Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

Ücretin ödenmemesi nedeniyle haklı fesih – Yargıtay kararları

Ücretin ödenmemesi nedeniyle haklı fesih – Yargıtay kararları

…Ücretin ne zaman ödeneceği 4857 sayılı İş Kanunun 32. maddesinde belirtilmiş, gecikmenin yaptırımı da 34. maddede hüküm altına alınmıştır.
Aksine sözleşme yoksa ücret hak edilen ayı takiben aybaşı itibarı ile ödenmek zorundadır. Ücretin zamanında ödenmemesi işçiye iş akdini fesih peşin hakkı vermektedir. İşçi dilerse iş akdini derhal bildirimsiz olarak fesheder, dilerse 34. maddedeki iş görme ediminden kaçınma hakkını kullanır.
34. maddedeki 20 günlük süre işçinin ücretinin ödenme süresi değil, işçinin iş görme ediminden kaçınacağı süredir.
Somut olayda davacı işveren tarafından ibraz edilen 2006/Mayıs ayına ait puantaj cetveline göre davacının 40,5 saat fazla çalışması bulunmaktadır. 2006/Ocak-Nisan dönemine ilişkin ücret bordrolarında fazla çalışma alacağı tahakkuk ettirilmiştir. 2006/Mayıs bordrosunda ise fazla çalışına alacağı tahakkuku bulunmamaktadır. Her ne kadar davalı işveren tarafından 1.1.2006- 3 1.12.2006 dönemine ilişkin denkleştirme esasına göre çalışma iş sözleşmesi nuıvafakatnamesi ibraz edilmiş ise de bu belgede denkleştirmenin ikişer aylık süreler içerisinde yapılacağı belirtilmiştir. Davacının 2006/Nisan ayında da fazla çalışma yaptığı ve karşılığının ödendiği sabittir. Davacının 2006/Mayıs ayı içinde yaptığı fazla çalışma karşılığında ücreti ödenmemiştir.
Bu nedenle davacının iş sözleşmesini haklı olarak feshettiğinin kabulü ile kıdem tazminatı alacağının hüküm altına alınması gerekirken, reddine karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
9. HD. 2011/37546 E. 2011/34908 K. 05.10.2011

…Somut olayda, davacı, 2.11.2012 tarihi i ihtarnamesi ile, önceki ay ücretlerinin zamanında düzenli ödenmediği ve ekim ayı maaşının ödenmediğinden bahisle iş akdini feshetmiştir. Gerek dosya içinde bulunan banka hesap hareketlerinin incelenmesinden, gerekse davacının örtülü beyanından, ekim ayı ücreti dışında kalan ücretlerinin, ilgili ay içinde parçalı olarak ödendiği, yasanın aradığı anlamda ücretin ödenmemesinin sözkonusu olmadığı açıktır.
Ekim 2012 ayı maaşı yönünden ise; davacı, 2.11.2012 tarihli ihtarnamesi ile 2012 yılı ekim ayı ücretinin ödenmemesini fesih sebebi yapmıştır. Ancak, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin 2.1.maddesindeki düzenlemeye göre, ücretin, takip eden ayın ilk haftası içinde, ödenmesi gerekmektedir. Fesih tarihi itibariyle, ekim ayı ücretinin, ödenme süresi henüz dolmamıştır, bu nedenle davacı için haklı fesih nedeni oluşturmaz. Hal böyleolunca, davacının iş akdini haklı neden olmadan feshettiği bu nedenle kıdem tazminatı talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü hatalı olup bozma nedenidir.
7. HD. 2014/13253 E. 2014/17793 K. 22.9.2014

…Somut olayda davacının altı aylık ücretinin ödenmemesi işçiye haklı fesih hakkı tanımaktadır. İşçinin iş sözleşmesinin feshinden sonra başka bir işyerine girmesi veya kendisinin işyeri kurması haklı feshin sonucu kıdem tazminatı talebinin kabulünü engellemez.
Davalının ücretlerin ödendiğine dair yemin deliline dayanması karşısında mahkemece yapılması gereken, ücretlerin ödendiğine ilişkin davalıya yemin teklif etme hakkının bulunduğu hatırlatılarak sonucuna göre yukarıda bahsedilen haklı feshin değerlendirilerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik incelemeyle hüküm kurulması hatalıdır.
9. HD. 2010/9433 E. 2012/17504 K. 17.05.2012

