Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

TÜKETİCİ MAHKEMESİNE ACILAN DAVAYA KARŞI İTİRAZ VE SAVUNMA DİLEKÇESİ

TÜKETİCİ MAHKEMESİNE ACILAN DAVAYA KARŞI İTİRAZ VE SAVUNMA DİLEKÇESİ

HAKEM HEYETİ KARARINA KARŞI İTİRAZ NİTELİĞİNDE TÜKETİCİ MAHKEMESİNE ACILAN DAVA DİLEKCESİ.

…… NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE
Tüketici Mahkemesi sıfatıyla

İHTİYATİ TEDBİR TALEPLİDİR
HAKEM HEYETİ KARARINA İTİRAZ EDEN : ………..BANKASI AŞ.

DAVACI…………………………………
VEKİLİ : AV- A.B. VE AV- İ. K.

DAVALI :……………………………….

DAVA DEĞERİ :……….TL

İPTALİ İSTENEN HAKEM HEYETİ BAŞKANLIĞI KARARI : …….. Valiliği Tüketici sorunları Hakem Heyeti Başkankığının 08.07.2013 tarih 13/32 sayılı kararı.

TALEP KONUSU : Yukarı bilgileri verilen uusul ve yasaya aykırı hakem heyeti kararının KALDIRILMASI / İPTALİ ve hakem heyeti kararının icrasının durdurlmasına işkin olarak 4077 sayılı kanun’un 22/5 maddesi gereğince İHTİYATİ TEDBİR KARARI verilmesi talebidir.

AÇIKLAMALAR

Müvekkil bankanın uşak şubesi ile imzalamış olduğu tüketici kıredisi sözleşmesi gereğince davalı bankamız müşterisine kredi tahsis edilmiş ve bu kredi tahsisi sırasında kendisinden sözleşme ve geri ödeme planında yazılı masraflar tahsil edilmiştir. (EK 1 Kredi sözleşmesi)

Davalı Müvekkil Banka müşterisi, ilgili Tüketici sorunları Hakem Heyeti başkanlığına başvurarak sözkonusu masrafları iadesini talep etmiştir.

Bu başvuru üzerine karar veren ilgili Tüketici sorunları Hakem Heyeti başkanlığı masrafın davalı tarafa iadesine karar vermiştir (EK 2 Tüketici sorunları Hakem Heyeti başkanlığı kararı)

İşbu karar usul ve yasalara aykırı olduğundan iptali için sayın mahkemenize itiraz etme zorunluluğu doğmuş bulunmaktadır.

İTİRAZLARIMIZ :
1. Bankamız alehine verilmiş olan Hakem Heyeti kararının gerekçesinde ; masraf alınmasına ilişkin sözleşme hükmünün haksız şart oluşturulduğundan bahsedilmiştir. oysa somut olaydan müvekkil banka ile davalı taraf arasında imzalanan kredi sözleşmesinin 4.maddesiyle davalı taraf dosya masrafı ödemeyi açıkça kabul etmiştir sözleşmede yer alan masraf alınmasına ilişkin sözleşme hükmü davalı ile muzakere edilmiş haksız şart oluşturmamaktadır. Bir hüküm müzakere edilip edilmediğini tespit ederken bakılması gereken ilk husus ,tüketicinin,sözleşmenin şekillenmesine ilişkin etki sahibi olma imkanı bulunup bulunmadığıdır. Yani taraflar arasındaki dengesizlik nedeniyle tüketici açısından ortada kalan ,irade özerkliği çerçevesinde sözleşmenin içeriğini tespit etme olanagının yeniden doğmuş olması gerekir.
Bu çerçevede; davalı ile Bankamız arasında kredi sözleşmesi haricinde acrıca ödeme planı imzalanmamış ve davalıya teslim edilen bu belgede kullanılan kredinin taksit tarihi ve tutarlarının yanı sıra kredi kullandırma sırasında müşteriden alınan dosya masrafı/espertiz ücreti/istihbarat ücreti vb. tutarlara açıkça yer verilmiştir.
Sözleşme haricinde davalı ile imzalana bu belge anılan masrafların müzakere edildiğini davalının söz konusu masrafları kabul etme suretiyle sözleşme ilişkisi içerisine girdiğini,bu nedenlede ortada haksız şartın varlıgından söz edilmeyeceğini açıkça göstermektedir.

