Zimmet
Madde 160 – Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer malları kendisinin ya da başkasının zimmetine geçiren banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensupları, altı yıldan oniki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası ile cezalandırılacakları gibi bankanın uğradığı zararı tazmine mahkûm edilirler.
Suçun, zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi hâlinde faile on iki yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası verilir; ancak, adli para cezasının miktarı bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi hâlinde mahkemece re’sen ödettirilmesine hük- molunur.
Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bir bankanın; hukuken veya fiilen yönetim ve denetimini elinde bulundurmuş olan gerçek kişi ortaklarının, kredi kuruluşunun kaynaklarını, kredi kuruluşunun emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya başkalarının menfaatlerine kullandırmak suretiyle, kredi kuruluşunu her ne suretle olursa olsun zarara uğratmaları zimmet olarak kabul edilir. Bu fiilleri işleyenler hakkında on yıldan yirmi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur; ancak, adlî para cezasının miktan bankanın uğradığı zararın üç katından az olamaz. Ayrıca, meydana gelen zararın müteselsilen ödettirilmesine karar verilir.
Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi hâlinde, verilecek cezanın üçte ikisi indirilir.
Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi hâlinde, verilecek cezanın yarısı indirilir. Bu durumun hükümden önce gerçekleşmesi hâlinde, verilecek cezanın üçte biri indirilir.
Zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların değerinin azlığı nedeniyle, verilecek ceza üçte birden yanya kadar indirilir.
AÇIKLAMALAR
5411 Sayılı yasanın 160/1-2. maddesindeki fiiller açısından,
4389 Sayılı kanunun yürürlüğe girdiği 23.06.1999 tarihinden sonra işlenen suçlar bakımından 233 Sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin ekli listesinde adlan yazılı sermayesinin tamamı devlete ait olmayan ve listede adları yazılı olmayan banka personelinin, işledikleri zimmet suçu sebebiyle 4389 sayılı Bankacılık Yasası hükümlerine tabi olacağı belirlenmiştir. Ancak önemle belirtmek gerekir ki, CG K’nun E: 2004/5-146 K: 2005/7 Tarih: 08.02.2005 li karann da da belirtildiği üzere;
“25.11.2000 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4603 sayılı Yasanın 1. maddesinin 2. ve 5. bendlerinin açık hükmü gereğince, T.C. Ziraat Bankası, Türkiye Halk Bankası ve Türkiye Emlak Bankası özel hukuk statüsüne tabi bir anonim şirket haline dönüştürülerek, personel hakkında 233 ve 399 sayılı KHK.lerin uygulanması olanağı ortadan kaldırılmıştır. T.C. Ziraat Bankası personelinin memur gibi cezalandırabilmelerinin yasal dayanağı, yasa koyucu tarafından ortadan kaldırılmış olmakla, anılan banka personeli hakkında, 25.11.2000 tarihinden sonra gerçekleştirdikleri zimmet eylemlerinden dolayı TCY.nm 202. maddesinin uygulanması yasal olarak olanaksız hale gelmiştir. Ancak eylemleri suç olmaktan çıkartılmamış olup, banka aleyhine gerçekleştirdikleri zimmet eylemlerinden dolayı 4389 sayılı Bankalar Yasasının 22. maddesinin 3. fıkrası uyarınca cezalandırılmalıdırlar.” hükmü dikkatte alındığında amlan banka personellerinin de artık 5411 sayılı Bankacılık Yasası hükümleri uyarınca cezalandırılacakları açıktır.
5411 sayılı yasa hükümleri sadece Merkez bankası çalışanları açısından uygulanmayacaktır. Çünkü 1211 sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunun 68.maddesinin II. fıkrasının b-son bendi uyarınca, Banka personeli hakkında kovuşturma yapılması Banka Meclisinin; atama ve seçim suretiyle görev yapan diğer mensuplar hakkında kovuşturma yapılması ise Başbakanın Cumhuriyet Başsavcılığına yazılı başvuruda bulunması üzerine yapılacak olup ilgililer ise bu hüküm uyarınca cezalandırılacaktır.
5411 sayılı yasamn 160/3.fıkrasında yazılı filer açısından ise,
Faaliyet izni kaldırılan veya Fona devredilen bir bankanın; hukuken veya fiilen yönetim ve denetimini elinde bulundurmuş olan gerçek kişi ortaklarının, sorumlulukları açık şekilde düzenlenmiştir. 4389 sayılı yasanını 22/4. fıkrasına 12/12/2003 kabul tarihli, 26/12/2003 tarih ve 25328 sayılı R.G.de yayımlanan 5020 sayılı Kanunun 25. maddesi ile, (3) numaralı fıkradan sonra gelmek üzere eklenen (4) fıkra ile getirilen bu düzenleme 5411 sayılı yasamn 160/3. fıkrasında 160/1-2. madde hükümlerine tabi olacak şekilde yeniden düzenlenmiştir.