…Davacının davalıya ait fırında “pişirici” olarak çalıştığı anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğindeki belgelerden 2004 yılı Nisan ve Temmuz ayları arası sigorta primlerinin davalı tarafından eksik olarak yatırıldığı saptanmıştır.
Davacının söz konusu eksikliğin işverence görüşülmesi sırasında işverence işten çıkarıldığı davacı tarafından iddia edilmektedir.
Öte yandan son iki aylık ücreti de işverence ödenmemiştir.
Maddi olayların bu gelişim süreci dikkate alındığında davacının iş sözleşmesinin 4857 sayılı kanunun 24/11 maddesi uyarınca haklı olarak davacı tarafından terk yolu ile sona erdirildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece kıdem tazminatı alacağına hükmedilmesi gerekirken söz konusu alacağın reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
9. HD. 2006/8689 E. 2006/29518 K. 08.11.2006

…Davacı, ücretlerinin ödenmediğini, bu nedenle iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia etmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının ücretlerinin parça parça ödendiği, ayrıca yapılan ücret ödemelerinin hangi aya ait olduğunun açıkça belirtilmediği, ücretlerin parça parça ödenmesinin dahi işçiye haklı fesih imkanı tanıdığı gözetilerek davacının kıdem tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi hatalıdır.
9. HD. 2011/31117 E. 2013/22583 K. 16.09.2013

…Davacı, 2003 yılı ocak ve şubat ayı ücretlerinin ödenmemesi sebebiyle hizmet akdini haklı olarak feshettiğini belirterek ihbar ve kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur.
Davalı, davacının izin dönüşü işbaşı yapmadığını davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme, davacının istifa etmek suretiyle ayrıldığını kabul ederek tazminat isteklerini reddetmiştir.
Davacının 6.3.2003 tarihli iki dilekçesi mevcuttur. Bunlardan birisi izin isteği ile ilgili olup, bu dilekçe üzerine davacıya izin verildiği kanıtlanmış değildir. Diğer aynı tarihli dilekçede davacı, ocak ve şubat aylarına ait ücretlerinin ödenmediğini bu nedenle akdi feshettiğini açıklamıştır. Davacının bu dilekçeyi verdiği 6.3.2003 tarihinden sonra, işyerinde çalışması bulunmamaktadır. 2003 yılı Ocak ayı ücretlerinin de davacının fesih tarihi olan 6.3.2003 tarihinden sonra taksitler halinde davacının banka hesabına yatırılmıştır.
Tüm dosya içeriği hep birlikte değerlendirildiğinde davacının hizmet akdini haklı olarak feshettiği anlaşılmaktadır. İhbar tazminatı isteğinin reddi doğru ise de. kıdem tazminatı talebinin bilirkişi raporunun bir değerlendirmeye tabi olarak kabul edilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
9. HD. 2006/12574 E. 2006/31428 K. 29.11.2006

…Somut olayda davacının fazla mesai yaptığı, ulusal bayram-genel tatil günlerinde çalıştığı dinlenilen tanık beyanları ile doğrulanmıştır. İşveren tarafından bu çalışmalarına ilişkin ücret alacaklarının ödendiği geçerli delillerle ispat edilememiştir. Davacının ücretinin asgari ücretten düşük ödendiği hususu da mahkemece kabul edilmiş bulunmaktadır.
4857 SK. nun 24/11-e maddesi gereğince işveren tarafından ücretlerinin
ödenmemesi işçiye iş akdini derhal ve haklı feshetme imkanı tanımaktadır. Davacı dava dilekçesinde iş akdini ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile sonlandırdığını ileri sürmüştür. İstifa dilekçesinde fesih sebeplerini açıkça belirtmemesi haklı fesih sebeplerini ortadan kaldırmaz. Mahkemece davacı işçinin kıdem tazminatı isteminin kabulüne, karşı davacı işverenin ihbar tazminatı talebinin ise reddine karar verilmesi gerekirken aksi şekilde hüküm kurulması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
9. HD. 2009/7091 E. 2011/5913 K. 03.03.2011

…Somut olayda, davacı Mayıs ve Haziran ayı ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş sözleşmesinin haklı olarak feshedildiğini belirtmiş ve kıdem tazminatı talebinde bulunmuştur. Davalı taraf ise dosyaya sunulmuş olan istifa dilekçesi vermek suretiyle davacının istifa ederek işyerinden ayrıldığını ve kıdem tazminatına hak kazanamayacağını savunmuştur. Davalı tarafça davacının Mayıs ve Haziran ayı ücretlerinin ödendiğinin ispat edilememiş olması, ayrıca davacı tanığı İ.B.’un da davacının ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle iş akdini feshettiği beyanı karşısında iş sözleşmesinin davacının ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle davacı işçi tarafından 4857 sayılı İş Kanunu’nun 24. maddesi kapsamında haklı nedenle feshedildiğinin ve kıdem tazminatına hak kazanacağının kabulü gerekecektir.
Mahkemece ücretlerinin ödenmemesi iddiasıyla iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini belirten davacının dosyaya sunulmuş olan istifa dilekçesini vermek suretiyle işyerinden istifa ederek ayrıldığının kabul edilerek kıdem tazminatına hak kazanamayacağının kabulüyle kıdem tazminatı talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
7. HD 2013/2249 E. 2013/1892 K. 28.02.2013