YARGITAY 13.HUKUK DAİRESİNİN E:2010/3958, K;2010/1717 VE 07.02.2011 tarihli KARARINDA (EK:4, YARGITAY KARARI)sözleşme özgürlüğü kapsamında tüketicinin istediği bankadan hizmet alabileceği bankalarında verdiği hizmet kapsamında ücret talep edebilecekleri açıkça belirtilmiştir. Ayrıca tüketicinin ülkemizde faaliyet gösteren pek çok bankanın bulunması sebebiyle faydalanmak istediği hizmete ilişkin olarak istediği bankayla çalışabileceği belirtilmiştir.

Ekte bulunan emsal nitelikteki Kocaeli 2i Asliye Hukuk Mahkemesinin , Muğla 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin , Ankara 6.Tüketici Mahkemesinin , Şırnak Asliye Hukuk Mahkemesinin , dosya masrafı/istihbarat ücreti vs. alınmasında hukuka aykırılık bulunmadığına karar verilmiştir.

2. Öte yandan , Tüketicinin korunması Hakkında Kanunun ” Sözleşmedeki Haksız Şartlar” başlıklı 6. maddesinde ” satıcı veye sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden , tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlüklerinden iyi niyet kurallarına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleme kosulları haksız şarttır.” denmek suretiyle hangi nitelikteki sözleşme koşullarının haksız şart sayılabileceği belirlenmiştir. Buna göre, bir sözleşme şartının haksız şart kabul edilebilmesi için 3 unsurun birlikte varlığı gerekmektedir.
-Tek taraflı olarak sözleşmeye konulmalı
-Taraflarca müzakere edilmemiş olmalı
-Sözleşmeden doğan hak ve yükümlüklerde dürüstlük kurallarına aykırı şekilde tüketici aleyhine bir dengesizlik yaratmış olmalıdır.

Bu üç unsurdan birinin yokluğu halinde bir sözleşme hükmünün haksız şart olarak kabul edilebilmesi hukuken mümkün değildir. Bir başka ifadeyle , bir sözleşme hükmünün haksız şart olarak kabul edilebilmesi için , önceden tek taraflı olarak hazırlanmış olması ve tüketici ile müzakere edilmemiş olması başlı başına yeterli değildir. Aynı zamanda sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerde dürüstlük kuralına aykırı şekilde tüketici aleyhine bir dengesizliğede neden olması gerekmektedir.
Tüketici kredisi kullandırımı sırasında tüketiciden alınan masraf alınmasına ilişkin sözleşme koşulu çerçevesinde konu değerlendirildiğinde ise yukarıda belirtilen açıklamalar karşısında bu yöndeki sözleşme koşulunun Banka tarafından önceden hazırlanmış sözleşmede yer aldığı ve tüketici ile müzakere edilmemiş olduğu tespitlerinde yola çıkarak buna ilişkin sözleşme koşulunun haksız şart olduğunu söylemek mümkün değildir. Zira, Bankalar müşterilerine tüketici kredisi kullandırırken ,istihbarat, pazarlama,ekspertiz,genel işletim ve diğer operasyonel giderler gibi bir çok maaliyete katlanmaktadır. Bankaların kendi tahsis ve kullandırımı sırasında katlandıkları maaliyetin bir bölümünü , bu hizmet nedeniyle elde edilen menfaat karşılıgında tüketiciye yansıtmasının , tüketici aleyhine iyi niyet kurallarına aykırı olacak şekilde dengesizliğe yol açtıgını idda etmek mümkün olmayıp dava konusu uygulamaya esas sözleşme koşulu haksız şart niteliğinde değildir.

3.Müvekkil Banka tarafından davalıdan alınan dosya masrafı yukarıda zikredilen yasal düzenlemeler kapsamında talep edilmiş; hakem heyeti dosyasına müvekkil Banka şubesince sunulan evraklardan açıkça anlaşılacağı üzere davalı tarafından hiçbir itiraz/ihtiraz-i kayıt konulmadan ödenmiştir.

