Türk Ceza Kanununun Yer Bakımından Uygulanması
Ceza yasalarının nerede işlenen suçlara uygulanıp nerede işlenen suçlara uygulanamayacağının belirlenmesi anlamına gelir. Bu probleme değinmeden önce “suçun işlendiği yerden” ne anlamamız gerektiğini açıklamamız uygun olacaktır.
Suçun İşlendiği Yer
Teşebbüs aşamasında kalmış suçlarda son icra hareketinin yapıldığı yerdir.
Kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği yerdir.
Zincirleme suçlarda son suçun işlendiği yerdir.
İhmali suçlarda, tıpkı suçun işlendiği zamanda olduğu gibi, hareketin yapılmasının gerekip de harekette bulunulmayan yerdir.
İştirak hâlinde işlenen suçlarda fail veya müşterek faillerden en az birinin Türkiye’de, şeriklerin ise yurt dışında olması durumunda, suç Türkiye’de işlenmiş sayılacak ve şerikler hakkında TCK uygulanacak ancak bunun tam tersi söz konusu olduğunda yani fail veya müşterek faillerden hiçbiri Türkiye’de değil-suçu yabancı ülkede işlemişler- buna karşın şeriklerin tamamı Türkiye’de buluns suça Türkiye’den iştirak etmiş olsalar- dahi suç Türkiye’de işlenmiş sayılmayacaktır.
Ayrıca transit suçlarda (örneğin Afganistan’da üretilen uyuşturucu maddenin Türkiye üzerinden Avrupa’ya gönderilmesi) transit ülkelerden en az birinin Türkiye olması hâlinde, suç Türkiye’de işlenmiş sayılır.
Hareket ile netice arasına zaman ve mekan girmeyen (ani suç) suçlar açısından suçun işlendiği yerin tespitinde bir problem bulunmamaktadır. Örneğin hırsızlık suçunda böyle bir problem söz konusu olmaz. Peki araya zaman ve mekan girebiliyorsa (kasten öldürme suçunda olduğu gibi) suçun işlendiği yer nasıl belirlenecektir? Kanun’un 8/1. maddesine göre, “…Fiilin kısmen veya tamamen Türkiye’de işlenmesi veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi hâlinde suç, Türkiye’de işlenmiş sayılır.” Görüldüğü üzere Kanun’umuz bu düzenleme ile kapsamı genişletmekte ve suçu kendisinin yargılama iradesini ortaya koymaktadır. Bu anlamda örneğin, Suriye’den Türkiye’ye ateş açıldığında Türkiye’den biri ölürse suç yine Türkiye’de işlenmiş sayılacaktır. Böylece Kanunumuz, “harekete üstünlük veren”, “neticeye üstünlük veren” ve “karma” teorilerden ’karma” teoriyi benimsemiş bulunmaktadır.