Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davaları Nasıl Açılır?
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davaları Tarif
Ölünceye kadar bakma sözleşmesi, Borçlar Kanunumuzun 511- 519. maddrlrıl arasında düzenlenmiştir.
511. madde ile yasa koyucu ölünceye kadar bakma akdini tarif etmiştir.
Yasanın tarifine göre kaydıhayat ile (ölünceye kadar) bakma sözleşmesi taraflardan birinin ötekine ölünceye kadar bakmak ve onu görüp gözetmek şartıyla bir mamelek yahut bazı mallar temlikini iltizam etmesinden ibaret olan bir akittir.
Bu tariften anlaşacağı gibi ölünceye kadar bakma sözleşmesi iki tarafa karşılıklı borç, yükleyen bir akittir. Taraflardan biri ötekine ölünceye kadar bakma, bakılan kimsede bakana bir mamelek ya da malları temlik etme borcu altına girmektedir.
Bakım alacaklısı, bakım borçlusuna bakım karşılığını bir defada ödemiş olmasına rağmen bakım borçlusu bakım alacaklısına hayatı boyunca sürekli bir nitelikte borcunu yerine getirmek durumundadır.
Ölünceye kadar bakma akdi, mameleki bir kıymetin devri mukabilinde bir kimsenin hayalı sonuna kadar bakılmasını mutazammın talih ve tesadüfe bağlı bir akittir.
Ölünceye kadar bakım sözleşmesi iki yana borç yükleyen, karşılıklı edimleri havi, talih ve tesadüfe bağlı sözleşmelerdir.
Görüldüğü üzere Yasal tarifin yanı sıra doktrinde ve Yargıtay’da Ölünceye kadar bakma sözleşmesi farklı şekillerde tarif edilmiştir.
Bu tariflerin ortak yönü ölünceye kadar bakma sözleşmesinin iki taraflı bir akit olduğu ve taraflara karşılıklı borç yüklediği konusunda toplanmaktadır.
Öyleyse ölünceye kadar bakma sözleşmesini; bakım alacaklısının, bakım borçlusuna vrırceği bir mal varlığı karşılığında bakım borçlusunun bakım alacaklısına ölünceye kadar bakıp gözetmesini gerektiren bir akittir. Şeklinde tarif edebiliriz.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Taraflar
Bakım alacaklısı: Sözleşme uyarınca kendisine bakılacak kişiye bakım alacaklısı denir. Bakım alacaklısının gerçek kişi olması gerekmektedir. Tüzel kişiler bu sözleşmeye taraf olamazlar bu sebeple yasa kapsamının dışında bırakılmıştır.
Kadın kocasına bakılmak üzere bir başkasıyla ölünceye kadar bakma sözleşmesi yaparsa bu durumda sözleşmenin, MK.nun 169/3 maddesine göre Sulh hâkimi tarafından tasdiki gerekir.
Karı koca arasında da ölünceye kadar bakma sözleşmesi yapılabilir.
Bakım alacaklısı bu hakkını başkasına devredemez. (BK. m. 519)
Bakım Borçlusu: Bakım borçlusu bakım alacaklısına ölünceye kadar bakmak la borçlu olan kimsedir. Bakım alacaklısının gerçek kişi olması şartına karşı bakım borçlum tüzel kişi de olabilir. Örneğin bir huzurevi, ya da belediye bakımevi de olabilir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Sözleşmenin Şekli
Borçlar Kanununun 512. maddesine göre ölünceye kadar bakma sözleşmesi resmi şekle bağlanmıştır. Madde mirasçı nasbına atıf yaptığı ve miras sözleşmesi de MK.nun 545.uyarınca resmi memur ve iki tanığın huzurunda yapılmasını hükme bağladığı için, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin resmi memur ve iki tanık huzurunda yapılması gereklidir.
