Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

İstinaf Kanun Yoluna Başvurmanın Sonuçları Nelerdir?

İstinaf Kanun Yoluna Başvurmanın Sonuçları Nelerdir?

İSTİNAF KANUN YOLUNA BAŞVURMANIN SONUÇLARI

Madde 275 – (1) Süresi içinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.

(2) Hüküm, istinaf yoluna başvuran Cumhuriyet savcı­sına veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açıklanmamış­sa; hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğunun mah­kemece öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde tebliğ edilir.

Hükmün Kesinleşmesine Engel Olması

İstinaf kanun yoluna başvurulmasının en önemli sonuçla­rından birisi hükmün kesinleşmesine engel olmasıdır. 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 4. maddesine göre, mahkûmiyet hükümleri kesinleş­medikçe infaz olunamaz.

Aynı ilamda birden fazla suçtan hüküm kurulmuş ise aleyhine istinaf isteminde bulunulan hüküm kesinleşmeyecek, istinaf konusu yapılmayan hükümler ise kesinleşecektir.

Aktarma Etkisi

İstinaf davası açılması üzerine ilk derece mahkemesinin kararını ikinci derece mahkemesi olan bölge adliye mahkeme­si ilgili dairesi inceleyecektir. İstinaf kanun yoluna başvurma­sının bu sonucuna aktarma etkisi denir. Kararma karşı istinaf kanun yoluna başvurulan ilk derece mahkemesi kural olarak, kararmda bir hukuka aykırılık olduğunu düşünse dahi, kara­rını değiştiremez ve düzeltemez.

Yargıtay, ilk derece mahkemesinin dosyadan el çekme­sinden sonra unuttuğu yargılama giderlerine, vekalet ücre­tine veya hükümden sonra suçun uzlaştırma kapsamına alındığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine ilişkin olarak verdiği ek kararların hukuki değerden yoksun olduğuna hük­metmiştir. Aynı şekilde ilk derece mahkemesinin dava konusu yapılan suçlardan biri hakkında hüküm kurmayı unuttuğunu fark etmesi üzerine, bu suçla ilgili olarak dosya üzerinden verdiği ek kararın da hukuki değerden yoksun olduğuna ka­rar verilmiştir.

Yayılma Etkisi

Kanun yoluna başvuran sanık lehine verilecek karardan, kanun yoluna başvurmayan, süresinden sonra başvuran veya başvurmakla beraber başvurusu kabul edilmeyen sanıkların da yararlanmalarına, “bozmanın sirayeti”, “bozma kararının genişleme etkisi” ya da “yayılma etkisi” denilmektedir. CMK’nın 280. maddesinin 3. fıkrasın göre; istinaf kanun yolu­na başvuran sanık hakkında verilen kararların sanık lehine olması hâlinde, bu hususların istinaf isteminde bulunmamış olan diğer sanıklara da uygulanma olanağı varsa bu sanıklar da istinaf isteminde bulunmuşçasına verilen kararlardan ya­rarlanacaklardır.

Gerekçeli Kararın Tebliği

Hüküm, gerekçesiyle birlikte tutanağa geçirilmek suretiy­le açıklanabileceği gibi, hükmün gerekçesi tümüyle tutanağa geçirilmeden, duruşma tutanağına geçirilen hüküm fıkrası okunarak, gerekçesi ana çizgileriyle anlatılarak da açıklanabi­lir (CMK m.231/1). Bu şekilde gerekçesi tamamen tutanağa geçirilmeden açıklanan hükme karşı Cumhuriyet savcısı veya diğer ilgililer tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması halinde, hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğunun mah­kemece öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde teb­liğ edilir (CMK m.275/2). Gerekçesi tamamen açıklanmamış olan hükme karşı “süre tutum dilekçesi” ile istinaf kanun yoluna başvurulması halinde gerekçenin başvuruna tebliği öngörül­müştür.

İstinaf Aşamasında Davaya Katılma

Kanunumuza göre kural olarak ilk derece mahkemesin­deki kovuşturma evresinin her aşamasında hüküm verilinceye kadar kamu davasına katılmak mümkündür (CMK m.237/1). Kanun yolu yargılamasında ise davaya katılmak mümkün de­ğildir (CMK m.237/2). Bu nedenle ilk derece mahkemesindeki yargılama sırasında kovuşturma evresinde, usulüne uygun olarak davadan haberdar edildiği halde, CMK’nm 238. mad­desinde öngörülen şekilde kamu davasına katılmayan, mağ­dur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen so­rumlu olanların istinaf kanun yolunda kamu davasma katıl­ması mümkün değildir.

Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır (CMK 237/2). Bu durumda bölge adliye mahkemesi önce ka­tılma istemi hakkında bir karar verecektir.

Diğer taraftan CMK’nm 260. maddesinin 1. fıkrasına göre, katılan sıfatım alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan­lar da istinaf kanun yoluna başvurabilir. Madde ile kendilerine kanun yoluna başvuru hakkı tanınanlar; CMK’nm 237 ve 238. maddeleri gereğince kamu davasma katılma hakkı bulunması nedeniyle duruşmadan veya kamu davasından haberdar edil­mesi (CMK m. 234/1-b-l) gerektiği halde usulüne uygun olarak haberdar edilmemiş kişilerdir. Yargıtay, bu kişilerin veya vekil­lerinin, ilk derece mahkemesi hükmünü temyiz etmekle, eylem­li olarak katılma istemleri hakkında temyiz mercii tarafından bir karar verilmesini de istemiş olduklarım kabul etmiştir.121

İlk derece mahkemesinde davadan haberdar edildiği hal­de ilk davaya katılmayanların istinaf kanun yoluna başvurma ve kanun yolu davasında davaya katılma hakları yoktur.

Yargıtay, CMK’nın 234. maddesindeki haklarının anlatılıp açıklanmaması halinde, suçtan zarar görenin TCK’nın 260/1. maddesindeki “…katılan sıfatım alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanlar” kapsamında hükmü temyiz etme yetkisi­nin bulunduğunu kabul etmiştir.122

İlk derece mahkemesinde kamu davasına katılmak iste­mediğini bildiren, katıldıktan sonra katılmaktan vazgeçen ki­şinin kanun yoluna başvurma hakkı olmadığı gibi istinaf mahkemesinden davaya katılma isteminde de bulunamaz.