Bu açıklamalar ışığında suçun unsurları dikkate alındığında;
1 –Suçun faili: a) 5411 Sayılı yasanın 160/1-2.fıkralarındaki fiiller açısından; Banka yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile diğer mensuplan, suçun failleridir. 4389 sayılı yasa açısından da suçun failleri aynıdır.
- b) 5411 Sayılı yasanın 160/3.fikralanndaki fiiller açısından; Faaliyet izni kaldınlan veya Fona devredilen bir bankanın; hukuken veya fiilen yönetim ve denetimini elinde bulundurmuş olan gerçek kişi ortakları suçun failleridir.
4389 Sayılı yasanın 22/4.fıkrası açısından ise Fon alacaklarından; temettü hariç ortaklık haklan ile yönetim ve denetimi Fona intikal eden ve/veya bankacılık işlemleri yapma ve mevduat kabul etme izin ve yetkileri Kurul tarafından kaldınlan bankalar ile tasfiyeleri Fon eliyle yürütülen veya Fon tarafından tasfiye işlemleri başlatılan bir bankanın; hukuken veya fiilen yönetim ve denetimini elinde bulunduran yönetici olsun veya olmasın gerçek kişi ortaklan suçun failleridir.
2 –Suçun maddi unsuru: a) 5411 Sayılı yasanın 160/1-2.fıkralarındaki fiiller açısından;
Görevi nedeniyle zilyetliği kendisine devredilmiş olan veya koruma ve gözetimiyle yükümlü olduğu para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer mallann suçun faillerince kendilerinin ya da başkalannm zimmete geçirilmesi eylemi suçun maddi unsurunu oluşturur.
4389 sayılı yasada; para veya sair varlıklar hükmünün yerine 5411 sayılı yasada, para yerine geçen evrak, senet veya diğer mallar cümleleri getirilmiş ayrıca belirtilen varlıkları başkalarının zimmetine geçirilmesi de zimmet fiili olarak açıkça düzenlenmiştir.
- b) 5411 Sayılı yasanın 160/3.fıkralarındaki fiiller açısından;
Kredi kuruluşunun kaynaklarım, kredi kuruluşunun emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya başkalannm menfaatlerine kullandırmak suretiyle, kredi kuruluşunu her ne suretle olursa olsun zarara uğratmalan zimmet olarak kabul edilmiştir.
4389 sayılı yasanın 22/4.fıkrasında ise, anılan yasanın 15/a maddesinde sayılan fiiller sonucu bankanın kaynaklanın, bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya başkalarının menfaatlerine kullandırmakla bankayı her ne suretle olursa olsun zarara uğratarak kendilerinin veya başkalannm malvarlığının artışına neden olmalan zimmet olarak kabul edilmiştir
3 – Suçun manevi unsuru: a) 5411 Sayılı yasanın 160/l-2.fıkralanndaki fiiller açısından;
Genel kast yeterlidir. Para veya para yerine geçen evrak veya senetleri veya diğer mallann suçun faillerince kendilerinin ya da başkalannm zimmete geçirilmesi iradesinin varlığı aranmalıdır.
4389 sayılı yasa açısından da manevi unsur aynıdır.
- b) 5411 Sayılı yasanın 160/3.fıkralarındaki fiiller açısından; Genel kast yeterlidir. Kredi kuruluşunun kaynaklannı, kredi kuruluşunun emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya başkalannm menfaatlerine kullandırmak suretiyle, kredi kuruluşunu her ne suretle olursa olsun zarara uğratmaları kastı aranmalıdır.4389 Sayılı yasanın 22/4.fıkrası açısından da durum aynıdır.
4 – Ceza düzenlemesi ağırlaştırıcı sebepler: a) 5411 Sayılı yasanın 160/1- 2.fıkralanndaki fiiller açısından;
5411 sayılı yasanın 160. maddesinin 1. fıkrasında suçun vasıfsız hali düzenlenmiş olup suçun failine; altı yıldan oniki yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası verileceği, ayrıca birlikte bankanın uğradığı zararın da tazminine mahkûm edilecekleri belirtilmiştir.