4.Yukarıda yapılan açıklamalardan anlaşıldığı üzere ; kredi kullandırı sırasında masraf alınacağı davalı ile Bankamız arasında imzalanan sözleşmede açıkça belirtilmiş ,sözleşme haricinde imzalanan geri ödeme planında bu masrafların isimleri ve tutarlarına açıkça yer verilerek ayrıca bir farkındalık yaratılmış oldugundan ve tüm bunların haricinde kredi kullandırmı sırasında masraf alınması sunulan bir hizmetin yarattığı maaliyetin karşılığı olduğundan bu nedenle de ”sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerde dürüstlük kurallarına aykırı şekilde tüketici aleyhine bir dengesizlik yarattıgından” söz edilmeyeceğinden , masraf alınmasına ilişkin sözleşme koşulunu haksız şart olarak kabul eden Tüketici Hakem Heyeti Kararı hukuka aykırı bulunmaktadır.

HUKUKİ SEBEBLER: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ve ilgili yasal mevzuat.

DELİLLERİMİZ : Karşı tarafın Delil sunma hakkımız saklı kalmak kaydıyla,
1-Kredi sözleşmesi
2- Nakit Kredi öncesinde Müşteriden Alınacak Beyan örneği / Sözleşme öncesi bilgi formu
3- Ödeme Planı
4- Gerek duyulması halinde Müvekkil Banka kayıtları ve hesap özetleri üzerinde yapılacak bilir kişi incelemesi.
5-Yemin ve tüm yasal deliller.

SONUÇ VE SİSTEM : Yukarıda açıklanan ve resen göz önüne alınacak nedenlerle , öncelikle ;
– İlgiki Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı KARARININ İCRASININ DURDURULMASINA , BUNA İLİŞKİN OLARAK İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİNE,
-Haksız ,usul ve yasaya aykırı olarak verilmiş buluna Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’nın KARARININ KALDIRILMASINA/İPTALİNE,
-Yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesi müvekkil Banka adına saygıyla arz ve talep ederim.
../../2013

DAVACI
Adı ve Soyadı
İmza

EKLER:
1-
2-
3-

YUKARDA TÜKETİCİ HAKEM HEYETİ KARARINA KARŞI TÜKETİCİ MAHKEMESİNE ACILAN DAVA DİLEKCESİ YUKARIDA OLUP BU DİLEKÇEYE KARŞI SAVUNMA ÖRNEK DİLEKCEMİZDE AŞAĞIDAKİ GİBİ ÖRNEK DİLEKCE OLMALIDIR.

İTİRAZA CEVAP,SAVUNMA VE DELİL SUNMA DİLEKCEMİZ ÖRNEĞİ

……………………ASLİYE HUKUK MAKEMESİ HAKİMLİĞİ’NE
(Tüketici Mahkemesi Sıfatıyle)

DOSYA NO: 20…/…….E.

İTİRAZI CAVEP VEREN
DAVALI
:………………………………………………………

İTİRAZ EDEN
DAVACI 
: ………………………….Bankası AŞ

VEKİLİ : Av………………………………..

DAVA DEĞERİ :…………TL

İTİRAZ KONUSU: ………..Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin../../20…tarih ve …….. sayılı kararına karşı, Davacı Bankaca yapılan haksız ve Hukuksuz itirazının reddi ile,savunmamızın sunumudur.

AÇIKLAMALAR :

………………Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti Başkanlığı’nın davaya konu kararı usul ve yasaya uygun bir karardır.Davacı Bankanın açmış olduğu davanın ve tüm taleplerinin reddi gerekmektedir.

…………………Bankası……….. Şubesinden ../../……tarihinde talebimle kredi tahsis edilmiş ve bu kredi tahsisi sırasında sözleşme ve geri ödeme planında yazılı masraflar tahsil edilmiştir bu işlem için davacı bankaca 90,00TL Dosya masrafı, komisyon ücreti adı altında ücret alınmıştır.

