Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu ve Cezası

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu ve Cezası

MADDE 206.- (1) Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan beyanda bulunan kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Açıklama

206.madde hükmü, 765 sayılı ETCK’nun 343.maddesinin karşılığıdır. Yeni dü­zenlemede, ETCK’nun 343/2.fıkrasındaki nitelikli hallere yer verilmemiş, yalnızca “yalan beyanda bulunma” deyimine yer verilmekle yetinilmiştir. Böylece yalan beyanın kapsamı genişletilmiştir. 2O6.maddedeki suç tanımı, ETCK’nun 351. ve 353.maddelerinde yer alan, ancak YTCK’da ayrı bir düzenlemeye tabi tutulmayan suçları da kapsamaktadır.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Suçla Korunan Hukuksal Değer

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçu ile korunmak istenilen hu­kuksal yarar “kamu güveni”dir. 2O6.madde, doktrinde “fikri sahtecilik” olarak adlandırılan bir suç tipini düzenlemektedir. Bu suç, kamu görevlisinin resmi belge­de fikri sahteciliğine (YTCK 204/2.md.) benzemektedir. Gerçekten her iki suç bakı­mından ortak özellik, resmi belgenin içerik olarak gerçeği yansıtmamasıdır. Bunun­la birlikte 204/2.fıkrada tanımlanan fikri sahtecilikte, sahtecilik bizzat kamu görevli­si tarafından gerçekleştirildiği halde, burada bir üçüncü kişi tarafından gerçekleştirilmektedir. Hukuk düzeni belli bir belgenin düzenlenmesi sırasında bireye doğru açıklamalarda bulunma yükümü yükletmekte, düzenlenecek belgeye önem vermek­tedir. Kişi, kendi beyanıyla, sahte bir resmi belgenin düzenlenmesine neden olmak hakkına sahip değildir. Belge, bireyin doğru beyanda bulunmaması dolayısıyla gerçeğe aykırı olunca ortada bir belgede sahtecilik eylemi bulunur. Eylem, resmi belgelerin gerçeği yansıttığı ve sahteciliğe konu olmayacağı hususundaki güveni zedelediğinden, bu nedenle suçla korunan hukuki değer kamu güvenidir.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Suçun Konusu

Suçun maddi konusu, failin gerçeğe aykırı beyanına dayanılarak kamu görevli­sinin düzenlendiği ve beyanın doğruluğunu ispat edici bir güce sahip olan “resmi belge”dir. Yalan beyanın “kamu görevlisine” yapılmış ve kamu görevlisinin de “resmi belge düzenlemeye yetkili olması” gerekir. Bir belgenin “resmi belge” niteli­ği taşıyabilmesi için; belgenin bir kamu görevlisi (YTCK 6/1-c) tarafından düzen­lenmiş olması, kamu görevlisinin bu belgeyi görevi gereği düzenlemiş olması, bel­genin, kanunda öngörülen usul ve formalitelere uygun olarak düzenlenmiş olması gerekir.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Suçun Faili

Bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan kamu görevlisine yalan be­yanda bulunan herhangi bir kimse bu suçun faili olabilir. Kamu görevlisinin göre­vinden dolayı düzenlemeye yetkili olduğu resmi belgedeki fikri sahteciliği bu suçu değil, 204/2.fıkrada tanımlanan suçu oluşturur. Tanık, bilirkişi veya tercümanlann yetkili makam önünde yalan (gerçeğe aykırı) beyanda bulunmaları YTCK’nun 272. ve 276.maddelerinde düzenlenen suçlan oluşturur.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Suçun Maddi Unsuru

Bu suçun maddi unsuru, bir resmi belgeyi düzenlemek yetkisine sahip olan ka­mu görevlisine “yalan beyanda bulunmak”tır. Yalan beyanın mutlaka resmi belge­nin düzenlenmesi sırasında gerçekleşmiş olması gerekir. Buradaki “beyan” sözcüğü yazılı veya sözlü açıklama olarak anlaşılmalıdır. Suçun oluşabilmesi için, failin gerçek dışı açıklamasuun kamu görevlisi tarafından resmi belgeye geçirilmesine gerek yoktur. Ayrıca bu resmi belgenin fail tarafından kullanılmış olması gerekmez.

