TAKİBE İTİRAZ EDİLMESİNDEN SONRA VAZGEÇME VEYA FERAGAT ETME ESASIN İNCELENMESİ
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2015/24856
KARAR NO. 2016/1251
KARAR TARİHİ. 19.1.2016
>BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ VEYA ALACAKLININ TAKİPTEN FERAGAT ETMESİ – TAKİPTEN FERAGAT VEYA BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ – İCRA-İNKAR TAZMİNATI VE VEKALET ÜCRETİNİN TALEBİNİN REDDEDİLEMEMESİ
2004/m. 168
ÖZET: Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazından vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi, süresi içinde usulüne uygun olarak yapılan itirazın esasının incelenmesine engel değildir. Aksinin kabulü halinde, itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar…alacaklı vekilinin, şikayet tarihinden sonra takip dosyasında, çek bedelinin sehven takibe konulduğunu beyan ederek, feragat harcını yatırması ile takip dosyası kapatılmış ise de, borçlu borca itirazı ile birlikte tazminat talebi ile vekalet ücreti talebinde bulunduğundan, mahkemece, borçlunun itirazında haklı olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre tazminat talebi ve yargılama gideri ile vekalet ücreti talebi hakkında bir karar verilmesi gerektiği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibinde borçlular, takibe konu çekin teminat senedi olduğunu, süresinde bankaya ibraz edilmediğini, çek tazminatının hukuka aykırı olduğunu, borçları bulunmadığını ileri sürerek takibin iptali ile %20’den az olmamak üzere tazminat talep etmişler, mahkemece şikayet tarihinden sonra alacaklının feragatı ile takip dosyasının kapatıldığı, davanın konusuz kaldığı belirtilerek esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına ve itirazın esası incelenip karar verilmediğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
1- )Borçlu … San. ve Tic. Ltd. Şti’nin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
İİK’nun 168/3-5. maddeleri hükmü gereğince, borçlunun itiraz ve şikayetini ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur.
Somut olayda borçlu şirkete gönderilen ödeme emrinin 15.12.2014 tarihinde tebliğ edildiği halde, itiraz ve şikayetin adı geçen borçlu tarafından 5 günlük yasal süreden sonra yapıldığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun mahkeme kararının borçlu … ve Deri Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti. yönünden İİK’nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA,
2- )Borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazından vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi, süresi içinde usulüne uygun olarak yapılan itirazın esasının incelenmesine engel değildir. Aksinin kabulü halinde, itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar. ( HGK’nun 16.10.1996 tarih, 1996/601-711 ve 21.3.2001 tarih, 2001/266 Sayılı kararları ).
Somut olayda her ne kadar alacaklı vekilinin, şikayet tarihinden sonra takip dosyasında, çek bedelinin sehven takibe konulduğunu beyan ederek, feragat harcını yatırması ile takip dosyası kapatılmış ise de, borçlu borca itirazı ile birlikte tazminat talebi ile vekalet ücreti talebinde bulunduğundan, mahkemece, borçlunun itirazında haklı olup olmadığı değerlendirilerek oluşacak sonuca göre tazminat talebi ve yargılama gideri ile vekalet ücreti talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukaıda yazılı sebeplerle İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca borçlu … yönünden BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.01.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2003/18373
KARAR NO: 2003/21979
KARAR TARİHİ.: 07.11.2003
>İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASI – İCRA İNKAR TAZMİNATI – TAKİBE İTİRAZ EDİLMESİNDEN SONRA GEREK BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ VE GEREKSE ALACAKLININ İTİRAZI KABUL ETMESİ-TAZMİNAT İSTEMİ
ÖZET : Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi sureti ile aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar Somut olayda; borçlu dayanak belgenin teminat için verildiği yönündeki iddiasını kanıtlayamamıştır. Borçlu vekilince itirazdan vazgeçilmediği için işin esası hakkında karar verilmemesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılamaz ise de; borçlu iddiasını ispat edemediği için alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi gerekir.
(2004 S. K. m. 68)
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
Karar: Borçlunun yasal süresinde takibe itiraz etmesinden sonra, alacaklı vekili tarafından 26.5.2003 tarihinde icra dosyasına alacağın tahsil edildiği yönünde beyanda bulunduğu gerekçe gösterilerek mercice davanın konusu kalmadığı için karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiş ve alacaklının tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi sureti ile aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar ( HGK 16.10.1996 tarih 1996/601-711; HGK.nun 21.3.2001 tarih, 2001/266 sayılı kararları ) Somut olayda; borçlu dayanak belgenin teminat için verildiği yönündeki iddiasını kanıtlayamamıştır. Borçlu vekilince itirazdan vazgeçilmediği için işin esası hakkında karar verilmemesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılamaz ise de; borçlu iddiasını ispat edemediği için alacaklı yararına tazminata hükmedilmesi gerekirken, bu istemin reddi yasaya aykırı bulunmuştur.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 07.11.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2002/5648
KARAR NO: 2002/6762
KARAR TARİHİ: 02.04.2002
>BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ VEYA ALACAKLININ TAKİPTEN FERAGAT ETMESİ – TAKİPTEN FERAGAT VEYA BORÇLUNUN İTİRAZDAN VAZGEÇMESİ – İCRA-İNKAR TAZMİNATI TALEBİNİN REDDEDİLEMEMESİ
ÖZET : Süresinde takibe itiraz etmesinden sonra gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde, itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi suretiyle aleyhine tazminat hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar.
(1086 S. K. m. 91)
( HGK. E : 1996/19-601, K : 1996/711, 16.10.1996 )
Dava: Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Karar: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Borçlunun yasal süresinde takibe itiraz etmesinden sonra, mercice itirazın 539.025.090.-TL. için kabul edilip bu miktara hasren takibin iptal edildiği tespit edilmiş, cevap dilekçesiyle ve ilk oturumdan önce borca itirazın kabul edildiği gerekçe gösterilerek borçlunun tazminat isteminin reddedildiği anlaşılmıştır. Süresinde takibe itiraz edilmesinden sonra gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesi ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesi yahut takip şekline göre icra dairesine başvurup takipten feragat etmesi halleri tazminat isteminin reddini gerektirmez. Aksinin kabulü halinde itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmesi suretiyle aleyhine tazminat hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durum ortaya çıkar.
( HGK 16.10.1996 tarih 1996/19-601-711, HGK.nun 21.3.2001 tarih 2001/266 sayılı kararları )
Feragat nedeniyle alacaklı lehine maktu avukatlık ücreti taktir edilmesi gerekirken bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenle tazminata hasren, İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 2.4.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.