SANIK CMK’DAN ATANAN MÜDAFİİ KABUL ETMEZSE VEYA MÜDAFİİ İSTEMEZSE YETKİ VE GÖREVİ SONA ERER Mİ?
Not: “…5271 sayılı CMK’ya göre; müdafii bulunmayan şüpheli veya sanığın; çocuk, kendini savunamayacak derecede malul veya sağır ve dilsiz olması (CMK’nın 150/2. maddesi), soruşturma veya kovuşturma konusu suçun cezasının alt sınırının beş yıldan fazla hapis cezasını gerektirmesi (CMK’nın 150/3. maddesi), resmi bir kurumda kusur yeteneğinin araştırılması için gözlem altına alınmasına karar verilecek olması (CMK’nın 74/2 maddesi), tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmesi (CMK’nın 101/3. maddesi), davranışları nedeniyle hazır bulunmasının duruşmanın düzenli olarak yürütülmesini tehlikeye sokacağı anlaşılan sanığın yokluğunda duruşma yapılması (CMK’nın 204/1. maddesinde) ve kaçak sanık hakkında duruşma yapılması (CMK’nın 247/4. maddesinde) hallerinde, şüpheli veya sanığın istemi bulunmasa, hatta açıkça müdafii istemediğini beyan etse bile müdafii görevlendirme zorunluluğu bulunmaktadır”.
T.C
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
ESAS NO:2019/12629
KARAR NO:2020/1255
KARAR TARİHİ:21/01/2020
MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Suça sürüklenen çocuğun, onsekiz yaşını ikmal ettikten sonra 27/04/2015 tarihinde yapılan sorgusu esnasında müdafi istemediğini, savunmasını yapıp açıklamada bulunmaya hazır olduğunu beyan etmesi nedeniyle mahkemece Baro tarafından görevlendirilen müdafiinin yetkisinin ortadan kalktığı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin yüzüne karşı verilen 02.10.2015 tarihli kararın, zorunlu müdafii tarafından temyiz edildiği, yokluğunda verilip usulüne uygun olarak tebliğ edilen kararı suça sürüklenen çocuğun temyiz etmediği anlaşılmakla, suça sürüklenen çocuk müdafiinin verilen hükmü temyize hak ve yetkisi bulunmadığından, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE, 21/01/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.
T.C
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
ESAS NO:2019/13913
KARAR NO:2019/19821
KARAR TARİHİ:19/12/2019
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
1- Sanık müdafiinin sanık hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık …’ün 19/10/2011 havale tarihli dilekçesi ile müdafii talep etmesi üzerine Mahkemenin talebi ile barodan sanık müdafii olarak Av. …’ın atandığı, sanığın istinabe mahkemesinde, 04.03.2014 ve 21.04.2014 tarihlerinde vermiş olduğu savunmasında müdafii istemediğini belirtmesi nedeniyle anılan müdafiinin görevinin sona erdiği gibi, 5271 sayılı CMK’nın 150. maddesinin 2. ve 3. fıkraları gereğince de sanığa zorunlu müdafi atanmasını gerektirecek bir durumun da bulunmadığı halde, sanığa mahkemece atanan müdafiinin duruşmaya çağrılması üzerine yüzüne karşı tefhim edilen 16/12/2014 tarihli karar, sanık müdafii … tarafından temyiz edilmiş ise de, anılan müdafiinin sanık hakkında verilen kararı temyize yetkisinin bulunmadığı gözetilerek, 5271 sayılı CMK’nın 150/2-3. maddesi gereğince hükmü temyize yetkisi bulunmayan sanık müdafiinin temyiz isteminin, 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
2) Sanığın, hakkında kurulan hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihinde yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı da nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının infaz aşamasında değerlendirilmesi mümkün görülmüştür.
Bozma üzerine yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve taktirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 19/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.