Bu konuda Tüketicileri Koruma Derneği yetkililerine başvurarak yardım talep ettim. Dernek yetkililerinin yönlendirmesiyle bankadan kredi sözleşmesinin bir suretini istedim ancak banka bu haklı talebimi kabul etmeyip sözleşmenin bir suretini bana vermedi. Derneğin yönlendirmesiyle bende elimde sözleşme olmaksızın Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurdum.

Banka tarafından tek taraflı olarak ve banka menfaatlerini koruyan, önceden hazırlanmış olan, tüketici olarak içeriğine etki edemediğim, açıkça aleyhime olan ve beni külfete sokan, standart, matbu bir sözleşmeyi amir konumda olan bankanın önüme koymuş olması nedeniyle imzaladım. Bu durum Tüketici Korunması Hakkında ki Kanunun 6 ıncı maddesine aykırı olduğu gibi imzalanmış olan sözleşmenin bir örneği tarafıma verilmeyerek ilgili kanunun 10 uncu maddesi de Banka tarafından ihlal edilmiştir.

Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir. Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Bir satıcı veya sağlayıcı, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükü ona aittir. (4077 sayılı Haksız Şartı açıklayan 6. madde)

Hakem heyetince yapılan inceleme sonucu bankanın bana imzalattığı sözleşmenin, 4077 sayılı Kanunun 6.maddesine göre düzenlenmediği kanaatine varılarak Dosya masrafı, komisyon ücreti adıyla tarafımdan haksız biçimde alınan 90.00 TL nin iadesine karar verilmiştir

Davacı Banka vekilince, Tüketici Hakem Heyeti Kararına karşı, (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyle)…..Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimliğinize yapılan itiraz haksız ve hukuki dayanaktan yoksundur. Zira bankalarca dosya masrafı adı altında alınan benzer tahsilatların taşındığı, Isparta Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 26.01.2010 tarih ve 22 sayılı, banka tarafından alınan komisyon, ekspertiz ücreti ve sigorta bedelinin iadesi kararının, itirazen inceleyen (Ek.1)Isparta 1.Asliye Hukuk Mahkemesince ( 2010/118 K.) onanması ve mahkeme kararının da(Ek.2) Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2011/1870 K. Sayılı kararıyla onanmış olup. Ayrıca yine(Ek.3) Ankara 7. Tüketici Mahkemesinin 04.12.2012 Tarih,Esas No : 2012/808 Karar No: 2012/1370 sayılı kararıda bu doğrultuda olup,Yargıtayın bu kararıda emsal teşkil edecek bir karar haline dönüşmüştür

Yine benzer bir davada (Ek.4) Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 27.6.2011 tarih ve 2011/3576 Esas, 2011/1011 Karar sayılı kararında “…davalı banka, sadece kredinin verilmesi için gereken zorunlu masrafları tüketiciden isteyebilir…” , “…..zorunlu masrafların neler olduğunun ve miktarının tespiti için bilirkişi raporu alınması….” Gerektiği görüşüyle bakmaların objektif kriterlere dayanmadan yaptıkları tahsilatları haksız şart olarak kabul etmiştir.

Yukarıda detaylıca açıkladığım üzere, ………….Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına yapılan itirazın reddi gerekmektedir.

SONUÇ VE İSTEM :Davacı’nın ………….Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına karşı yapmış olduğu Haksız ve Hukuksuz itirazları ile KARARIN İCRASININ DURDURULMASINI ve BUNA İLİŞKİN OLARAK İHTİYATİ TEDBİR KARARI VERİLMESİ TALEBİNİN Yüksek mahkemenizce reddine , yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,Alacağımın yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim. ../../2013

İTİRAZA CEVAP VEREN
DAVALI
Adı-Soyadı
İmza

EKİ:
1-Hakem Heyeti Kararı.
2-(Ek 1,2,3,4)Yargı kararları.

EYER HAKEM HEYETİ KARARI TARAFLARA TEBLİĞ EDİLİPTE 15 GÜNLÜK SÜRE İCERSİNDE BU HAKEM HEYETİ KARARINA KARŞI TÜKETİCİ MAHKEMESİNDE DAVA ACILMAYIP 15 GÜN GECİRİLDİKTEN SONRA DAVA ACILMIŞSA HEM ACILAN DAVANIN SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE,HEMDE ACILAN DAVANIN HAKSIZLIĞI YÖNÜNDEN REDDİNİ İSTEYEN BİR DİLEKCE İLE DAVAYA CEVAP DİLEKCESİ ŞEKLİNDE AŞAĞIDAKİ ÖRNEĞİ SUNULAN DİLEKÇE İLE İTİRAZ EDE BİLİRSİNİZ.

