Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

TAAHHÜDÜ İHLAL CEZASININ ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞINDAN KALDIRILMASI DİLEKÇESİ

TAAHHÜDÜ İHLAL CEZASININ ZAMANAŞIMINA UĞRADIĞINDAN KALDIRILMASI DİLEKÇESİ

Taahhüdü ihlal tazyik hapsinde uygulanması gereken denetimli serbestlik imkanının, Tazyik hapsinin teknik anlamda bir mahkumiyet hükmü olmadığı, TCK’nın ilgili maddelerine göre uygulama yapılamayacağı gerekçesiyle ret edilirken, zamanaşımı konusunda İcra ve İflas Kanunu’nun 354.maddesinde zamanaşımını kesecek hiçbir neden bulunmamasına rağmen, bazı yer savcılıkları TCK nın 71. maddesine atıf yapılarak zamanaşımını yeniden başlatılmaktadır, kaldı ki TCK 71. maddede tazyik hapsine hiç bir atıfta yapılmamıştır.

TAAHHÜDÜ İHLAL – TAZYİK HAPSİ CEZA ZAMANAŞIMININ KESİLMESİNE KARŞI İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ

…………. İNFAZ HAKİMLİĞİNE
.
ESAS NO :
KARAR NO :
İLAMAT NO:

SANIK :Adı ve Soyadı…………………………(T.C Kimlik no:…………………)

KONU : İİK. 354. maddesinde zamanaşımını kesen nedenler sayılmamıştır. Usül ve yasaya aykırı olarak infaz savcılığının TCK nın 71.(1) maddesine gönderme yaparak, yakalanmam neticesinde zamanaşımının yeniden başladığı gerekçesiyle infazımın devam ettirilmesine ilişkin itirazımızın, İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 6/1. maddesi uyarınca incelenmek üzere görevli yargı merciye gönderilmesi talebimizdir.

Açıklamalar: İcra ceza suçlarında zamanaşımı süresi kesinleşme tarihinden itibaren 2 yıldır, İİK 354. Madde: (Ek fıkra: 31/05/2005-5358 S.K./22.mad) İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik veya disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilmez. . Bu tür cezalarda ceza zamanaşımını kesen ve durduran sebep yoktur.

Uygulamada tazyik hapsinin kendine özgü bir nitelik taşıması ve TCK’nun ceza zamanaşımı düzenlemesinde tazyik hapsinden bahsedilmemesi karşısında tazyik hapislerinde ceza zaman aşımını durduran veya kesecek hiç bir uygulamanın yasal dayanağı bulunmamaktadır. Tazyik hapsi kararı kesinleştiği andan itibaren 2 yıl içerisinde infaza başlanıp bitmesi gerekir. Yönetmelikle zamanaşımının kesilmesi veya durması sözkonusu olamaz. Kaldı ki bu iki yıllık sürede infazın tamamlanması da gerekir. Kişi cezaevinde tazyik hapsi infaz edilirken, iki yıl dolmuş ise bu ilam infaz dahi edilemez, kişinin zaman aşımının dolmasından bahisle hemen tahliye edilmesi gerekir.

Tazyik hapislerine ilişkin İİK. 354 de zamanaşımı başlangıç tarihinin kararın kesinleştiği gün olarak belirtilmiştir. İİK 354. Madde: (Ek fıkra: 31/05/2005-5358 S.K./22.mad) İcra mahkemesinin bu Bap hükümlerine göre verdiği tazyik veya disiplin hapsine ilişkin karar, kesinleştiği tarihten itibaren iki yıl geçtikten sonra yerine getirilmez.

TCK 71 (1) maddede zamanaşımını kesen nedenler belirtilmiştir. TCK MADDE 71 – (1) Mahkümiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan “tebligat” veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını keser.

TCK 71 (1) madde tazyik hapislerinde uygulama alanı bulmuş olsaydı “Hükümlüye yapılmış herhangi bir tebligat, gönderilen çağrı kağıdı, infaz evraklarının hazırlanmış olması” ceza zamanşımının başlangıç tarihi olarak sayılor olması gerekirdi. Bu nedenle TCK 71 (1) maddesi, TCK’nın 5. madde yollamasıyla, Tazyik hapsinde kendisine uygulama alanı bulmasına kanunen olanak yoktur.

Yargısal yorum yetkisinin sınırları, yasa maddesinin lafız ve ruhunun çizdiği çerçevenin dışında, başka bir şeyin uygulanması biçiminde tezahür edemez. Bu kural, bariz surette ihlal edilmiştir. Yukarda açıklanan yasa maddeleri ve tanımları karşısında yasaya uygun yorum ve uygulama tazyik hapislerinde ceza zaman aşımını kesecek hiç bir neden olmaması iken, hukuk metinlerinin tatbikinde açık hataya düşülerek tazyik hapislerinde zamanaşımını kesen nedenler tesis edilerek, ceza zamanaşımının yeniden başlatılması hatalıdır.

