SENEDİN SONRADAN DOLDURULDUĞU İDDİASINDA İSPAT YÜKÜNÜN KİME AİT OLDUĞU
YARGITAY 13. Hukuk Dairesi
ESAS: 2015/14964
KARAR: 2015/29527
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının kardeşi olduğunu, babalarının ölmeden önce bir kısım gayrimenkullerini kendisine bedeli karşılığı satıp devrettiğini, satış bedelinin bir kısmının elden bir kısmının da daha sonra yine merhum babalarına ödendiğini, bu satış ilişkisi nedeniyle babasına senetler verdiğini, senetlerin satış bedeli ödendiği halde kendisine iade edilmediğini, babalarının vefat ettiğini, davalının boş ve sadece imzalı olarak verilmiş olan bu senetleri bularak doldurduğunu ve avukata verdiğini, henüz bir icra takibi yapılmasada senetlerin ödenmiş olması nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, senetlerin iptali ve iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, senetlerin illetten mücerret olup, sonradan doldurulduğu iddiasının davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini savunmuş ve davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile Konya 3 İcra Müdürlüğünün 2003/552 esas sayılı dosyada takibe konulan 05.02.2000 düzenleme tarihli 03.03.2002 vadeli 40.000,00 DM bedelli keşidecisinin davacı M…, lehtarının davalı A… olduğu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı elindeki senetlerin ödendiği ve sonradan doldurulduğu iddia edilen menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı merhum babasından taşınmaz satın aldığını, bedelleri tam olarak ödeyip taşınmazları da devraldığı halde satış bedelini teminen verdiği senetleri geri alamadığını, davalı tarafından senetlerin ele geçirilip, sonradan doldurulmak suretiyle tahsili için avukata verildiğini, bu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise senetlerin illetten mücerret olup sonradan doldurulduğuna yönelik iddiaların davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, senetlerin taşınmaz satışı ile ilgili olmayıp miras taksimi için kendilerine verildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafça bu senetlerin miras taksiminden dolayı verildiği savunulduğu halde ispatlanamadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu senetle davalı tarafından dosyaya ibraz edilen 15.01.2000 tarihli harici miras taksimine ilişkin sözleşme arasında bir bağlantı yoktur ancak davalının bu yöndeki savunmaları gerekçeli inkar mahiyetinde olup, bölünemez.
Bu durumda boş olarak verildiği belirtilen senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ispat yükü davacıdadır. Mahkemece, ispat yükünün davalıda olduğu yönünde yanlış değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 212,00 TL harcın istek halinde iadesine, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.
ESAS: 2015/14964
KARAR: 2015/29527
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının kardeşi olduğunu, babalarının ölmeden önce bir kısım gayrimenkullerini kendisine bedeli karşılığı satıp devrettiğini, satış bedelinin bir kısmının elden bir kısmının da daha sonra yine merhum babalarına ödendiğini, bu satış ilişkisi nedeniyle babasına senetler verdiğini, senetlerin satış bedeli ödendiği halde kendisine iade edilmediğini, babalarının vefat ettiğini, davalının boş ve sadece imzalı olarak verilmiş olan bu senetleri bularak doldurduğunu ve avukata verdiğini, henüz bir icra takibi yapılmasada senetlerin ödenmiş olması nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, senetlerin iptali ve iadesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, senetlerin illetten mücerret olup, sonradan doldurulduğu iddiasının davacı tarafından ispat edilmesi gerektiğini savunmuş ve davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile Konya 3 İcra Müdürlüğünün 2003/552 esas sayılı dosyada takibe konulan 05.02.2000 düzenleme tarihli 03.03.2002 vadeli 40.000,00 DM bedelli keşidecisinin davacı M…, lehtarının davalı A… olduğu bonodan dolayı davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı elindeki senetlerin ödendiği ve sonradan doldurulduğu iddia edilen menfi tespit talebine ilişkindir. Davacı merhum babasından taşınmaz satın aldığını, bedelleri tam olarak ödeyip taşınmazları da devraldığı halde satış bedelini teminen verdiği senetleri geri alamadığını, davalı tarafından senetlerin ele geçirilip, sonradan doldurulmak suretiyle tahsili için avukata verildiğini, bu senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise senetlerin illetten mücerret olup sonradan doldurulduğuna yönelik iddiaların davacı tarafından ispatlanması gerektiğini, senetlerin taşınmaz satışı ile ilgili olmayıp miras taksimi için kendilerine verildiğini savunmuştur.
Mahkemece, davalı tarafça bu senetlerin miras taksiminden dolayı verildiği savunulduğu halde ispatlanamadığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusu senetle davalı tarafından dosyaya ibraz edilen 15.01.2000 tarihli harici miras taksimine ilişkin sözleşme arasında bir bağlantı yoktur ancak davalının bu yöndeki savunmaları gerekçeli inkar mahiyetinde olup, bölünemez.
Bu durumda boş olarak verildiği belirtilen senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğunu ispat yükü davacıdadır. Mahkemece, ispat yükünün davalıda olduğu yönünde yanlış değerlendirme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 212,00 TL harcın istek halinde iadesine, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.