Yargıtay: “Eşin başkasıyla mesajlaşması haysiyetsiz hayat sürme sayılmaz”
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, kadının, bir başka erkekle cep telefonu ile görüşmesi ve mesaj alıp göndermesinin, koca yönünden boşanma sebebi olduğunu ancak bu durumun, kadının haysiyetsiz hayat yaşadığı anlamına gelmediğine hükmetti.
Yargıtay, kadının bu davranışının, erkek için evlilik birliğini çekilmez hale getirdiğini ancak davanın, haysiyetsiz hayat sürme sebebiyle açılmış bulunduğundan, reddinin gerekeceğini belirtti.
Eşin, bir başkası ile mesajlaşması, ilk bakışta haysiyetsiz hayat sürme gibi görünse de, haysiyetsiz hayat sürmenin varlığından söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için; eşin, sosyal hayatta toplumun genel değer yargılarıyla çatışan, olumsuz nitelikte kabul edilen davranışının süreklilik göstermesi ve bu davranışın diğer eş için birlikte yaşamayı ondan beklenemez hale getirmesi gerekiyor.
Yargıtay’ın bu kararı, davanın hangi sebebe dayandırıldığının önemini oldukça güzel örnekleyen bir karar.
Emsal kararda, davacı eş, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine dayanmış olması durumunda davayı lehine sonuçlandırabilecekken, yapmış olduğu bu hata nedeniyle açmış olduğu davada, mahkemece lehine verilen hüküm Yargıtayca bozuluyor…
Özellikle boşanma davalarında, dayanılan sebebin önemi büyük. Bu yüzden her işi erbabına bırakmakta, bu tür durumlarda telafisi mümkün olmayacak hatalar yapmamak için profesyonel hukuk desteği almakta yani bir bilen (avukat) ile yola çıkmakta büyük fayda var…
İşte kararın özeti…
T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2011/22536
KARAR NO. 2012/17686
KARAR TARİHİ. 26.6.2012
“…Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
Davacı kocanın boşanma davası münhasıran “haysiyetsiz hayat sürme” sebebine ( TMK.m.163 ) dayanmaktadır. Haysiyetsiz hayat sürmenin varlığından söz edilebilmesi ve bu sebeple boşanma kararı verilebilmesi için; eşin, sosyal hayatta toplumun genel değer yargılarıyla çatışan, olumsuz nitelikte kabul edilen davranışının süreklilik göstermesi ve bu davranışın diğer eş için birlikte yaşamayı ondan beklenemez hale getirmesi gereklidir.
Süreklilik göstermeyen bir defalık bir davranış; Türk Medeni Kanunu’nun 166. madesindeki evlilik birliğinin temelinden sarsılması durumu için yeterli olabilirse de, haysiyetsiz hayat sürme sebebine dayalı boşanma kararı için yeterli değildir.
Davalı kadının bir başka erkekle cep telefonu ile konuştuğu ve mesajlaştığı toplanan delillerle anlaşılmaktadır. Davalı kadının gerçekleşen bu davranışı, davacı koca bakımından birlikte yaşamayı ondan beklenemez duruma getirmiş ise de; sürekliliği olmadığı anlaşıldığından; haysiyetsiz hayat sürme ile Türk Medeni Kanunu’nun 163. maddesindeki boşanma sebebi sabit kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA…” 26.06.2012