Hakim kararları gerekçeli olmalıdır
Anayasa ve Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre mahkeme ve hakimliklerin verdiği kararların gerekçeli olması mecburidir.
Bununla birlikte, uygulamada bu buyurucu kurala genellikle tam olarak riayet edilmediği görülmektedir. Özellikle tutuklama kararları açısından Bahçeşehir Üniversitesi tarafından yapılan anket çalışmasında 2013 yılı öncesi uygulamada hemen hemen hiç gerekçe yazmadan tutuklama kararı verildiği görülmüştü.
Gerekçe konusunda avukatların itiraz dilekçelerinde detaylı bilgi vermemesinin de hakimlerin gerekçesiz karar vermelerinde bir etken olduğu bu araştırmada ortaya çıkmıştır. Bu nedenle gerek avukat, gerekse hakim ve savcıların özel eğitimden geçmesi gereklidir.
Gerekçe konusu istinaf ve temyiz kanunyolu bakımından da yeni bir önem kazanmıştır. Cumhuriyet savcısının istinaf yoluna başvururken gerekçe göstermek mecburiyeti bulunduğu gibi (CMK 273/5) temyiz başvurusu yapan tüm tarafların da hükmün neden bozulmasını istediklerini temyiz başvurusunda göstermeleri gerekmektedir (CMK 294/1). Temyiz sebebini içermeyen temyiz dilekçesinin kabul edilmeyeceği ve bu gibi hallerde temyiz isteminin baştan reddedileceği (CMK 298) düşünülürse, kanun yolu açısından gerekçenin önemi daha iyi ortaya çıkar.