Ceza Sorumluluğunu Kaldıran Sebeplerde Sınırın Aşılması
Hukuka uygunluk sebeplerinin tümünde ve kusurluluğu etkileyen sebeplerden olan amirin emri ve zorunluluk hallerinde sınır aşılmış olabilir. Türk Ceza Kanunu’nun 27/1. maddesine göre, “Ceza sorumluluğunu kaldıran nedenlerde sınırın kast olmaksızın aşılması hâlinde, fiil taksirle işlendiğinde de cezalandırılıyorsa, taksirli suç için kanunda yazılı cezanın altıda birinden üçte birine kadarı indirilerek hükmolunur.” 27/2. maddesi uyarınca ise “Meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku veya telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez.”
Sınırın aşılmasından söz edilebilmesi için her şeyden önce ceza sorumluluğunu kaldıran sebeplerin bütün şartlarının gerçekleşmiş olması gerekir. Zira ceza sorumluluğunu kaldıran sebebin olmadığı yerde, sınırın aşılması da söz konusu olamaz. Örneğin, kolluğun Cumhuriyet savcısına haber dahi vermeden ve CMK’nın 91 inci maddesindeki koşullar da oluşmadan yapacağı gözaltında sınırın aşıldığından bahsedilemez. Çünkü bu durumda kanun hükmünün, Kanun’da öngörülen bütün şartları ile birlikte gerçekleştiğinden söz edebilmek mümkün olmaz.
Sınır, oranda aşılmış olabileceği gibi zamanda da aşılmış olabilir.
Sınır; kasten, taksirle veya mücbir sebeple aşılmış olabilir. Fail, sınırı bilinçli olarak aşmışsa yani sınırı aştığını biliyorsa ve bunu istemişse aşma kasıtlıdır. Fail, sınırı aşmadığını düşünerek, gerekli dikkat ve özeni göstermediği için aşmışsa, aşma taksirlidir. Fail, bütün özeni göstermiş lâkin öngörmesi ve öngörmüşse bile önlemesi mümkün olmayan bir nedenle sınırı aşmışsa, aşma mücbir sebepten ileri gelmiş demektir.
- Sınır mücbir sebeple(zorlayıcı nedenle) aşılmış ise tüm durumlar için ceza sorumluluğu tamamen kalkacaktır. Böyle bir durumda fail hakkında “kusurunun bulunmaması nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığı” kararı verilir. Bu gibi hâllerde, artık TCK m. 27 değil, duruma göre, 24, 25 veya 26. maddeler uygulanır.
- Sınırın kasten aşılmış olması halinde meşru savunma dahil olmak üzere ceza sorumluluğu hiç etkilenmeyecektir. Yani örneğin failin, “fırsat bu fırsat, nasıl olsa meşru müdafaa hâlin- deyim.” gibi bir düşüncesi hukuk düzenince korunmayacaktır.
Sınırın taksirle aşılması halinde meşru savunma dışındakiler için cezada indirime gidilecek (Tabi fiilin taksirli halinin de cezalandırılabilir olması gerektiği unutulmamalıdır, m. 27/1), meşru savunma durumunda ise sınırın aşılmasındaki taksir hali m.27/2’de belirtilen şekillerden biri ile olmuşsa faile hiç ceza verilmeyecektir.