Kişinin açıklamaları üzerine düzenlenen resmi belgenin bu beyanın doğruluğu­nu ispat edici bir güce sahip olması suçun oluşması için gereklidir. Aksi takdirde düzenlenen belge, yapılan beyanın doğruluğunu ispat edemeyeceğinden, kişi kendi beyanı ile böyle bir belgenin düzenlenmesine etmen olmuş sayılamaz ve kendisinin 2O6.madde uyarınca cezalandırılmasının neden ve hikmeti kalmaz. O halde bakıla­cak olan husus şudur; Beyanın doğruluğu düzenlenen resmi belgeyle ispat edilecek ise, 2O6.madde uygulanacaktır; buna karşılık beyanı alan memur, beyanın doğrulu­ğunu tahkik edip, buna kanaat getirdikten sonra resmi belgeyi düzenlemek duru­munda ise yani resmi belge sadece kişinin beyanı üzerine değil de, memurca yapı­lacak inceleme sonucuna göre meydana getirilmekte ise, bu maddedeki suç oluş­maz. Bu nedenle, gümrük muayene memuruna, belirli bir malı ithal veya ihraç ede­ceği yolunda yalan beyanda bulunan kişi, bu maddedeki suçu işlemiş olmaz; zira beyanı alan gümrük muayene memuru sırf bu beyanla yetinmeyip, beyanın doğru­luğunu incelemekle yükümlüdür. Resmi belge ile doğruluğu ispat edilecek olayla­rın ne olduğu, belgenin niteliğine göre belirlenir. Örneğin, doğum, evlenme, ölüm, askerlik durumu gibi olayların doğruluğunu ispat için resmi belgenin düzen­lenmesi sırasında kamu görevlisine söylenen veya yazılı olarak yapılan gerçeğe ay kın açıklamalar bu suçu oluşturabilir. Yalan beyanda bulunma suçunda genel ve özel bir zararın fiilen gerçekleşmesi aranmamıştır. Zarar olasılığının mevcut olması yeterlidir.

Yargıtay, “sanığın görevli olarak gittiği Gaziantep’ten otobüsle döndüğü halde, üzerinde tahrifat yapılan uçak biletini yolluk ödeme işlemlerini yapan memura vermek suretiyle,uçakla dönmüş gibi bildirimde bulunduğunun, bildirim içeriğine uygun şekilde 27.5.2002 tarihli yurt içi görev yolluğu bildirimi belgesinin düzenlen­diğinin anlaşılması karşısında; memura yalan beyanda bulunma suçunun oluştu­ğuna” karar vermiştir. Keza, “sanığın adli işlerle ilgili resmi belge düzenleyen kolluk görevlilerine, kimliği hakkında yalan beyanda bulunmak biçiminde gerçek­leşen eyleminin”., “kendisini, kardeşi C.O.’nun yerine koyarak, ona ait nüfus kaydı ve düzenlenen evrakla tedavisini sağlayan sanığın eyleminin”, “sanığın, mahkûm olan diğer sanık M.Ö. ile beraber kiraladıkları otomobili çarpmaları sonu­cu korkarak karakola gidip görevli polis memurlarına söz konusu otomobilin çalın­dığına dair yalan beyanda bulunulmasının” resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturduğuna karar vermiştir.

Yalan beyan üzerine düzenlenen resmi belge “araç” olarak kullanılıp yeni bir re­sim belgenin düzenlenmesi sağlanmış ise suç, 204.maddede düzenlenen “resmi belgede sahtecilik” suçuna dönüşür. Fail, bu tür resmi belgeyi kullanarak basit veya nitelikli dolandırıcılık suçunu işlemişse ayrıca bu suçtan dolayı da gerçek içtima kuralı uyarınca cezalandırılır. Nitekim Yargıtay; “Suç tarihinde Kulp PTT Merkez Müdürlüğü’nde posta dağıtıcısı olarak çalışan sanığın, hastahaneye sevk işlemleri nedeniyle yanında refakatçi olmadığı halde varmış gibi beyanda bulunup sahte bilet ve harcama belgeleri ibraz ederek kurum tarafından düzenlenen tahakkuk belgesine dayanarak haksız harcırah alma eyleminin, kamu kurumunu dolandır­mak ve resmi belgede sahtecilik suçlarını oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delil­lerin takdirinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğuna” karar vermiştir.

