Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Haczin Etkisi Nedir?

Haczin Etkisi Nedir?

Alacaklı, hacizden sonra haczedilen malların satılmasını isteyebilir ve bu satış sonucu elde edilen paradan alacağını alır (İİK m. 138/II). Bunun sonucu olarak alacaklının haczedilen şeyler üzerinde takip hukukundan kaynaklanan bir hakkı doğar. Fakat haciz, bir aynî hak niteliğinde olmayıp takip hukukundan kaynaklanan bir takım haklar verir.

Borçlunun haczedilen malı taşınmaz ise, bu konudaki sınırlama kanunda belirtilmiştir (İİK m. 91/I, c. 1). Taşınmaz haczinin tapuya şerh verilmesinden sonra, taşınmaz üzerinde iyiniyetli hak kazanılması mümkün değildir; borçlunun tasarrufları haciz alacaklısına karşı geçersizdir. Borçlu, alacaklı ve icra müdürünün izni olmadan da taşınmaz üzerinde tasarrufta bulunabilir. Ancak, yeni hak sahiplerinin hakları, alacaklının taşınmaz üzerindeki bedele ilişkin alacağından sonra gelir. Hacizden sonra doğan haklar, haciz koyduran alacaklının hakkını etkileyemez. Bu durumda alacaklı, taşınmazı bu haklardan arî olarak veya bu haklarla birlikte satılmasını isteyebilir (İİK m. 132).

Borçlunun hacizli malı taşınır ise, borçlu alacaklının muvafakati ve icra dairesinin izni olmadan hacizli mal üzerinde tasarrufta bulunamaz (İİK m. 86/I). Burada geçersiz olan ve izinsiz yapılamayacak işler tasarruf işlemleridir. Ancak hacze rağmen borçlandırıcı işlemler yapabilir. Borçlu izinsiz olarak hacizli taşınır mal üzerinde tasarrufta bulunursa, bu tasarruf alacaklının haciz sebebiyle kazandığı haklarını ihlâl ettiği ölçüde alacaklıya karşı geçersizdir (İİK m. 86/III), ancak başka alacaklılara karşı geçerli kalacaktır. Hacizli mal üzerinde üçüncü kişilerin zilyetlik hükümlerine göre iyiniyetle iktisap ettiği hakları saklıdır (İİK m. 86/II). Üçüncü kişi iyiniyetli değilse, tasarruf, alacaklının hakkını ihlâl ettiği ölçüde geçersizdir.

Borçlunun hacizli mal üzerinde izinsiz tasarrufta bulunması ayrı bir suç oluşturur. Ancak bu ceza için borçluya bu konuda ihtar yapılmış olmalıdır. Malın yediemine bırakılması durumunda borçlunun malı yedieminden geri alması ayrı bir suçtur. Mal yedieminin elinde ise, yediemin bu sıfatını kötüye kullanmışsa ayrıca yediemin cezalandırılır (İİK m. 336a; ayrıca karş. 5237 sayılı TCK m. 289 ve 290).

Üçüncü kişinin malı, borçlunun sanılarak haczedilirse, bu konudaki iddialar tutanağa geçirilir (İİK m. 102/I) ve istihkak prosedürü işletilir (İİK m. 96-99). Taşınır mal üçüncü kişinin elinde haczedilmişse, haciz yapılır, ancak üçüncü kişinin kabulü halinde üçüncü kişiye yediemin olarak bırakılır (İİK m. 88/II, c. 3). Yukarıda belirtildiği gibi, üçüncü kişilerin hacizli mal üzerindeki iyiniyetli zilyetlik hükümlerine göre kazandıkları hakları korunur; iyiniyetli değillerse, haciz koyduran alacaklının haklarını ihlal ettikleri ölçüde borçluyla yaptıkları tasarruflar alacaklıya karşı hükümsüzdür (İİK m. 86/III).