Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu ve Cezası

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu ve Cezası

MADDE 295.- (1) Gözaltına alman, tutuklu veya hükümlünün muhafaza veya nakli ile görevli kişilerin, görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmeleri halin­de, görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

Muhafaza veya nakli ile görevli olan kimse, görevinin gereklerine aykırı ola­rak gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün bulunduğu yerden geçici bir sürey­le uzaklaşmasına izin verirse; altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün bu fırsattan yararlanarak kaçması halinde, kaçmaya kasten imkân sağlama suçuna ilişkin hükümler uygu­lanır.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Açıklama

295.maddenin 1. ve 2.fıkrası hükümleri, ETCK’nun 3O2.maddesinde “memurun kaçmayı hazırlaması” olarak tanımlanan suç tipinin yeni bir sistematik içinde un­surları değiştirilerek düzenlenmiş halidir. Maddenin 3.fıkrasındaki suç ise ETCK’nun 3O3.maddesindeki suçun kapsamı değiştirilerek farklı bir biçimde dü­zenlenmiş halidir.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Suçla Korunan Hukuksal Değer

Maddede tanımlanan suçlarla korunmak istenilen hukuksal yarar, adliyenin ko­runmasıdır.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Suçun Faili

Bu suçların faili, gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün muhafaza veya nakli ile görevli kişilerdir. Yakalandıktan sonra gözaltına alınan kişilerin muhafaza ve nakilleri adli kolluk görevlilerince CMK’nun 91-99.maddeleri ile Yakalama, Gö­zaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği’nin /.maddesinde öngörülen tedbirler alınmak suretiyle yapılır. Ceza infaz kuramlarının iç güvenliği, Adalet Bakanlığına bağh infaz ve koruma görevlileri tarafından sağlanır. İç güvenlik görevlileri, gerek­tiğinde dış güvenlik görevlileri ile işbirliği yapar. Dış güvenlik görevlisi bulunma­yan açık ceza infaz kurumlan ile çocuk eğitim evlerinde firara karşı engel bulundu- ralmadığmdan, bu kurumlann güvenliği iç güvenlik görevlilerinin gözetim ve sorum­luluğunda sağlanır. Bu kuramlarda idare ile infaz koruma görevlileri; firarların ön­lenmesi, asayiş ve disiplinin sağlanması için gözetim ve denetimle yükümlüdürler (CGTİK 33., 14., 15.md.). Kapah ceza infaz kurumlan (8.md.), yüksek güvenlikli kapalı ceza ve infaz kurumlan (9.md.), kadın kapalı ceza infaz kuramları (lO.md.), çocuk kapalı ceza infaz kurumlan (ll.md.), gençlik kapalı ceza infaz kuramları (12.md.) ise firara karşı engelleri olan, iç ve dış güvenlik görevlileri bulunan kuramlardır.

Ceza infaz kurumu ve tutukevlerinin dış güvenliği ile hükümlü ve tutukluların nakilleri, Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 65. ve 66. maddele­rinde öngörülen tedbirler alınmak suretiyle jandarma görevlileri tarafından sağla­nır. Bu itibarla, 295.maddedeki suçların faili ilgisine (dış güvenlik görevlisi bulun­mayan kuramlarda idare görevlileri) ya da adli kolluk görevlileri olabilir.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Suçun Maddi Unsuru