SONUÇ VE TAPEL :
Yukarıda sunulan ve resen tespit edilecek sair nedenlerle, Usule, Yasa, ya aykırı olan infaz Savcılığı kararının düzeltilmesini, bu itirazımız, İnfaz Hakimliği görev ve yetki alanları içerisinde bulunmuyorsa, bu itirazımızın 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu’nun 6/1. maddesi uyarınca itirazımızın incelenmek üzere görevli yargı merciye gönderilmesini arz ve talep ederiz. …/…/……

İTİRAZEDEN
SANIK
Adı ve Soyadı
İmza

T.C.
YARGITAY
11.CEZA DAİRESİ

TÜRK MİLLETİ ADINA
Y A R G I T A Y İ L A M I

Esas No : 2014/17801
Karar No : 2014/17713
Karar Tarihi : 30.10.2014
Tebliğname No : KYB – 2014/250944

Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 24.06.2014 gün ve 2014-12960/43273 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 14.07.2014 gün ve KYB. 2014/250944 sayılı ihbarnamesi ile;

Borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan sanık Abdülkadir Merdin’in, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 ayı geçmemek üzere kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına dair Kadıköy 2. İcra Ceza (kapatılan) Mahkemesinin 07/02/2012 tarihli ve 2011/457 esas, 2012/41 sayılı kararını müteakip anılan tazyik hapsi kararının 14/03/2014 tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımını doldurduğundan bahisle ortadan kaldırılmasına ve infazına yer olmadığına ilişkin İstanbul Anadolu 7. İcra Ceza Mahkemesinin 21/03/2014 tarihli ve 2011/457 esas, 2012/41 sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine dair İstanbul Anadolu 8. İcra Ceza Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2014/23 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosyanın incelenmesinde;

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 45. maddesinde, suç karşılığı uygulanacak yaptırımların, hapis ve adlî para cezası olarak belirlendiği, diğer taraftan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 1. maddesinde bu Kanunun amacının, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usûl ve esasları düzenlemek olduğunun belirtildiği, bu haliyle 5275 sayılı Kanun’un ceza ve güvenlik tedbirlerine dair hususları kapsamakta olup tazyik hapislerine ilişkin bir hususa yer vermediği, keza Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 193/4. maddesinde yer alan “Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararları, tekerrüre esas olmaz, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz ve adlî sicil kayıtlarına işlenmez.” hükmü ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/11/2006 tarihli ve 2006/16-220-231 sayılı ilâmı ve Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 03/10/2013 tarihli, 2013/17785 esas, 2013/14246 karar sayılı ilâmı birlikte değerlendirildiğinde,

Disiplin ve tazyik hapsinin bir “hapis” cezası olmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesinde tanımlanan “disiplin hapsi” kavramı içinde kaldığının anlaşılmasına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 71. maddesinde düzenlenen ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususların disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli olmadığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 354/2. maddesinde yer alan ceza zamanaşımı süresinin kesilmesine ilişkin başkaca bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı gözetilerek itirazın kabulü yerine yazılı şekilde itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca, anılan kararın bozulması istenilmiş olmakla, Dairemize gönderilen dosya incelenerek gereği görüşüldü:

Kadıköy 2. İcra Ceza Mahkemesinin 07/02/2012 tarihli ve 2011/457 esas, 2012/41 sayılı kararı ile sanık Abdülkadir Merdin hakkında borçlunun ödeme şartını ihlâli suçundan, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun 340. maddesi uyarınca 3 ayı geçmemek üzere kadar tazyik hapsi ile cezalandırılmasına karar verildiği, hükmün itiraz edilmeden 14.03.2012 tarihinde kesinleştiği, cezanın infazı için sanığın 05.03.2013 tarihinde yakalanıp, açık cezaevine teslimi için 10 günlük süre verilerek serbest bırakıldığı, sanığın belirtilen sürede teslim olmadığı, cezasının infazı için 18.04.2012 tarihinde ilamat bürosuna gönderildiği, Cumhuriyet savcılığı ilamat bürosunun 19.03.2014 günlü istemi ile hükümlünün zamanaşımı süresinden önce yakalanmasının ceza zamanaşımını uzatıp uzatmayacağı hakkında mahkemeden bir karar verilmesi talep edildiği, İstanbul Anadolu 7. İcra Ceza Mahkemesinin 21/03/2014 tarihli ve 2011/457 esas, 2012/41 sayılı ek kararı ile, 14/03/2014 tarihinden itibaren iki yıllık zamanaşımını dolduğundan kararın ortadan kaldırılmasına ve infazına yer olmadığına karar verildiği, itiraz üzerine mercii İstanbul Anadolu 8. İcra Ceza Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2014/23 değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmiştir.

