Usulsüz Tebligatın İptali Dava Dilekçesi
……………..NÖBETÇİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NE
İcra Dosyası :……………..İcra Dairesi 2015/…….
ŞİKAYET EDEN
(BORÇLU) :……………………………………………..
VEKİLİ :Av
KARŞI TARAF (Alacaklı ) : ……………………………………………..
VEKİLİ : Av.
KONUSU :Usulsüz tebliğ nedeni ile ödeme emrinin tebliği tarihinin …/…/2015 olarak düzeltilmesi ile süresinde yetkiye, imzaya, borca ve tüm ferilerine itirazımız.
TEBLİĞ TARİHİ :…/…/2015
AÇIKLAMALAR :
…………….İcra Dairesi’ne ait 2015/….. sayılı dosyasında alacaklı bulunan .. San. Tic. A.Ş tarafından
müvekkiller aleyhine icra takibi yapılmıştır. Tebliğat yapmakla görevli memurun adrese geldiği saatte müvekkil ve firma yetkililerin misafir karşılama ve ticari toplantılar nedeniyle yoğun mesai harcadıkları bir zamana denk gelmiştir. Tebligat yapmakla görevli memur, tebliği işyerinde yetkili olup olmadığını araştırmadan müvekkilin işyerine ziyaret amacıyla gelen misafire yapmıştır. İşyerine ziyaret amacıyla gelen misafir bunu müvekkile bildirmemiş masanın üzerinde bulunan evrakların içine bırakmıştır. Müvekkil söz konusu ödeme emrine …/…/2015 tarihinde masası üzerinde bulunan evrakları tasnif ederken tesadüfen vakıf olabilmiştir. Bu nedenle söz konusu tebligat, kanunun aradığı şartlara haiz olmadığından hukuka aykırı olup usulsüzdür. Şöyle ki;
USULSÜZ TEBLİĞATA DAİR
…..İcra Müdürlüğü 2015/…… sayılı icra takibi dosyası incelendiğinde Ödeme Emrinin 30.07.2015 tarihinde müvekkil şirkete tebliğ edildiği görülmektedir. Dosyada alacaklı olarak görülen tarafın talebi müvekkil işyeri bünyesinde çalışmayan ve müvekkil firmada hiçbir temsil yetkisi olmayan şahsa usulsüz bir şekilde tebliğ edilmiştir. Müvekkil, bu tebligattan ve münderecatından ancak 10.08.2015 tarihinde tesadüfen muttali olmuştur. Söz konusu Ödeme Emri Tebliğat Kanunu’na göre usulsüz olarak tebliğ edilmiştir. Tebligat kanunu ve Tebligat tüzüğü, tebliğin nasıl yapılacağını açıkça belirtmektedir. Kanuna göre; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun tüzel kişilere tebligatı düzenleyen 21.maddesine göre; “MADDE 21 – (1) Tüzel kişiler adına tebligatı almaya yetkili kişiler, herhangi bir sebeple mutat iş saatlerinde işyerinde bulunmamaları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde olmaları durumunda tebliğ, tüzel kişinin o yerdeki sürekli çalışan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır.
(2) Ancak, kendisine tebliğ yapılacak memur veya müstahdemin, tüzel kişinin o yerdeki teşkilatı veya personeli içinde görev itibariyle tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi esasen bu tür işlerle görevlendirilmiş bir kişi olması gereklidir.
(3) Bu kişilerin de bulunmaması halinde, bu husus tebliğ mazbatasında belirtilir ve tebliğ, o yerdeki diğer bir memur veya müstahdeme yapılır. düzenlemesine yer verilmiştir.”
Şikayete konu Ödeme Emrinin ise tebligat yönetmeliğinin ilgili maddelerine göre bir işlem yapılmadan tebliğ edilmeye çalışıldığı için usulüne uygun değildir. Tebliğatı teslim almış gibi gösterilmiş ……….. isimli şahsın adreste daimi işçisi olup olmadığına bakılmaksızın ve muhatapların nerede bulunduğu, ne zaman geleceği, veya başka adresi bulunup bulunmadığı araştırılmadan, yetkisiz ve ilgisiz birine tebliğ edilerek kesinleştirilmesi, kanunun aradığı şartlara haiz olmadığından hukuka aykırı olup usulsüzdür.
YETKİYE, İMZAYA, BORCA VE FERİLERİNE İTİRAZA DAİR
Alacaklı tarafından gönderilen Ödeme Emri müvekkile her ne kadar 30.07.2015 tarihinde tebliğ edilmiş gibi görünse de aslında Müvekkilce 10.08.2015 tarihinde muttali olunmuş olup süresi içinde itirazlarımızı sunuyoruz.
1-Müvekkilin ikametgahı ……… olup İİK 50. maddenin atfıyla HMK un ilgili maddeleri gereği icra takibi borçlunun ikametgâhında yapılması gerektiğinden öncelikle İcra Dairesinin yetkisine itiraz ediyoruz.
2-Diğer yandan takibe konu kambiyo senedinde imza Müvekkil şahsa ait değildir. Ekte sunduğumuz müvekkil şahsa ait imza sirküsünde de görüleceği üzere kambiyo senedi üzerindeki imza ile müvekkilin imzası tamamen farklı olup birbirine dahi benzememektedir. Konu ile ilgili olarak adli tıp kurumundan rapor alındığı taktirde durumun daha net anlaşılacağı kanaatindeyiz. Kaldı ki müvekkilin karşı tarafa herhangi bir borcu da bulunmamaktadır.
3-Takibe konu Kambiyo senedi ile hiçbir ilgisi bulunmayan, karşı taraf ile de herhangi bir ticari münasebeti de olmayan müvekkilin böyle bir borcu bulunmamaktadır. Bu nedenle asli ve ferileri dahil olmak üzere borcun tamamına ve sebebine itiraz ediyoruz.
Yukarıda açıklanan ve Yüce mahkemenizce resen dikkate alınacak nedenlerle müvekkil şirkete ait olduğu iddia edilen ve karşı tarafça icraya konulan kambiyo senedin müvekkilin rızası hilafına düzenlendiği ve bedelsiz olduğu için söz konusu senedin iptali ile müvekkil şirketin karşı tarafa borcu olmadığının tespitiyle kötü niyetli açılmış olan takibin %20 den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesi ve süresiz şikayete tabi usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tabliği tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekmektedir.
HUKUKİ NEDENLER :İİK, ve ilgili mevzuat
DELİLLER :……..İcra Dairesi’ne ait 2015/…. E. sayılı dosyası, keşif, bilirkişi incelemesi ve sair her türlü delil
NETİCE ve TALEP : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerden ötürü
1) Ödeme Emrinin usulsüz tebliğ edilmesi nedeniyle şikayetimizin kabulü ile tebliğ tarihinin muttali olduğumuz …/…/2015 tarihi olarak kabul edilmesine,
2) Öncelikle……………İcra Dairesi’ne ait 2015/…….. E. sayılı dosyasındaki Takibin Durdurulması.
3) Takibe konu bonodaki imzanın müvekkile ait olmaması ve müvekkilin karşı tarafa hiçbir borcu olmaması nedeniyle Takibin İptaline,
4) Kötü niyetli karşı tarafın %20’ından aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına mahkum edilmesine,
5) Mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesi saygılarımızla müvekkil adına arz ve talep olunur. …/…/2016
Davacı Vekili
Av. ……..
EKİ : 1-Onanmış Vekâletname örneği
2-Ticaret Sicil Gazetesi
3-Müvekkil Çalışanları Listesi
4-İmza Sirküleri