Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Medeni Hukukun Kaynakları

Medeni Hukukun Kaynakları

Kanun, sözüyle ve özüyle değindiği bütün konularda uygulanır. Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkim, örf ve âdet hukukuna göre, bu da yoksa kendisi kanun koyucu olsaydı nasıl bir kural koyacak idiyse ona göre karar verir. Hâkim, karar verirken bilimsel görüşlerden ve yargı kararlarından yararlanır. Yani TMK nın kaynağı öncelikle kanun (her türlü yazılı hukuk kuralı) kanun boşluğu varsa örf ve adet hukuku, onda da hüküm yoksa hakim tarafından yaratılan hukuk kuralı “hakimin hukuk yaratması” şeklinde sıralamaya tabidir. Hakim bütün bu uygulama faaliyeti sırasında bilimsel görüşlerden (doktrin) ve yargı kararlarından yararlanır.

Kanunlar, Tüzükler, Yönetmelikler

Kanunlar, yetkili yasama organı tarafından Anayasada öngörülen usul ve şekillerde kabul edilip yürürlüğe konulan yazılı hukuk kaideleridir. Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan KHK lar da kanun gibi etkili olur. Kanunlar Anayasaya aykırı olamaz.

Tüzükler, Kanunların uygulanma esaslarını ve uygulama aşamasına ilişkin detayları göstermek ve kanunun emrettiği sair hususları düzenlemek üzere Bakanlar Kurulunca Danıştay ın incelemesinden geçirilerek yürürlüğe konulan yazılı hukuk kurallarıdır. Tüzükler kanunlara aykırı olamaz.

Yönetmelikler, Başbakanlığın, Bakanlıkların ve kamu tüzel kişiliklerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere yürürlüğe konulan yazılı hukuk kurallarıdır. Yönetmelikler, ilgili kanun ve tüzüklere aykırı olamaz.

Kanunlar ve tüzüklerin yürürlüğe girebilmesi için Resmi Gazete’ yayınlanmaları gerekir. Kanun veya tüzük metninden ne zaman yürürlüğe gireceği belirtilmişse o tarihte ya da yayım tarihinde şeklinde belirtilmiş ise yayım tarihinde yürürlüğe girer. Eğer bir kanun veya tüzük metninde ne zaman yürürlüğe gireceğini belirten bir hüküm bulunmazsa u kanun veya tüzük, Resmi Gazete’ de yayınlanmasını takip eden günden itibaren hesap edilmek üzere 45. Günün sona ermesi ile yürürlüğe girer. Yönetmelikler için böyle bir hüküm yoktur. Yönetmeliğin hangi anda yürürlüğe gireceği yönetmelikte belirtmediği takdirde yayınlanmış yönetmelikler için yayın tarihini, yayınlanmamış olanlar için ise kabul tarihini esas almak uygun olur.

Bir kanunun tümü veya bazı hükümleri Anayasa Mahkemesince Anayasaya aykırı görülerek iptal edilirse, söz konusu hükümler iptal kararı uyarınca yürürlükten kalkar.

İki kanun hükmünün çatışması halinde yeni hükmün eski hükmü yürürlükten kaldırdığını kabul edebilmek için, yeni hükmün ve eski hükmü yürürlükten kaldırdığını kabul edebilmek için,  yeni ve eski hükümlerin aynı konuyu düzenlemeleri ve sonraki hükümle önceki hükmün bir arada uygulanmasının imkansız olması gerekir.

Tüzüklerin yürürlükten kalkması yeni bir tüzük hükmü ile olabileceği gibi, tüzüğün dayandığı kanunun yürürlükten kalkması sonucu da olabilir.

Medeni Kanun bir başlangıçtan sonra 5 bölüme ayrılır. Kişiler Hukuku, Miras Hukuku, Eşya Hukuku, Aile Hukuku, Borçlar Hukuku.

  • Kişiler Hukuku; hukukta kişi hak sahibi varlık anlamına gelir. Her insan gerçek kişidir. Belirli bir amaç etrafında bir araya gelmiş insan toplulukları da tüzel kişilerdir.
  • Aile Hukuku; evlilik, hısım ve vesayeti düzenler.
  • Miras Hukuku; Mirasçılar ve mirasın geçmesi şeklinde iki kısımdan oluşur,
  • Eşya Hukuku; kişilerin eşya (mallar) üzerinde doğrudan doğruya hakimiyetlerinden doğan meseleleri düzenleyen kısımdır. Eşya üzerinde doğrudan doğruya hakimiyet sağlayan haklara “ayni haklar” adı verilir. Bu 4. Kitap 3 kısma ayrılır, Ayni haklar arasında en geniş yetkiyi sağlayan mülkiyet hakkı, Sahibine eşya üzerinde sınırlı bir ayni hak sağlayan “sınırlı ayni haklar”, eşya üzerindeki hakimiyetin dışa karşı açıklanış şekli “zilyetlik ve tapu sicili” dir.
  • Borçlar Hukuku, genel hükümler ve özel borç ilişkileri olmak üzere iki kısma ayrılır.

Medeni Kanun ve borçlar kanununa ilişkin bir hükmün özel hukukun diğer alanlarında uygulanabilmesi için iki şart gerçekleşmelidir. Söz konusu mesele için özel hukuk alanına giren ilgili kanunda bir hüküm bulunmamalıdır ve uygulanması söz konusu genel hüküm o özel hukuk ilişkisinin bünyesine ve kendine özgü yapısına aykırı olmamalıdır.

Bir hukuki meseleye ilişkin kanunda bir hüküm varsa meseleye o kanun hükmü uygulanır. Kanunun düz veya zıt anlamı uygulanır. Kanun hükümlerinin anlamının tespitine ise o hükmün yorumlanması denir. Yorum yasama organı tarafından yapılırsa buna “yasama yorumu”,  mahkeme tarafında olay çözümlenirken yapılırsa buna “yargı yorumu”, bilim adamlarının yorumuna ise “bilimsel yorum” adı verilir.