Maddenin 1.fıkrasında tanımlanan suçun maddi unsuru, gözaltına alınan, tutuk­lu veya hükümlünün muhafaza veya nakli ile görevli kişilerin, görevlerinin gerek­lerine aykırı hareket etmeleri’dir. Suç tanımında, görevi kötüye kullanma (257.madde) suçuna atıfta bulunulmuş ve bu suça ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmiştir. Bu kişilerin görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmeleri, başka bağımsız bir suçu (örneğin rüşvet suçunu) oluşturmadığı takdirde, genel nitelikteki görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin hükümler uygulanacaktır. Ancak, görevin gereklerine aykırı davranışın, ceza yaptırımını gerektirebilmesi için, görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin maddede aranan diğer koşulların da somut olayda gerçek­leşmesi gerekir. Buna göre, kamu görevinin gereklerine aykırı davranışın, kişilerin mağduriyetini sonuçlamış olması veya kamunun ekonomik bakımdan zararına neden olması ya da kişilere haksız bir kazanç sağlamış olması halinde, görevi kötüye kullanma suçu oluşabilecektir. Görevin gereklerine aykırı davranışın, muhafa­za veya nakil ile görevli olan kişilerin tabi oldukları kanun, tüzük, yönetmelik ve iç genelge hükümlerine göre belirlenmesi ve değerlendirilmesi gerekir. Örneğin, Jandarma Görev ve Yetkileri Yönetmeliğinin 66.maddesinde “… Hükümlü ve tu- tukluların gerek yolda gerek adliyede başkalarıyla görüşmeleri ve bir şey alıp ver­melerine izin verilmez. Hükümlü ve tutuklular hâkimin ya da mahkemenin önü­ne götürüldüğünde, inzibat aletleri çıkarılır ve bağlı olmayarak girmeleri sağlanır. Bu yerlerden çıkışta inzibat aletleri tekrar takılır.” denilmek suretiyle hükümlü ve tutukluların nakillerinin nasıl yapılacağı açıklanmıştır. Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin /.maddesinde “yakalanan veya tutuklanarak bir yerden diğer bir yere nakledilen kişilere, kaçacaklarına ya da kendisi veya başkala­rının hayat ve beden bütünlükleri bakımından tehlike arz ettiğine ilişkin belirtilerin varlığı hallerinde kelepçe takılabilir.”, 19.maddesinin 10.bendinde ise “çocuklara kelepçe ve benzeri alet takılamaz. Ancak, zorunlu hallerde çocuğun kaçmasını, kendisinin veya başkalarının hayat veya beden bütünlükleri bakımından doğabile­cek tehlikeleri önlemek için kolluk tarafından gerekli önlemler alınır.” hükümlerine yer verilmiştir. 295/1.fıkradaki suçun icrai (257/1.) veya ihmali (257/2.) bir davranış­la işlenmesi mümkündür.

Maddenin 2.fıkrasındaki suçun maddi unsuru, muhafaza veya nakli ile görevli olan kimsenin, görevinin gereklerine aykırı olarak, gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün bulunduğu yerden uzaklaşmasına izin vermesi başka bir ifadeyle kanunen bulunmasına cevaz verilmiş olan yerden uzaklaşmasına müsaade edilmesi ile oluşmaktadır. Bu kişiler, ceza infaz kurumunda, tutukevinde, hastanede veya karakolda bulunabilir. Bunların, söz konusu yerlerden, muhafaza veya nakil ile yükümlü olanların izinleri ile uzaklaşmaları halinde suç oluşacaktır. Suçun tamam­lanması için hükümlü, tutuklu veya gözaltına alınanın kaçmasına ihtiyaç yoktur. Ancak, bu izin sonucu kaçmanın gerçekleşmesi halinde 3.fıkra hükmü uyarınca, fail hakkında kaçmaya kasten imkân sağlama (294.md.) suçuna ilişkin hükümler uygu­lanacaktır. Örneğin, nakil sırasında hükümlü veya tutuklunun birkaç saat için evine uğramasına izin verilmesi halinde, 295/2.fıkradaki suç oluşur. Eğer tutuklu veya hükümlü bu fırsattan yararlanarak kaçarsa, görevli hakkında 294.maddenin kasten imkân sağlamaya ilişkin hükümleri uyarınca cezalandırılması gerekecektir.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Suçun Manevi Unsuru

Maddede tanımlanan suçlar, kasten işlenebilen suçlardandır. Failin saiki önem taşımaz. Bu suçların taksirle işlenmesi mümkün değildir.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Suça Etki Eden Nedenler

Maddenin 3.fıkrasındaki hüküm, 2.fıkrada tanımlanan suçun neticesi itibariyle ağırlaşmış halini düzenlemiştir. Buna göre, muhafaza veya nakil ile görevli olan kimse, görevlinin gereklerine aykırı olarak, gözaltına alınan tutuklu veya hükümlü­nün bulunduğu yerden geçici bir süreyle uzaklaşmasına izin verir ve bu izin sonucunda firar gerçekleşirse, kaçmaya kasten imkân sağlama (294/l-7.md.) hükümleri uygulanacaktır.