5411 sayılı yasanın 160. maddesinin 2. fıkrasında suçun vasıflı hali düzenlenmiş olup suçun zimmetin açığa çıkmamasını sağlamaya yönelik hileli davranışlarla işlenmesi halinde faile on iki yıldan az olmamak üzere hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezası verileceği; ancak, adli para cezasının miktarının bankanın uğradığı zararın üç katından az olamayacağı. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi halinde mahkemece de re’sen ödettirilmesine hükmo- lunacağı düzenlenmiştir.
5411 sayılı Yasa 160/1-2 suçun zimmetin açığa çıkmamasını sağlama amacıyla hileli davranışlarda bulunulması halinde nitelikli zimmet suçu oluşacaktır. Hileli davranışların bankayı aldatacak boyutlara ulaşıp ulaşamayacağına bakıl- mayacaktır.
4389 sayılı Yasanın 22/3 fıkrasında ise bankayı aldatacak ve fiilin açığa çıkmamasını sağlayacak her türlü hileli faaliyette bulunmak suretiyle zimmet suçunun işlenmesi halinde nitelikli zimmet suçu oluşacaktır. Yapılan hilelerin bankayı aldatmaya elverişli hareketler olmalıdır. Aldatıcılık unsurunun oluşması gerekir. Yargıtay uygulamalarına göre banka dışı araştırmayı gerektirmeyecek veya basit denetimde tespit edilecek davramşlar nitelikli zimmet suçunu oluşturmaz. Bu Kanuna göre nitelikli zimmet suçunun oluşması için hileli davranışların bir bakışta anlaşılmaması gerekmektedir. Oysa 5411 sayılı Yasanın 160/1-2. fıkrasındaki hususun oluşması için herhangi bir hileli davranışın olması suçun oluşumu için yeterlidir. 5411 sayılı Yasa nitelikli zimmet suçunu genişletmiştir.
4389 sayılı yasa da ise sucun vasıfsız halinde; faile altı yıldan on iki yıla kadar hapis cezası verileceği, ayrıca bankanın uğradığı zararı tazmine mahkûm edilirler.
4389 sayılı Yasada para cezası yoktur.
4389 sayılı yasanın vasıflı halin de ise fail, bankayı aldatacak ve fiilin açığa çıkmamasını sağlayacak her türlü hileli faaliyette bulunmak suretiyle işlenmişse faile oniki yıldan aşağı olmamak üzere hapis ve meydana gelen zararın üç katı kadar adli para cezası verilir. Ayrıca meydana gelen zararın ödenmemesi halinde mahkemece re’sen ödettirilmesine hükmolunacağı düzenlenmiş idi.
- b) 5411 Sayılı yasanın 160/3.fıkralarındaki fiiller açısından; Faillerin, Kredi kuruluşunun kaynaklarını, kredi kuruluşunun emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya başkalarının menfaatlerine kullandırmak suretiyle, kredi kuruluşunu her ne suretle olursa olsun zarara uğratmaların on yıldan yirmi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezasına hükmolunacağı; ancak, adli para cezasının miktarının bankanın uğradığı zarann üç katından az olamayacağı yine, meydana gelen zararın müteselsilen ödettirilmesine karar verileceği belirtilmiştir.
4389 S.K.’nun 22/4.fıkrasında ise faillerin 4389 S.K.’nun 15/a maddesinde sayılan fiiller sonucu bankanın kaynaklarını, bankanın emin bir şekilde çalışmasını tehlikeye düşürecek şekilde doğrudan veya dolaylı olarak kendilerinin veya başkalanmn menfaatlerine kullandırmakla bankayı her ne suretle olursa olsun zarara uğratarak kendilerinin veya başkalanmn malvarlığının artışına neden olmalan halinde on yıldan yirmi yıla kadar hapis ve yirmimilyar liradan seksenmilyar liraya kadar adli para cezasına hükmolunacağı, ayrıca, meydana gelen zarann Hazine alacağı olarak müteselsilen ödenmesine karar verileceği belirtilmiştir.
Zarar mal edinme miktarıdır. Sanığa ödettirilecek zarar bankanın uğradığı miktardır. Hâkim eğer ödettirmeye karar verirse zarar miktarı üzerinden maktu vekâlet ve nispi vekâlet ücretine hükmedecektir. Aynca nispi harca da hükmedecektir. Ödenmeyen miktar üzerinden faiz işletilemez.
Ödettirme konusunda karar yoksa sadece maktu vekâlet ücretine hükmedi- lecektir.