Failin, işlediği bir suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla bir başka kişiye ait kimliği veya kimlik bilgilerini kullanması halinde, bildirdiği kimlik bilgileri var olan bir kişiye ait ise eylem 268/1.maddesi yollamasıyla 267/l.maddeye uyan iftira suçunu, var olmayan birisine (hayali bir kişiye) ait ise 206/1.maddeye uyan suçu oluşturur.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Suçun Manevi Unsuru

Suçun manevi unsurunun oluşabilmesi için, failin yalan beyanda bulunduğunu ve bu beyanı belgeyi düzenlemeye yetkili kamu görevlisine yaptığını “bilmesi” ve sonucunu öngörerek “istemesi” gerekir. Bu nedenle, bu suç ancak doğrudan kastla işlenebilir.

Yargıtay, “Dilekçe ile izin isteminde bulunan ve yasal izin süresinde de bedelli olarak askerliğini yapan sanığın eyleminde” yalan beyanda bulunma suçunun öğelerinin oluşmadığına, bir başka kararında da “Sanığın, yakman kurumdan emekli olduğunda yerleşim yeri olarak polis memuru oğlunun görev yaptığı Ha­tay’ı beyan edip, aksi kanıtlanamayan savunmasına göre de eşinin hastalığı nede­niyle kış aylarında bir süre burada oturduktan sonra, yaz aylarında eski yerleşim yerine dönmesinin, T.C. Anayasası’nın 23.maddesiyle güvence altına alınan yerleş­me ve seyahat özgürlüğü kapsamında değerlendirilerek beraatı yerine yerinde ol­mayan gerekçeyle hükümlülüğüne karar verilmesinin yasaya aykın olduğuna” karar vermiştir.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Suça Etki Eden Nedenler

Bu suçtan dolayı cezanın artırılmasını gerektiren özel bir neden öngörülmemiş­tir. 211.maddede düzenlenen “daha az cezayı gerektiren nitelikli hal”in bu suç ba­kımından da uygulanması kanaatimizce mümkündür.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Teşebbüs

Resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu ani suçlardan olup, failin yetkili kamu görevlisine gerçek dışı beyanda bulunması suçun tamamlanmış sayılması için yeterlidir. Ayrıca bu beyanın belgeye geçirilmiş olması aranmamıştır. Bu itibarla, bu suçun teşebbüs suretiyle işlenmesi mümkün değildir.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu İştirak

Bu suç iştirak bakımından özellik arzetmez. Özel bir iştirak kuralı ge­tirilmediğinden bu konuda YTCK’nun 37-39.maddelerinde öngörülen genel hü­kümler uygulanır. Kamu görevlisinin, kişinin yalan beyanda bulunduğunu bilerek resim belgeyi düzenlemesi halinde, yalan beyanda bulunanın ve belgeyi düzenle­yen kamu görevlisinin eylemleri bu suçu değil, 204/2.fıkraya uyan resmi belgede sahtecilik suçunu oluşturur.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu İçtima

Bu suçun, koşulları oluştuğu takdirde zincirleme suç (43.md.) biçi­minde işlenmesi mümkündür, 212.maddede düzenlenen özel içtima kuralı uyarın­ca, yalan beyan üzerine düzenlenen resmi belgenin bir başka suçun işlenmesi sıra­sında kullanılması halinde, hem bu suçtan ve hem de ilgili suçtan dolayı ayrı ayrı cezaya hükmolunur.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Kovuşturma

Suçun soruşturma ve kovuşturması genel hükümler uyarınca C.Başsavcılığınca re’sen yapılır.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Görevli Mahkeme

5235 sayılı Kanunun lO.maddesi uyarınca, bu suç dolayı­sıyla açılan davaya bakma görevi sulh ceza mahkemesine aittir.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Suçun Yaptırımı

Hâkime, değişik olaylar karşısında, yalan beyanın niteliğine göre temel cezayı belirlemek bakımından takdir yetkisi sağlamak maksadıyla mad­dedeki ceza üç aydan iki yıla kadar hapis veya adli para cezası olarak saptanmıştır.

TCK m 206 Resmi Belgenin Düzenlenmesinde Yalan Beyan Suçu Dava Zamanaşımı

YTCK’nun 66/1-e bendi uyarınca bir suçun dava zamana­şımı süresi sekiz yıldır.