……………………..TÜKETİCİ MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

DOSYA NO :20…/……

CEVAP VEREN

DAVALI :Adı ve Soyadı…………………..TC.No-……………………..Adresi……………………………….

[

DAVACI : …………… BANKASI A.Ş.

VEKİLİ : AV…………………………

KONU : Davaya itiraz ve davanın reddi talebi.

AÇIKLAMALAR :

İLK İTİRAZIMIZ:

Davacının dava dilekçesinden de anlaşılacağı üzere davacı bankaya hakem heyeti kararı ../../…….. tarihinde tebliğ edilmiş olup dava ise itiraz süresi olan 15 günün geçmesinin ardından ikame edilmiştir. Bu nedenle davanın öncelikle süre yönünden reddi gerekir kanaatindeyiz.

ESASA İLİŞKİN SAVUNMALARIMIZ. :

1.Tarafımca, Davacı …………………..Bankası A.Ş. ile 10/11/2008 tarihinde kullandığım krediden bu işlem için davacı bankaca 10/11/2008 tarihli dekont ile 1.000,00 TL “kredi açılış ve istihbarat” adı altında haksız ücret alınmıştır. ( delili ekte sunulu 10/11/2008 tarihli dekontur )

2. Bu konudaki çalışmalarını kamuoyundan öğrendiğim Tüketicileri Koruma Derneği yetkililerine başvurarak yardım talep ettim. Derneğin yönlendirmesiyle ……………………………. Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetine başvurarak Hakem heyetince yapılan inceleme sonucu bankanın tarafıma imzalattığı sözleşmenin, 4077 sayılı Kanunun 6.maddesine göre düzenlenmediği kanaatine varılarak “kredi açılış ve istihbarat” ücreti adıyla tarafımdan haksız biçimde alınan 1.000 TL nın iadesine karar verilmiştir. Karar mucibince davacı bankanın ………………. şubesi nezdinde başvuruda bulundum ve ilgili banka şubesince tarafıma hakem heyeti kararı doğrultusunda iade ödemesi yapılmıştır. Bu iade ödemesi kapsamında adi kanuni faiz hesaplanarak ödeme yapılmıştır.

FAİZ TABLOSU

Tutar:…………………………

10/11/2008-14/02/2013 (1557 gün yıllık yasal faiz %9) ………………………… TL

Bu nedenle davacı bankanın davası haksız ve mesnetten uzak olduğu gibi avans faizi talep etme hakkı da yoktur.

Davacı banka kendisi faiz öderken yasal faiz hesaplayacak ancak iade talep ederken avans faizi ile hesap yapacak ve mahkemeden böyle talepte bulunacak, buna halk arasında “nalıncı keseri gibi hep kendine yontmak” denir. Bu nedenle haksız davanın reddini talep ettiğim gibi davacı yanın avans faizi isteminin de reddini talep etmekteyim.

( Delili : ……………………………… Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti …………….. esas sayılı dosyası ve ekleri, 03/12/2012 tarihli dilekçe, 09/10/2012 tarihli dilekçe, 10/11/2008 tarihli dekont.)

HUKUKİ NEDENLER

Banka vekilince yapılan itiraz haklı ve hukuki dayanaktan yoksundur. Zira bankalarca dosya masrafı adı altında alınan benzer tahsilatların taşındığı,……………………Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin ……………. tarih ve 22 sayılı, banka tarafından alınan komisyon, ekspertiz ücreti ve sigorta bedelinin iadesi kararının, itirazen inceleyen …………………Mahkemesince ( 2010/118 K.) onanması ve mahkeme kararının da Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2011/1870 K. Sayılı kararıyla onanmasıyla emsal teşkil edecek bir karar haline dönüşmüştür.