…Somut olayda, davalı işyerinde 25.06.2001 tarihinden itibaren uzman servis teknikeri olarak çalışmakta olan davacının, 10.11.2009 tarihinde, fazla çalışma alacaklarının ödenmemesi sebebi ile iş sözleşmesini feshettiği ve
11.11.2009 tarihinde kıdem tazminatı ve fazla çalışma alacağı için dava ikame ettiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafından usulüne uygun olarak zamanaşımı definde bulunulması üzerine, zamanaşımı defti de dikkate alınarak davacının talep ettiği alacakların hesaplanması için dosya bilirkişiye verilmiştir. Bilirkişi, yaptığı hesaplama ve davalı tarafından sunulan belgelerin incelenmesinde, davacının dava tarihinden geriye doğru beş yıl için ödenmeyen fazla çalışına alacağı bulunmadığını tespit etmiştir. Bunun üzerine mahkemece bilirkişiden ek rapor aldırılarak davacının zamanaşımına uğramış fazla çalışma alacağı olup olmadığının belirlenmesi istenmiştir. Bilirkişi ek raporunda, davacının 25.06.2001-10.11.2004 tarihleri arasında zamanaşımına uğrayan ancak ödenmemiş olan 473,15 TL fazla çalışına alacağı olduğunu belirlcmiştir. Bunun üzerine mahkemece zamanaşımına uğramış da olsa davacının ödenmeyen fazla çalışma alacağı olduğu belirtilerek, kıdem tazminatı talebinin kabulüne, fazla çalışma alacağının ise reddine karar verilmiştir.
Davacının sigortalı hizmet döküm cetvelinin incelenmesinde 10.11.2009 tarihinde iş sözleşmesini feshettikten sonra 16.11.2009 tarihinde başka bir işyerinde çalışmaya başladığı anlaşılmaktadır. Davacının 10.11.2004-
10.11.2009 tarihleri arası fazla mesai ücretlerinin ödendiği, davacının fesih tarihinden geriye doğru beş yıl için ödenmeyen fazla çalışma alacağı bulunmadığı anlaşılmış olup, mahkemece bu sebeple fazla çalışma alacağının reddedildiği, davacının bu ret kararını temyiz etmediği dosya kapsamıyla sabittir. İş sözleşmesinin feshedildiği tarihten beş yıl önce muaccel hale gelen ve zamanaşımı def’i nedeni ile talep edilebilirliği kalmayan 473,15 TL fazla çalışma alacağının ödenmemesi sebebi ile beş yıl sonra yapılan işçi feshinin haklı fesih olduğundan söz etmek mümkün değildir. Zira 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2. maddesinde “Herkes, haklarını kullanırken ve borçlarını yerine getirirken dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.” hükmü yer almaktadır. Başka yerde iş bulduğu için iş sözleşmesini feshettiği anlaşılan davacının kıdem tazminatı alabilmek amacıyla uzun yıllar sonra fazla mesai alacağının ödenmediğini ileri sünnesi ve bunu haklı fesih sebebi yapması dürüstlük kurallarıyla bağdaşmamaktadır. Bu nedenle ve zamanaşımına uğramış fazla mesai alacağının fesih için haklı sebep oluşturması mümkün olmadığından davacının kıdem tazminatı isteğinin de reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulü hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
22. HD. 2012/19774 E. 2013/7704 K. 12.04.2013

…Asgari geçim indirimleri de yukarıda açıklanan ilkeler ışığında sosyal bir hak olup ödenmemesi halinde işçinin iş akdini haklı nedenle fesih imkanı bulunmaktadır.
Davacının talep ettiği asgari geçim indirimi alacakları fesihten sonra ve dava tarihinden önce 09.07.2008 tarihinde ödenmiştir. İşyerinde ücret ve bu kabil alacakların hangi tarihlerde ödendiği araştırılıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, asgari geçim indirimi alacağının miktarının azlığı nedeniyle işçinin fesih hakkını kullanmasının hakkın kötüye kullanımı olduğu gerekçesiyle davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
9. HD. 2010/20054 E. 2012/31277 K. 24.09.2012