Bu suçlara özgü daha az cezayı gerektiren bir hüküm öngörülmemiştir.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Teşebbüs

Maddenin 1.fıkrasında görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin hü­kümlerin uygulanacağı öngörülmüştür. Görevi kötüye kullanma suçu tehlike suçu değil, zarar suçudur. Buna göre bu suçun tamamlanabilmesi için kamu görevlisinin görevinin gereklerine aykırı hareket etmesinin, kişilerin mağduriyetini veya kamu­nun ekonomik bakımından zarara uğramasını sonuçlaması ya da kişilere haksız kazanç sağlanması gerekir. Bu nedenle 295/1.fıkradaki suça teşebbüs mümkündür. Zira görevini kötüye kullanma fiili, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olunmadan ya da kişilere haksız kazanç sağlanmadan önce ortaya çıkarsa bu durumda fiil teşebbüs aşamasında kalır. Maddenin 2.fıkrasındaki suça ise teşeb­büs mümkün değildir. Zira bu suç, muhafızın gözaltına alınan, tutuklu veya hü­kümlünün kanunen bulunmasına cevaz verilmiş olan yerden uzaklaşmasına izin verilmesi şeklindeki icrai veya ihmali davranışla oluşmaktadır. İcra hareketinin parça­lara bölünebilmesi mümkün değildir. Neticesi harekete bitişik bir suçtur. Suçun ta­mamlanması için hükümlü, tutuklu veya gözaltına alınan kaçmasına da gerek yoktur.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu İştirak

Bu suç fail bakımından özgü suç niteliğindedir. Suçun faili gözaltına alınan, tutuklu veya hükümlünün muhafaza veya nakli ile görevli kamu görevlile­ridir. Kamu görevlisi olmayanlar bu suçlara ancak azmettiren veya yardım eden sıfatıyla iştirak edebilirler (YTCK 40/2.md.).

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu İçtima

Maddenin 1.fıkrasındaki görevin gereklerine aykırı hareket etme ha­linde görevi kötüye kullanma suçuna ilişkin hükümlerin uygulanabilmesi için, bu fiilin başka bağımsız bir suçu oluşturmaması gerekir. Bu suçlar bakımından özel bir içtima hükmü öngörülmediğinden suçların içtimaına ilişkin genel hükümler uygu­lanır. Bu suçların zincirleme suç (43.md.) biçiminde işlenmesi mümkündür.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Kovuşturma

Ceza infaz kurumu veya tutukevinin iç güvenliği ile görevli ki­şiler ile adli kolluk görevlileri veya gerektiğinde C.savcısı tarafından görevlendiri­len diğer kamu görevlileri hakkında maddede tanımlanan ve adli görev kapsamına giren suçlardan dolayı CMK’nun 161/5.maddesi uyarınca genel hükümlere göre re’sen soruşturma ve kovuşturma yapılır. İnfaz kurumu veya tutukevinin dış gü­venliği ile görevli kişilerin muhafaza görevleri, adli görev olmayıp mülki görevleri olarak kabul edildiğinden (JTGY. Yön. 45/11 md.) görevi kötüye kullanma suçlarından dolayı soruşturmanın 4483 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılması gerekir. Jan­darmanın nakil görevi ise adli görev olduğundan soruşturma re’sen yapılmalıdır.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Görevli Mahkeme

Maddenin 1.fıkrasındaki suçtan dolayı yapılan atıf nede­niyle 257/1. ve 3.fıkraların uygulanması halinde görevli mahkeme asliye ceza, 257/2. fıkranın uygulandığı durumda ise sulh ceza mahkemesidir.

Maddenin 2.fıkrasmdaki suçtan dolayı kaçma gerçekleşmemişse görevlim mah­keme sulh ceza, kaçma gerçekleşmişse atıf yapılan 294.maddenin 1.fıkrası ile 2. fıkranın ilk cümlesine ve ceza, (b) bendine uyan durumda ise ağır ceza mahkemesi görevlidir (5235 s.K. 10., 11., 12.md.).

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Suçun Yaptırımı

Maddenin 1.fıkrasındaki yapılan atıf nedeniyle eylemin ni­teliğine göre fail 257.madde hükümlerine göre, 2.fıkradaki fiil sonucu kaçmanın gerçekleşmesi halinde yine atıf dolayısıyla somut olayın özelliklerine göre 294,maddenin ilgili fıkraları uyarınca cezalandırılacaktır.maddenin 2.fıkrasmdaki suçun yaptırımı ise altı aydan iki yıla kadar hapis cezasıdır.

TCK m 295 Muhafızın Görevini Kötüye Kullanması Suçu Dava Zamanaşımı

Maddenin 1. ve 2.fıkralarmdaki suçların dava zamanaşımı süreleri 66/1-e bendi uyarınca sekiz yıldır. Ancak, 295/2. fıkrada ki eylem sonucunda kaçmanın gerçekleşmesi halinde, dava zamanaşımı süresinin bu suçun daha ağır cezayı gerektiren nitelikli halleri de göz önünde bulundurularak 66/3.fıkra gereğin­ce uygulanacak hükümde öngörülen cezanın üst sınırı esas alınarak belirlenmesi gerekir.