Yine benzer bir davada Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 27.6.2011 tarih ve 2011/3576 Esas, 2011/1011 Karar sayılı kararında “…davalı banka, sadece kredinin verilmesi için gereken zorunlu masrafları tüketiciden isteyebilir…” , “…zorunlu masrafların neler olduğunun ve miktarının tespiti için bilirkişi raporu alınması….” Gerektiği görüşüyle bankaların objektif kriterlere dayanmadan yaptıkları tahsilatları haksız şart olarak kabul etmiştir.

Yukarıda detaylıca açıkladığım üzere, …………………………….. Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına yapılan itirazın reddi gerekmektedir.

HUKUKİ NEDENLER : 4077 sayılı yasa ve HUMK ile sair mevzuat.

DELİLLER : Tarafım ile davacı ………………….. Bankası A.Ş. ile arasında kurulan sözleşme, …………………………….. Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti ……………………..esas sayılı dosyası ve ekleri, 03/12/2012 tarihli dilekçe, 09/10/2012 tarihli dilekçe, 10/11/2008 tarihli dekont,

SONUÇ : Yukarıda izah edilen nedenler ile Öncelikle ACILAN DAVANIN SÜRE YÖNÜNDEN REDDİNE ve resen nazara alınacak nedenler ile …………………………………. Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararına yapılan itirazın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin DAVASINDA HAKSIZ OLDUĞU AÇIK VE KÖTÜ NİYETLİ OLAN davacı BANKA üzerinde bırakılmasına karar verilmesini saygıyla arz ve talep ederim. ../../2015

DAVALI
Adı ve Soyadı
İmza

Yerel Mahkeme Kararında Haksız Şart İçeren Sözleşmenin Nasıl Dayatıldığı, Tüketicinin Bunu Nasıl Zorla Kabul Ettiğini Gösteren Bir Gerekçe Yazmaktadır, Bu konuda cevap savunma dilekçesi yazarken bu gerekceden esinlenerekte cevap dilekçenize haksız şartlar standart dayatma sözleşlme olduğundan bahsederken destek amaçlı örnek sunulmuştur

T.C.
SİVAS
1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2013/371
KARAR NO : 2013/606
HAKİM : İBRAHİM ÜNAL 39911
KATİP : ESRA ÇAKMAKTEPE 99870

DAVACI : ZEKERİYA DEMİRAY Alibaba Mahallesi 37-Sok. No: 18 Merkez/ SİVAS
VEKİLİ : Av. HACI YILMAZ DEMİR – Genç Adalet Hukuk Burosu Sirer Cad.Sağlık Sitesi Kat:1 No:3 Merkez/ SİVAS
DAVALI : YAPI KREDİ BANKASI AŞ.
VEKİLLERİ: Av. HATİCE PERVİN KARASU – Av. MEMNUNE GÜNEŞ
Hikmet Işık Cad. İmamhatip Sok. Doğan Apt. No:7 Kat:3/3 Merkez/ SİVAS
DAVA : Krediden Kaynaklanan Alacak
DAVA TARİHİ : 26/07/2013
KARAR TARİHİ : 27/12/2013
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/01/2014

Mahkememizde görülmekte bulunan Krediden Kaynaklanan Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda.

TALEP ÖZETİ : Davalı bankanın Şubesinden 03/02/2011 tarihinde 40.000.00 TL bedelli.60 ay vadeli, aylık %0.95 faiz oranı ile Ticari kredi kullandığını, davalı tarafından müvekkilinden haksız olarak komisyon, ipotek fekki, kredi erken kapatma ücreti ve dosya masrafı adı altında alınan 2.435,55 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP ÖZETİ : Davacının tüketici sıfatına haiz olmadığını, açılan davanın hukuki mesnettten yoksu olduğunu, davacıya yapılan kesintilerin açıkça belirtildiğinden haksız şart olarak nitelendirilemeyeceği. kullanılan kredinin ticari kredi olduğundan tüketici kanunu kapsamında olduğunu.ahnan masrafların yasal olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE : Kredi dosyası içeriği, bilirkişi raporu, taraflarca ibraz edilen kayıt ve belgeler, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamından;
Eldeki dava.davacının davalı ile yaptığı kredi sözleşmesinde alınmış olan dosya ve komisyon ucreti.erken kapama ücreti ve İpotek fek ücretinin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanacak en yüksek faiziyle tahsilinden ibarettir.