Resmi memur, Sulh hâkimi, noter veya diğer bir görevlidir. (MK.m. 532/2)
Sulh hâkimleri, noterlerin yanı sıra tapu memurlarının da yetkili olduğu kabul edilmektedir. Doktrinde çoğunun kabul ettiği uygulamada ise, 10.12.1952 tarihli YİBK ile yerleşmiş bulunan bu görüş taraftarları, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin karşı edimi bir taşınmaz olduğu taktirde, noter veya sulh hâkimi tarafından düzenlenen sözleşmenin geçerli bir hukuki sebep kabul edilerek tescilin yapılacağını, buna karşılık Tapu Kanununun 26. maddesi hükmü çerçevesinde tapu memurunun MK.nun 532. maddesinin II fıkrasında belirtilen kanunla kendisine bu görev verilmiş diğer bir görevli olduğunun ve tapu memurlarının da sulh hâkimleri ve noterlerin yanında ölünceye kadar bakma sözleşmesini düzenlemeye yetkili olduklarının kabul edilmesi gerektiğin ifade etmektedirler.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Sözleşmenin Hükümleri
Bakım alacaklısı, bakım borçlusuna sözleşme ile yüklendiği edimi olan borçlandığı mal varlığı değerlerini devretme borcu altına girer. Uygulamada çok kere bir arsa ya da ev olarak kararlaştırılan bir ya da birkaç taşınmaz tapusu bakım alacaklısı tarafından bakım borçlusuna temlik edilir. Bakım alacaklısı bakım borçlusunun ev topluluğu içinde yaşamak zorundadır. (BK.m.514/1),
Bakım alacaklısı temlik ettiği bu taşınmaz üzerinde bakım borçlusunun borcunu eda etmesini garantiye almak için ipotek tesis edebilir.(BK.m.513)
Bakım Borçlusu, bakım alacaklısına kaydı hayat şartıyla bakmak zorundadır. Diğer bir değişle ölünceye kadar bakmak, gözetmek, hastalığında doktor çağırmak, onu tedavi ettirmek borcu altına girer. (BK.m.514)
Eğer taşınmaz önceden devredilmemiş ise, bakım borçlusu BK.nun 125. maddesi gereğince 10 yıl içinde taşınmazın kendi adına devir ve tescilini isteyebilir. 10 yılın geç mesi halinde bu hak zaman aşımına uğrar. Fakat Yargıtay bir kararında; bakım borçlu sunun bakım borcunu sürdürdüğü halde tescil isteğine karşı bakım alacaklısının zaman aşımı def’ini hakkın kötüye kullanılması olarak değerlendirmiştir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında İtiraz ve Tenkis
Borçlar Kanununun 515. maddesine göre Bakım alacaklısının yasa gereği bakmakla mükellef olduğu kimseler ölünceye kadar bakma sözleşmesine itiraz edebilirler.
İtiraz sonunda hâkim sözleşmeyi iptal edebileceği gibi, borçluyu hak sahiplerine nafaka vermeye icbar edebilir. Bunlara verilen nafakalar alacaklıya verilecek şeylerden mahsup edilebilir.
Ayrıca bakım borçlusuna sözleşme gereği mal varlığının devri halinde bundan zarar gören bakım alacaklısının alacaklıları da İİK.nun 277 ve 278. maddeleri uyarınca tasarrufun iptali davası açabilirler.
Öte yandan bakım alacaklısının mirasçıları MK.nun 506.maddesinde belirtilen mahfuz hisseleri oranında tenkis davası açabilirler.(BK.m.515/11)
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Sözleşmenin Sona Ermesi
Feshi İhbar
Borçlar Kanununun 516. maddesinde feshi ihbar suretiyle sözleşmenin sona erdirilmesi düzenlenmiştir. Buna göre tarafların edimleri arasında aşırı bir nisbetsizlik varsa, edimi daha fazla olan taraf, diğer taraf kendisine bağışta bulunduğu kastını ispat edemediği takdirde taraflardan her biri altı ay öncesinden haber vermek şartıyla sözleşmeyi her zaman feshedebilir.
Fesih halinde taraflar bir birlerine daha önce verdikleri şeyleri geri isteyebilirler. (BK. m. 516)
Aşağıdaki hallerde taraflar tek yanlı olarak sözleşmeyi bozabilirler.
- Bazı hallerde sözleşmenin ifası imkânsız hale gelebilir. Ya da aşırı biçimde küllet li olabilir. Bu halde sözleşme tek yanlı olarak sona erdirilebilir.