5- Cezayı hafifletici nedenler: a) 5411 Sayılı yasanın 160/1-2. fıkralarındaki fiiller açısından;
5411 sayılı yasanın 160. maddesinin 4-5-6. fıkralarında suçun hafifletici sebepleri düzenlenmiş olup; Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade edilmesi veya uğranılan zarann tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadar indirilir. Burada netlik vardır. Hâkimin takdir hakkı yoktur. Ceza 3/2 oranda indirilecektir. Soruşturma başlamadan önce sanık zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer mallann aynen iade edilmesi veya uğranılan zarann tamamen tazmin edilmesi halinde verilecek ceza net olarak 3/2 oramnda indirilir. Soruşturma başlamadan önceki evre, CMK’nın 2/e. Maddesine göre, Kanuna göre soruşturma suç şüphesinin yetkili mercilerce öğrenilmesi ile başlar, eylemin gerçekleştirilip suç şüphesinin yetkili mercilerce öğrenilmesine kadar olan evreye kadar olan süredir. Kanaatimizce 5411 sayılı Yasanın 166. maddesinde soruşturmayı bizzat C. Savcısı yapacağı belirtildiğinden müfettişlerin veya kurum yetkilisinin yapacağı soruşturma, soruşturma olarak kabul edilmemesi gerekir.
Ayrıca, zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezanın üçte birden yarıya kadar indirileceği düzenlenmiştir. Yani en az üçte bir en fazla 1/2’si kadar ceza indirilecektir. Hâkimin takdir yetkisi vardır. Kovuşturma başlamadan önceki evre hazırlık evrakının deftere kayıt tarihinden iddianamenin kabulüne kadar olan süredir.
4389 Sayılı yasa yönünden ise; Zararm kovuşturma yapılmadan önce tamamıyla ödenmiş olması halinde cezaların yansı, ödeme hükümden önce gerçekleştirilmiş ise üçte bir oranında indirileceği yönünde düzenleme mevcuttur.
- b) 5411 Sayılı yasanın 160/3.fıkralanndaki fiiller açısından; 5411 sayılı yasanın 160. maddesinin 4-5-6. fıkralannda suçun hafifletici sebepleri düzenlenmiş olup; Soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadar,
Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın yansı bu durumun hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte birinin indirileceği belirtilmiştir. İddianamenin kabulünden karar tarihine kadar olan sürede ödeme halinde ise cezanın üçte bir oranında indirileceği belirtilmiştir. Kanaatimizce temyiz aşamasında sanık zarann tamamını ödemiş ve kararda onanmış ise kovuşturmanın bitmesi nedeniyle artık cezadan indirim yapılmaz. Ancak karar bir nedenle bozulmuş ise, üçte bir indirim oranının uygulanacağı kanaatindeyiz.
4389 sayılı Yasanın 22/3. maddesinde soruşturmada iade ve hüküm verilinceye kadar iade şeklinde iki türlü iade düzenlenmiştir. Oysa 5411 sayılı Yasanın 160. maddesi soruşturma başlamadan önce, kovuşturma başlamadan önce ve kovuşturma sırasında iade olarak üç türlü iade düzenlenmiştir.
Aynca, zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezanın üçte birden yarıya kadar indirileceği düzenlenmiştir.
4389 S.K.’nun 22/4. maddesinde ise indirim konusunda herhangi bir düzenleme öngörmemiş idi.
5411 Sayılı yasa ile 4389 sayılı yasanın ceza maddelerinin LEHE VE ALEYHE UYULANMASI AÇISINDAN karşılaştırılması;
- Sayılı yasanın 160/l-2.fıkralanndaki fiiller açısından;
- Ağırlaştırıcı fiiller: 5411 sayılı yasa ile 4389 sayılı yasada öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezanın suçun vasıflı ve vasıfsız hallerinde aynı olmakla birlikte,5411 sayılı yasa açısından, suçun vasıfsız halini düzenleyen, 160- (1).fıkrasında, hürriyeti bağlayıcı cezaya ek olarak 5000 güne kadar adli para cezası, vasıflı halini düzenleyen 160-(2).fıkrasında ise- 4389 sayılı yasada öngörülen bankanın uğradığı zararın üç katı adli para cezası- yerine, 20000 güne kadar adli para cezasının öngörüldüğü, ancak para cezasının alt sınırının ise bankanın uğradığı zararın üç katından az olamayacağı belirtilerek yeni ve aleyhe bir düzenleme yapılmıştır. 5411 sayılı Yasada zararın üç katından fazla adli para cezası verme yolu açılmıştır. Oysa 4389 sayılı Yasada üç katına kadar adli para cezası verilecektir. Yani en fazla üç kat para cezası verilecektir.