Öncelikle taraflar arasındaki ilişkiye uygulanacak mevzuatın tespiti gerekir.4822 sayılı yasayla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 2 nci maddesinde ‘Bu kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiş, yasanın 3 üncü maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses. görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar- Tüketici ise mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder ŞEKLİNDE TANIMLANMIŞTİR.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi İçin yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin OLMASI GEREKİR.

Somut uyuşmazlıkta; Ticari Kredi İlişkisinden Doğan uyuşmazlıklara tüketici sıfatıyla bakılması doğru değildir. Dolayısıyla taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında KALMADIĞI ANLAŞILMAKTADIR.

Taraflar arasındaki soruna 6101 sayılı Törk Borçlar Kanunun;Madde 20- Genel işlem koşullan, bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarata sunduğu sözleşme hükümleridir. Bu koşulların, sözleşme metninde veya ekinde yer alması, kapsamı, yazı türü ve şekli, nitelendirmede önem taşımaz.

Aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez.
Genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, tek başına, onları genel İşlem koşulu olmaktan çıkarmaz.

Genel işlem koşullarıyla ilgili hükümler, sundukları hizmetleri Kanun veya yetkili makamlar tarafından verilen izinle yürütmekte olan kişi ve kuruluşların hazırladıkları sözleşmelere de. niteliklerine bakılmaksızın uygulanır.

Genel olarak işlem koşulu;Çağımızın sosyal ve ekonomik gelişmeleri sonucunda. başta finans ve sigorta şirketleri olmak üzere birçok kişi veya kuruluş, iki taraf arasında bireysel sözleşmenin kurulmasından önce soyut ve tek yanlı olarak kaleme alınmış sözleşme koşullan hazırlamakta, bunlarla gelecekte kurulacak belirsiz sayıda, ancak aynı şekil ve tipteki hukuki işlemleri düzenlemektedirler. Önceden hazırlanan tipik sözleşme koşullan için genel işlem koşullan terimikullanılmakta; bu tür sözleşmelere de ‘(ip sözleşme” ya da “formüler sözleşme’denilmektedir. Konunun uzamanı kişilerce bütün olasılıklar düşünülerek hazırlanan genel işlem koşulları, çoğu kez sadece Kendilerini hazırlatarak kullanan kişinin çıkarlarını kollamakta ve korumaktadır.

Buna karşılık sözleşmenin diğer tarafı, sözkonusu genel işlem koşullarının varlığından ya da içeriğinden tam olarak haberdar değildir veya sözkonusu genel işlem koşullarını tam olarak anlayıp, olası sonuçları ile birlikte değerlendirebilecek donanımda değildir ya da pazarlık gücüne sahip olmadığından zorunlu olarak kabul etmektedir. Gerçekten de kitlelere yönelik bu tür sözleşmelerde, sözleşmenin kurulması aşamasında görüşmeler veya pazarlıklar kesinlikle sözkonusu olamamakta veya sadece son derece sınırlı bir iki noktada -fiyat, vade vb.olmaktadır. Bu nedenle, bu sözleşmeleri hazırlayan girişimler karşısında sözleşmenin diğer tarafı, ya kendisine dayatılan koşullaria sözleşmeyi kuracak ya da sözkonusu sözleşmenin içerdiği edimi veya hizmeti almaktan vazgeçmek zorunda kalacaktır.

Diğer söyleyişle birey önüne konan sözleşmeye ya tümden evet ya da tümden hayır diyecek; “evet ama” diyemeyecek, bazı hükümlerin değiştirilmesini işleyemeyecektir, örneğin bir tacir ya bankanın önüne koyduğu kredi sözleşmesini imzalayarak krediyi alacak ya da kredi almaktan vazgeçecektir. Aynı şekilde birey ya imtiyaz sahibi şirket tarafından önüne konan abonmanlık sözleşmesini imzalayacak, yada konutuna elektrik yada su almaktan vazgeçecektir. Birçok hizmet yada edimden hiç yararlanmamanın sözkonusu olmaması ve “evet ama” deme olanağının da bulunmaması karşısında, bireyin zor durumda kaldığından istemeyerek ama mecburen imzaladığı bu sözleşmelerin uygulanmasında yasanın emredici hükümleri ile korunması gerekmektedir.