- Bir taraf yükümlülüklerini yerine getirmezde öteki taraf için sözleşmenin devamı çekilmez bir hal alabilir. Bu durumda yine sözleşme tek taraflı olarak bozulabilir.
Sözleşmenin bozulmasında kusurlu olan taraf, karşı taraftan aldığı şeyleri geri vermekle yükümlü olduğu gibi, ayrıca karşı tarafa hakkaniyete uygun bir tazminat vermek /orundadır. (BK. m. 517/11)
Taraflardan birinin sözleşmeyi feshetmesi halinde hâkim sözleşmenin feshine karar verebileceği gibi bundan vazgeçerek istek üzerine veya re’sen tarafların bir arada yaşa masına son vereceği gibi alacaklıya ömür boyu gelir bağlayabilir. (BK. m. 517/III)
Ölüm
Borçlu vefat edince alacaklı bir yıl içinde sözleşmenin feshini isteyebilir. Bu durumda borçlunun mirasçılarından, borçlunun iflası halinde ise iflas masasından belli bir meblağın kendisine verilmesini isteyebilir. (BK. m. 518)
Bir yıl içinde bakım alacaklısı sözleşmenin feshini istemez ise o zaman sözleşme hükümleri devam eder. Bakım borçlusunun bakım borcundan ötürü mirasçıları müteselsilen (zincirleme) sorumlu olurlar.
Bakım alacaklısının sözleşmenin ifasından önce ölümü ise sözleşmeyi kendiliğinden sona erdirir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Görev
Ölünceye kadar bakma akdine dayalı tapu iptali ve tescil davalarında mahkemenin görevi davanın değerine göre belirlenir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Yetki
Yetkili mahkeme taşınmazın bulunduğu yer mahkemesidir.(HUMK.m.l3)
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Davacı
Tapu kaydı bakım borçlusu adına geçirilmiş ise, ya da muvazaa iddiası varsa davacı bakım alacaklısı ya da bakım alacaklısının mirasçıları olur. Eğer tapu bakım borçlusu üzerine geçirilmemiş ise davacı bakım borçlusu olur.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Davalı
Tapu iptali ve tescil davasının davalısı tapu malikidir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarının Niteliği
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde tapu iptali ve tescili davası açılabileceği gibi, aktin feshi ve tazminat davası da açılabilir. Hâkim alacaklıya kaydı hayat şartı ile gelir bağlayabilir. (BK.m.517/son) Ayrıca alacaklı borçlunun iflası halinde iflas masasından talep edebileceği miktara eşit bir meblağın verilmesini de isteyebilir.(BK.m.518). Niteliği itibariyle bu davalar birer eda davasıdır.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Süre
Tapu iptali ve tescil davaları süreye tabi değildir.Ancak diğer dava türleri 10 yıllık zaman aşımına tabidir.(BK.m.,125)
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Deliller
Sözleşme, tanık, doktor raporu, bilirkişi vs. her türlü delil ileri sürülebilir.
Ölünceye Kadar Bakma Sözleşmesi Nedeniyle Tapu İptali Tescil Davalarında Hüküm
Ölünceye kadar bakma sözleşmesinde mahkemece taşınmaz başında keşif yapılıı Tanık ve bilirkişiler dinlenir. Taşınmazın sözleşme tarihindeki gerçek değeri belirlerin. Özellikle gerçekten bir bakım sözleşmesi olup olmadığı araştırılır. Çok kere muris muv.ı zaasında görüldüğü gibi, bakım alacaklısı öteki mirasçılardan mal kaçırmak için bakım sözleşmesini muvazaalı olarak yapmış olabilir. Mahkemenin bunları araştırması gerekir.
Davanın ispatlanamadığı hallerde reddine, ispatlanırsa kabulüne karar verilmelidiı. Kabul kararının verilmesi halinde dava değeri üzerinden nisbi harç alınır.
Hüküm HUMK.nun 388-389.maddelerinde belirtildiği gibi verilmelidir. Kısa karat ile, gerekçeli karar bir birine uygun olmalıdır.
Hüküm taraflara tebliğ edildiğinde, sulh hukuk mahkemesi kararları 8 gün, (HUMK.m.437) Asliye hukuk mahkemesi kararları ise 15 gün içinde temyize tabidir.