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 45. maddesinde, suç karşılığı uygulanacak yaptırımların, hapis ve adli para cezası olarak belirlendiği, diğer taraftan 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 1. maddesinde bu Kanunun amacının, ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin usul ve esasları düzenlemek olduğunun belirtildiği, bu haliyle 5275 sayılı Kanun’un ceza ve güvenlik tedbirlerine dair hususları kapsamakta olup tazyik hapislerine ilişkin bir hususa yer vermediği, keza Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi ile Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük’ün 193/4. maddesinde yer alan “Disiplin hapsi ve tazyik hapsi kararları, tekerrüre esas olmaz, koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz ve adli sicil kayıtlarına işlenmez.” hükmü ile Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 14/11/2006 tarihli ve 2006/16-220-231 sayılı ilamı birlikte değerlendirildiğinde, disiplin ve tazyik hapsinin bir “hapis” cezası olmadığı, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 2. maddesinde tanımlanan “disiplin hapsi” kavramı içinde kaldığının anlaşılmasına göre, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 71. maddesinde düzenlenen ceza zamanaşımının kesilmesine ilişkin hususların disiplin hapsi mahiyetinde olan tazyik hapsi için geçerli olmadığı, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 354/2. maddesinde yer alan ceza zamanaşımı süresinin kesilmesine ilişkin başkaca bir yasal düzenlemenin de bulunmadığı gözetilerek, mercii İstanbul Anadolu 8. İcra Ceza Mahkemesinin 01/04/2014 tarihli ve 2014/23 değişik iş sayılı kararı isabetli olduğu cihetle, ihbarnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden REDDİNE, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 30.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıda yazılan Esas No ve Karar No ya hakkınızda taahhüdü ihlalden dolayı tazyik hapsi veren icra ceza mahkemesinin mahkeme Esas No ve Karar No yazılacak, İlamat no ise savcılığın yakalama numarasıdır. itirazlarınızı mutlaka yapın, Savcılık kalemlerinde itiraz yapmayın bir şey çıkmaz dene bilir, siz itiraz ederek hakkınızı arayınız.

Hakınızda verilen hapsen tazyik cezası neticesinde aranmaya başladığınız ve yakalandığınızda, yakalandığınız yer infaz savcılığına kollukça çıkartılırsınız,savcılık aşağıda örneğini sunduğumuz tutanağı size imzalatarak ve vererek oradan salınırsınız ve 10 gün içersinde bu evraka istinaden cezanızı çekeceğiniz infaz kurumuna gidersiniz, velakin cezanız zaman aşımına uğramışsa yani icra ceza mahkemesinin vermiş olduğu 3 aylık hapsen tazyik kararı kesinleştiği tarihten itibaren 2 yıl geçmişse cezanız zaman aşımına uğramış demektir bundan emin olduğunuzda yukardaki itiraz dilekçesini infaz hakimliğine infazın durdurulması talepli yazarak verirsiniz, infaz hakimliğince yapılan incelemede ceza zaman aşımına uğradığı anlaşılırsa cezanın infazı yapılmaz.

SANIK YAKALANIP İNFAZ SAVCILIĞINA CIKARTILDIĞINDA AŞAĞIDAKİ ÖRNEK TUTANAK VERİLİR.

AÇIK CEZA İNFAZ KURUMLARINA GÖNDERME TUTANAĞI

BELGEYİ DÜZENLEYEN
CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI :…………………………………

TAZYİK HAPSİNİN NUMARASI :…………………………………(Yukardaki dilekçede ilamat numarası dediğimiz numara yazılacak)

MAHKUMUN KİMLİĞİ :…………………………………

MAHKUMUN ADRESİ :…………………………………

HÜKÜM VEREN MAHKEME :………………………………..

KARAR ESAS VE KARAR NO :2009/…..esas 2010/……..Karar sayılı

CEZANIN NEVİ VE MİKTARI : 3 AY TAZYİK-HAPSİ

GİDECEĞİ CEZA İNFAZ KURUMU :……………..Açık Ceza İnfaz Kurumu

GÖZALTI BİLGİLERİ : 1 gün gözetimi vardır.

Hakkınızdaki ilamın infazı için on (10) gün içersinde …………Cumhuriyet baş savcılığına teslim olmanız, teslim olmadığınız taktirde hakkınızda 5275 sayılı kanunun 19 uncu maddesinin birinci fıkrasına göre yakalama emri çıkarılacağı ve yakalandığınızda kapalı ceza infaz kurumuna alınarak Açık Ceza İnfaz Kurumlarına Ayrılma Yönetmeliğinin 6 ncı maddesine göre işlem yapılacağı tebliği ve ihtar olunur. ../../2013

Katip
İmza

Cumhuriyet Savcısı
İmza

Tebellüğü Eden
Sanık
Adı ve Soyadı
İmza.