Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

Vergi Davalarında Olağanüstü Kanun Yolları

Vergi Davalarında Olağanüstü Kanun Yolları

Olağanüstü kanun yolları, “Kanun Yararına Temyiz” ve “Yargılamanın Yenilenmesi” olmak üzere iki türlüdür.

Bu kanun yollarına konu kararlar, kesinleşmiş mahkeme ka­rarlarıdır.

Kanun Yararına Temyiz

Konu, 2577 sayılı Kanun’un 51. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan madde hükmü uyarınca Kanun yararına temyiz yoluna başvurma yetkisi yalnızca Danıştay Başsavcısı’na aittir. Danış­tay Başsavcısı kendiliğinden bu yola başvurabileceği gibi ilgili bakanlıkların göstereceği lüzum üzerine de başvurabilir. Siz, Danıştay Başsavcılığına hitaben göndereceğiniz bir dilekçeyle ilgili mahkeme kararına ilişkin olarak bir tür ihbarda bulunabi­lirsiniz. Takdir, tamamen Danıştay Başsavcısı’na aittir.

Kanun yararına temyiz konusu edilebilecek kararlar, vergi mahkemeleri ve bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdi­ği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden ke­sinleşmiş bulunan kararlardır.

Danıştay Başsavcısının kanun yararına temyiz talebi, Danış­tay’ın ilgili dairesince incelerek ya talep reddedilir ya da başvuru­ya konu karar kanun yararına bozulur. Bu karar kesindir (Karar düzeltmeye konu edilemez). Resmi Gazete de yayımlanır.

Mahkeme kararı, kanun yararına bozulsa dahi kararın hu­kuki sonuçları ortadan kalkmaz. Bu nedenle ve davanın tarafla­rının bıı siiıccc doğrudan dahil olamamaları hasebiyle bu kanun yolunun uygulamasına, vergi yargılamasında çok ender rastlanılmaktadır.

Yargılamanın Yenilenmesi

2577 sayılı Kanunun 53. maddesinde kalem kalem sayılan hallerin mevcudiyeti halinde, vergi mahkemeleri, bölge idare mahkemeleri ve Danıştay tarafından verilmiş ve kesinleşmiş ka­rarlara karşı yargılamanın yenilenmesi isteminde bulunulabilir.

Yargılamanın yenilenmesi sebepleri;

“…a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar veri­len taralın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden sonra ele geçirilmiş olması,

  1. Karara esas olarak alınan belgenin, sahteliğine hükme­dilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzu­runda ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın yenilenmesini isteyen kim­senin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
  2. Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
  3. Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun mahkeme kararıyla belirlenmesi,
  4. Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile kullanmış olması,
  5. Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın görülüp karara bağlanmış bulunması,
  6. Çekinmeye mecbur olan başkan, üye veya hakimin ka­tılmasıyla karar verilmiş olması,
  7. Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabile­cek kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması,
  8. Hükmün, İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlali suretiyle verildi­ğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemcsi’nin kesinleşmiş kararıy­la tespit edilmiş olması…”

Olup, Yasada bu haller tahdidi bir şekilde belirtildiğinden, kıyasen ya da başka bir suretle yargılamanın yenilenmesi sebep­lerinin değiştirilmesi, arttırılması olanaklı değildir.

Anılan maddenin son bendinde, “… Yargılamanın yeni­lenmesi süresi, (1) numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı se­bep için on yıl, (1) numaralı fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için altmış gündür. Bu süreler, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden ger­çekleştiği tarihi izleyen günden başlatılarak hesaplanır.” de­nilmek suretiyle, bu kanun yolunun başvuru süresi sınırlandı­rılmıştır.

Yargılamanın yenilenmesi başvurusu, bu hususa ilişkin ola­rak düzenlenmiş bir dilekçeyle, başvuruya konu kararı veren mahkemeye yapılmalıdır. Ancak isteğin ilişkin olduğu konu, diğer bir daire veya mahkemenin görevine girmiş ise karar bu daire veya mahkemece verilir. Bu başvuru harca tabi değildir ve ancak posta giderleri peşin olarak yatırılmalıdır.

Yargılamanın yenilenmesi dilekçesinin ilk bakışta görülebi­lecek bir bölümüne, istemin konusunun ve ilgili mahkeme kara­rının tarih, esas ve karar numaralarının yazılması önem arz et­mektedir. Aksi halde dilekçeniz, yeni bir dava olarak kabul edi­lir ve yargılama muameleleri bu suretle yürütülür.(Mükerrer da­va nedeniyle “İncelenmeksizin Ret” kararı ile karşı karşıya ka­labilirsiniz.)

Dilekçe kayda alındıktan sonra yeni bir dosya oluşturularak esas numarası verilir ve daha önce karara bağlanan ve kesinle­şen dosya ile ilişkilendirilir.

Dilekçe, ilk incelemesi yapıldıktan (her hangi bir aykırılık söz konusu değil ise) sonra karşı tarafa tebliğe çıkarılır.

Karşı tarafından savunması alındıktan ya da savunma verme süresi (otuz gündür) geçtikten sonra dosya incelenir.

Mahkemece, Kanunda sayılan yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden her hangi birinin mevcut olayda vuku bulduğuna kanaat getirilmiş ise istemin kabulüne karar verilir ve dosyanın esası yeniden incelenerek karara bağlanır. Aksi halde istemin reddine karar verilir.