Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

Yardım Nafakası Davası

Yardım Nafakası Davası

İzmir BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
2. Hukuk Dairesi
Esas: 2017 / 1350
Karar: 2017 / 1281
Karar Tarihi: 23.06.2017

ÖZET: Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özel üniversite öğrencisi olan davacının ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davacı lehine az miktar nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, davacının ihtiyaçlarına ve hakkaniyet ilkesi uyarınca davacı yararına aylık 1250 TL yardım nafakasına hükmedilmesi gerekmiştir. Gösterilen sebeplerle, davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden hüküm tesisine, davalının istinaf talebinin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir. Davacının istinaf talebinin, Hukuk Muhakemeleri Kanununun maddesi gereğince kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden hüküm tesisine, davalının istinaf talebinin ise reddine karar verilmiştir.

Hakkaniyet İlkesine Uygun Daha Yüksek Miktarda Nafakaya Hükmedilmesi Gereği

(6100 S. K. m. 353, 355, 356) (4721 S. K. m. 328, 364)

Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davacı ve davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353. ve 356. maddeleri gereğince DURUŞMASIZ OLARAK ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355.maddesine göre istinaf sebepleri ile bağlı olarak dosya incelendi gereği düşünüldü;

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ;

Davacı dava dilekçesinde, davalının, kendisinin babası olduğunu, davalı ile annesinin boşandıklarını, İzmir Ekonomi Üniversitesi yazılım mühendisliği bölümünü kazandığını, kendisinin geliri bulunmadığını, okul ücretinin 18900 TL olduğunu, ihtiyaçlarının arttığını, annesi ve babasının aile hekimi olduklarını, aylık 2500 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya karar verilmesini istemiştir.

Davalı cevap dilekçesinde, talep edilen nafakanın davalının maddi olanaklarını aşar nitelikte bulunduğunu, eline geçen net miktarın 4936 TL olduğunu, kendisinin koroner arter hastası olduğunu, sağlık masraflarının çok olduğunu, eline kalan miktarın 1250 TL ile 690 TL arasında değiştiğini, davanın davacıyı zor duruma sokmak adına açıldığını, bu güne kadar aylık 400 TL nafaka ödediğini, 400 TL üzerindeki talep yönünden davanın reddi gerektiğini, ileri sürmüştür.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, dava tarihinden itibaren aylık 1000 TL yardım nafakasının davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar verilmiştir.

Davacının İstinaf Talebinin Kısmen Kabulü İle İlk Derece Mahkemesi Kararının Düzeltilerek Yeniden Hüküm Tesisine Davalının İstinaf Talebinin İse Reddine Karar Verilmesi Gereği

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ;

Davalı baba, kendisinin giderlerinin çok fazla bulunduğunu, gelirinin çok az bir kısmının kendisine kaldığını, üniversite eğitimi konusunda kendisinin görüşünün alınmadığını, davacının annesinin ekonomik durumunun kendisinden daha iyi olduğunu, davacının annesinin ekonomik durumuna ilişkin araştırma sonuçları gelmeden karar verildiğini, kararın bozulması gerektiğini, ileri sürmüştür.

Davacı, kendisinin çok fazla eğitim giderlerinin bulunduğunu, davanın tamamen kabulü gerektiğini, ileri sürmüştür.

GEREKÇE:

Dava, yardım nafakasına ilişkindir.

TMK.nun 328/1.maddesinde; “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder.” Aynı yasanın 2.fıkrasında ise, “Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve baba durum ve koşullara göre kendilerinden beklenebilecek ölçüde olmak üzere, eğitim sona erinceye kadar çocuğa bakmakla yükümlüdürler.” hükmü mevcut bulunmaktadır.

TMK.nun 364.maddesine göre; “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür.”

Aynı Kanunun 365/2.maddesinde de; “Dava, davacının geçinmesi için gerekli ve karşı tarafın mali gücüne uygun bir yardım isteminden ibarettir.” düzenlemesi yer almıştır.

Hukuk Genel Kumlunun 7.10.1998 gün ve 1998/656-688 sayılı ilamında da; “…yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür (eğitim) gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların…” yoksul kabul edilmesi gerektiği vurgulanmıştır.

Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup, ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir.

Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise, ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asildir.

Davacı, 15.09.1997 doğumludur. Davacının annesi ile davalı, 20.04.2005 tarihinde boşanmışlardır. Davacı, İzmir Ekonomi Üniversitesi yazılım mühendisliği öğrencisidir. Geliri bulunmamaktadır. Yıllık okul ücreti 20.812 TL’dir.

Davalı, aile hekimi olarak görev yapmakta, kirada oturmakta, 1500 TL kira ödemekte, 5680 TL maaş almakta, 3692 TL aile sağlığı merkezi gider ödeneği almakta, dava dışı davacının annesi de aile hekimi olarak görev yapmakta, 7197 TL maaş almakta, 2949 TL aile sağlığı merkezi gider ödeneği almaktadır.

Buna göre, tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği ve özel üniversite öğrencisi olan davacının ihtiyaçları, ekonomik göstergelerdeki değişim ile nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) gelir durumu nazara alınarak; TMK.4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun daha yüksek miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekirken; yazılı gerekçe ile davacı lehine az miktar nafaka takdiri usul ve yasaya aykırı olup, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, davacının ihtiyaçlarına ve hakkaniyet ilkesi uyarınca davacı yararına aylık 1250 TL yardım nafakasına hükmedilmesi gerekmiştir.

Gösterilen sebeplerle, davacının istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının düzeltilerek yeniden hüküm tesisine, davalının istinaf talebinin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda gösterilen sebeplerle;

1- Davacının istinaf talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b-3 maddesi gereğince KISMEN KABULÜ İLE, İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ DÜZELTİLEREK AŞAĞIDAKİ ŞEKİLDE YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, DAVALININ İSTİNAF TALEBİNİN İSE REDDİNE,

2- Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;

Dava tarihi olan 10/03/2016 tarihinden itibaren aylık 1.250,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,

3- Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 170,70 TL harcın davalıdan tahsiline,

4- Davacı tarafından yapıldığı anlaşılan 217,85 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5- Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin ise üzerinde bırakılmasına,

6- Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT’sinin 9/1-son maddesi gereğince 1.980,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

7- Karar kesinleştiğinde artan gider avanslarının yatıranlara iadesine,

8- Davacı tarafından yatırılan, 85,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının hazineye gelir kaydına,

9- Davalı tarafından yatırılan, 85,70 TL istinaf kanun yolu başvuru harcının ve 31,40 TL istinaf peşin harcının hazineye gelir kaydına,

10- Davacı tarafından yatırılan, 31,40 TL istinaf peşin harcının talebi halinde davacıya geri verilmesine,

11- Davalı tarafından yapılan istinaf giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,

12- Davacı tarafından yapılan 85,70 TL istinaf başvuru harcı, tebligat gideri 22 TL’den oluşan toplam 107,70 TL istinaf giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

13- Kararın bilgi edinme hakkı kapsamında, ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine,

Dair dosya üzerinde duruşmasız olarak yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı HMK’nun 362/1-a maddesi gereğince, miktar itibarıyla kesin olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. 23/06/2017