Suçlunun Birden Fazla Olması Durumunda Cezalandırma
Kanunun hükmü gereğince ya da nitelikleri gereği ancak birden fazla kişinin müşterek katılımıyla işlenebilen suçlardır. Bu suçlarda kişilerin çokluğu suçun zorunlu bir unsurudur; işte bu nedenle zorunlu iştirak adı da verilmektedir. Rüşvet, nüfuz ticareti, rızaya dayalı kürtaj (karşılaşma tipi), suç işlemek için örgüt kurmak, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, hükümlü veya tutukluların ayaklanması suçu (birleşme-yakınsama tipi) tipik örnekleridir. Bu suçların tek faille işlenebilmesi imkânsızdır.
Çok failli suçlara iştirak mümkündür. İştirak hükümlerinden farklı olarak ise bunlar Kanun’un özel kısmında düzenlenmiştir. Ayrıca çok failli suçlar, iştirak hükümlerinden farklı olarak, bağımsız hüküm niteliğindedirler. Oysa birazdan işleyeceğimiz üzere, iştirak hükümleri, Kanun’un genel kısmında düzenlenmiş olup, suçu genişletici nitelik arz ederler. Ancak genel bir ağırlaştırıcı sebep olmadığına da dikkat edilmelidir.
Ayrıca çok failli suçun oluşması için faillerin birden fazla olması, kurucu (zorunlu) bir unsurken, iştirak hâlinde işlenen suçlarda suça katılanların çokluğu, suçun kurucu (zorunlu) bir unsuru değildir.
Şartları
Her şeyden önce, kanunilik ilkesi gereğince, yasa maddesinde suçun işlenmesi bakımından birden çok failin olması gerekliliğinin açık veya kapalı bir şekilde belirtilmiş olması gerekir.
Faillerden her biri, suçun oluşması için nedensel değeri olan icrai veya ihmali nitelikte fail sıfatıyla bir hareket gerçekleştirmelidirler.
Bu hareketler, suçun düzenlendiği maddede unsur olarak tanımlanmış olmalıdır.