- Hafifletici fiiller: 5411 sayılı yasa hafifletici sebepler açısından ise failin, soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadar, Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, verilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı, bu durumun hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte birinin indirileceği belirtilmiştir.
Ayrıca, zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezanın üçte birden yarıya kadar indirileceği düzenlenmiştir.
Oysa 4389 Sayılı yasanın 22/3. fıkrasında ise failin, zararın kovuşturma yapılmadan önce tamamıyla ödenmiş olması halinde cezaların yarısı, ödeme hükümden önce gerçekleştirilmiş ise üçte bir oranında indirileceği yönünde düzenleme mevcuttur ki bu açıklamalar ışığında öncelikle;
- aa) 5411 sayılı yasada soruşturma başlamadan önce ödeme halini düzenleyen ve cezada (2/3)oranın da indirim öngören ve 4389 Sayılı yasada bulunmayan yeni bir düzenleme getirmiştir ki bu durum sanık lehinedir.
- bb) 5411 ve 4389 sayılı yasaların zararın kovuşturmadan önce ve hükümden önce giderilmesi halinde yapılacak indirim oranlan değişmediğinden bu fıkralarla ilgili lehe veya aleyhe bir durum söz konusu olmayacaktır.
- cc) 5411 sayılı yasanın 160/son fıkrasında ise; Zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer mallann değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezanın üçte birden yarıya kadar indirileceğini öngören ve 4389 sayılı yasada bulunmayan yeni bir yasal düzenleme öngörülmüştür ki şüphesiz bu durum sanık lehine oluşturulan yeni bir hafifletici sebeptir.
- Sayılı yasanın 160/3.fıkralarmdaki fiiller açısından;
- Ağırlaştırıcı fiiller:
5411 Sayılı yasamn 160/3. fıkrasındaki fiillerin failleri açısından, on yıldan yirmi yıla kadar hapis ve yirmibin güne kadar adli para cezasına hükmolunaca- ğı; ancak, adli para cezasının miktarının bankanın uğradığı zararın üç katından az olamayacağı yine, meydana gelen zararın müteselsilen ödettirilmesine karar verileceği belirtilmiştir
4389 Sayılı yasamn 22/4.fıkrasında ise halinde on yıldan yirmi yıla kadar hapis ve yirmimilyar liradan seksenmilyar liraya kadar adli para cezasına hükmolunacağı, ayaca, meydana gelen zarann Hazine alacağı olarak müteselsilen ödenmesine karar verileceği belirtilmiştir. Bu durumda 5411 sayılı yasa ile 4389 sayılı yasa da hürriyeti bağlayıcı ceza aynı olmakla birlikte 5411 sayılı yasada 20.000 güne kadar adli para cezasının öngörüldüğü, ancak para cezasının alt sımanın ise bankanın uğradığı zararın üç katından az olamayacağı belirtilerek yeni ve aleyhe bir düzenleme yapılmıştır.
- Hafifletici fiiller: 5411 sayılı yasa hafifletici sebepler açısından ise failin, soruşturma başlamadan önce, zimmete geçirilen para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer mallaan aynen iade edilmesi veya uğranılan zararın tamamen tazmin edilmesi halinde, verilecek cezanın üçte ikisine kadar, Kovuşturma başlamadan önce, gönüllü olarak, verilmesi halinde, verilecek cezanın yarısı, bu durumun hükümden önce gerçekleşmesi halinde, verilecek cezanın üçte birinin indirileceği belirtilmiştir.
Ayrıca, zimmet suçunun konusunu oluşturan para veya para yerine geçen evrak veya senetlerin veya diğer malların değerinin azlığı nedeniyle, verilecek cezanın üçte birden yaaya kadar indirileceği düzenlenmiştir.
Oysa 4389 Sayılı yasanın 22/3. fıkrasında ise bu yönde düzenleme mevcut değildir. Bu açıklamalar ışığında öncelikle 5411 sayılı yasamn 160/4-5-6. fıkra- laanda indirim sebepleri açısından lehe düzenlemeler mevcuttur.
7 – Görevli Mahkeme:
Ağır Ceza Mahkemesi’dir. Zamanaşımı 01.06.2005 tarihinden önce işlenen fiiller açısından 765 sayılı TCK’nun 102/3.fıkrası 01.06.2005 tarihinden sonra işlenen fiiller açısından ise 5237 S.K.’nun 66.maddesinin 1.fıkrasının (c-d) bendi hükümlerine tabidir. Hangi Ağır Ceza Mahkemesinin görevli olduğuna dair 7.CD.nin 11.04.2007 tarihli karaana göre belirlenecektir.