İftira Suçu – Anayasal Şikayet Hakkı
Sanık Hakkında Esnafları Rahatsız Etmesi Nedeniyle İhbarda Bulunulduğu Ve Mağdur Polislerin Sanığa Uyarıda Bulundukları Aralarında Tartışma Yaşandığı
Sanığın Hakaret Ve Tehditte Bulunduğuna Dair Tutanak Da Düzenlenmediği
T.C YARGITAY
16.Ceza Dairesi
Esas: 2015 / 3191
Karar: 2015 / 1909
Karar Tarihi: 17.06.2015
ÖZET: Somut olayda; sanık hakkında olay günü esnafları rahatsız etmesi nedeniyle ihbarda bulunulduğu ve mağdur polislerin konuyla ilgili olarak sanığa uyarıda bulundukları aralarında tartışma yaşandığı bunun üzerine sanığın Cumhuriyet Başsavcılığına mağdur polisler hakkında şikayette bulunduğu, sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu, ayrıca sanığın Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatı üzerine mağdurların şüpheli sıfatıyla verdikleri ifadelerde, sanığın hakaret ve tehditte bulunduğunu iddia ettikleri, bu olaya ilişkin herhangi bir tutanak da düzenlenmediği dikkate alındığında, sanığın atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak delil elde edilmediği gözetilerek beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.(5271 S. K. m. 223)
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İftira suçunun oluşabilmesi için; yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat edilmesinin gerektiği, somut olayda; sanık hakkında olay günü esnafları rahatsız etmesi nedeniyle ihbarda bulunulduğu ve mağdur polislerin konuyla ilgili olarak sanığa uyarıda bulundukları aralarında tartışma yaşandığı bunun üzerine sanığın Cumhuriyet Başsavcılığına mağdur polisler hakkında şikayette bulunduğu, sanığın iddialarının maddi vakıalara dayandığı ve eyleminin suç işlemediğini bildiği kimseye suç atmak biçiminde olmayıp anayasal şikayet hakkını kullanma niteliğinde bulunduğu, ayrıca sanığın Cumhuriyet Başsavcılığına müracaatı üzerine mağdurların şüpheli sıfatıyla verdikleri ifadelerde, sanığın hakaret ve tehditte bulunduğunu iddia ettikleri, bu olaya ilişkin herhangi bir tutanak da düzenlenmediği dikkate alındığında, sanığın atılı suçları işlediğine dair her türlü şüpheden uzak delil elde edilmediği gözetilerek CMK’nın 223/2-e. maddesi uyarınca beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı bozulmasına, 17.06.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)