görev yapan elemanlar.
  2. Acentelik süreklidir. Acente, tek bir sözleşme için veya sayısı önceden belli olan bir veya birkaç sözleşme için faaliyet göstermez.
  3. Acentelik, süreklilik unsuruna bağlı olarak, meslek edinilmiş de olmalıdır. Arızi olarak aracılık faaliyeti acentelik olmaz; devamlı olarak o iş ile uğra­şılıyor olması gerekir. Acentenin, aynı zamanda başka bir faaliyette bulun­masını önleyen bir hükme TTK’da rastlanmamaktadır.