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna (TKHK) eklenen “Sözleşmelerdeki Haksız Şartlar” başlıklı altıncı madde ve bu maddeye dayanılarak çıkarılan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmelik” ile sınırlı ölçüde kendisine yer bulduktan sonra, şimdi Türk Borçlar Kanunu Tasarısı (T8KT) İle daha yaygın olarak uygulanma olanağına kavuşmuş olmaktadır.

Yukarıdaki Maddenin birinci fıkrasında genel işlem koşullar ı, “bir sözleşme yapılırken düzenleyenin, ileride çok sayıdaki benzer sözleşmede kullanmak amacıyla, önceden, tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu sözleşme hükümleri” olarak tanımlanmıştır.
Maddenin ikinci fıkrasına göre, “aynı amaçla düzenlenen sözleşmelerin metinlerinin özdeş olmaması, bu sözleşmelerin içerdiği hükümlerin, genel işlem koşulu sayılmasını engellemez”

Maddenin üçüncü fıkrasına göre “genel işlem koşulları içeren sözleşmeye veya ayrı bir sözleşmeye konulan bu koşulların her birinin tartışılarak kabul edildiğine ilişkin kayıtlar, onları genel işlem koşulu olmaktan çıkarmaz.”

Tüm bu açıklamalar ışığında taraflar arasındaki sözleşme tıp sözleşmeler olarak kabul görüp bu sözleşmede.davacı yan aleyhine konulan ve bilirkişi raporu ile tespit edilen Muhtelif masraflar.Erken Kapama Komisyonu ücreti.İpotek fek Ücreti yazılmamış Sayılmalıdır.Dolayısıyla bu yazılmamış sayılan kalemlerin davalı bankaca tahsil edilmiş olması genel İşlem şartına açıkça aykırı kabul edilerek iadesi gerekeceği kanatma varılmıştır.

Davacı kendisinden haksız olarak alınan bu bedellerin dava tarihinden itibaren mevduata uygulanan en yüksek faiziyle tahsilini istemiştir.Bankalar, Anonim Şirket statüsünde olup. kredi sağlama, kredi verme ve topladıkları kredileri değerlendirme gibi bir çok işi gerçekleştiririer. Esas faaliyet alanı itibariyle sürekli parayla iştigal etmektedirler. Kura) olarak temerrüt B.K. 117 vd.madde hükümlerine tabiidir. Ancak bankanın faaliyet alanı değerlendirildiğinde, haksız surette alınan bu bedellerinin hesaba girdiği andan itibaren banka tarafından nemalandınldığı ve bundan gelir elde edildiği kuşkusuzdur. Genel hukuk prensiplerinden olan “hiç kimse kendi kusuruna dayanarak menfaat elde edemez” İlkesi gözetildiğinde, bankanın yasal dayanağı olmaksızın aldığı bu kalemlerin hesabına girdiği andan itibaren faizi ile birlikte iade etmesi hakkaniyet ve adalete uygun olur.

Tüm bu gerekçelerle davacının davasının kısmen kabulü gerekeceği kanalıyla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-davecının davasının KISMEN KABULÜ ile. 2.236,50-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-152.77 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye irad kaydına.
3-Davacı tarafça yapılan bilirkişi ücreti ile posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 231.70 TL nin kabul oranına göre hesaplanan 212,76 TL sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, sair kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinden HMK nun 333.maddesi gereğince davacıya iadesine,
4-Davalı tarafça yapılan 8.00 TL tebligat ücretinin kabul oranına göre hesaplanan 0,64 TL nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, sair kısmın davalı üzerinde bırakılmasına.
5-A.A.Û.T gereğince 440,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-AAÜ.T nin 12/2 maddesi gereğince 199,05 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

Dair temyizi kabil karar davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren HMK geçici 3. madde hükmü gözetilerek 15 günlük süre içerisinde Yargıtay’a temyiz yolu açık olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/12/2013

Katip 99870 Hakim 39911