Sahte Fatura Düzenleme Suçu
T.C.
Yargıtay
11. Ceza Dairesi
2017/2831 E. , 2021/1688 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenleme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Katılan vekilinin temyiz talebinden vazgeçtiği anlaşılmakla sanığın temyiz talebiyle sınırlı olarak yapılan incelemede:
Sanık hakkında “2009-2010 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme” suçlarından açılan kamu davalarında; sanığın aşamalardaki savunmasında …’nu tanımadığını, bu kişiye sentetik tiner satmadığını, şirket adına fatura kesmeye kendisi ve kardeşi …’ın yetkili olduğunu ayrıca …’un şirketin müdürü olduğunu ve …’nu kendilerine bu şahsın bulduğunu belirterek suçlamaları reddetmesi ve …’un vefat ettiğinin anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek biçimde belirlenmesi bakımından;
1- Suça konu fatura asıllarının, kullanan …’na ait Marka kimya şirketinden veya vergi dairesinden de sorulmak suretiyle temin edilerek dosyaya getirtilip sanığa gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması, kendisine ait olmadığını söylemesi halinde; sanığın savunmasında ismi bildirilen … isimli şahsın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak çağrılması, duruşmada çekinme hakkı hatırlatıldıktan sonra faturalar gösterilerek yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulması,
2- …’ın da faturalardaki yazı ve imzaların kendisine ait olmadığını söylemesi halinde sanık, … ve …’un resmi kurumlardan suç tarihinden önceki yazı ve imza örnekleri getirtilip, sanık ve …’ın huzurda alınacak yazı ve imza örnekleri ile birlikte faturadaki yazı ve imzaların kime ait olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması,
3- Faturadaki yazı ve imzaların sanığa ya da belirtilen şahıslara ait olmadığının anlaşılması halinde ise;
a) Faturayı kullandığı belirlenen mükellef hakkında karşıt inceleme raporu düzenlenip düzenlenmediğinin ilgili vergi dairesinden sorulması, düzenlenmiş ise onaylı örneklerinin getirtilmesi,
b) Sanık hakkında 5607 yasaya muhalefet nedeniyle Kahramanmaraş 1. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/269 (E) ve 2014/68 (K) sayılı dosyasında yargılandığı iş bu dosyanın henüz kesinleşmediği, yine Nevşehir 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/235 Esas sayılı dosyasında söz konusu malzemeyi aldığı iddia olunan …’nun 5607 sayılı Kanuna muhalefet, 5015 sayılı Kanuna muhalefet, 213 sayılı Kanuna muhalefet ve Resmi Belgede Sahtecilik suçlarından yargılamasının devam ettiği anlaşılmakla; söz konusu dava dosyalarının getirtilip incelenerek ilgili belgelerin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
c) Faturayı kullanan şirket yetkilisinin tanık sıfatıyla duruşmaya çağrılarak CMK’nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatıldıktan sonra sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldığı, sanığı tanıyıp tanımadığı ve faturaların düzenlenmesi konusunda sanığın bir iştiraki bulunup bulunmadığının sorulması,
4- Şirket muhasebecisi …’in adres bilgilerinin tespiti ile CMK 46/1-c maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılıp tanık sıfatıyla dinlenerek, sanığı tanıyıp tanımadığının, muhasebe işlemlerinin yürütülmesinde kiminle muhatap olduğunun, kimin talebi üzerine şirketin muhasebesini tutmaya başladığının, şirket işlerini fiilen kimin yürüttüğünün sorulması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile mahkûmiyet hükümleri kurulması,
5- Kabule göre de;
a) 5271 sayılı CMK’nin 225. maddesi uyarınca hükmün konusu duruşmanın neticesine göre iddianamede gösterilen fiil ve failden ibaret olup, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu ileri sürülen fiilin dışına çıkılarak açılmayan davadan yargılama yapılıp hüküm kurulmasının mümkün bulunmadığı; Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 24/03/2013 tarihli iddianamesi ile 213 sayılı VUK’nin 367. maddesine göre dava şartı olan mütalaa ve vergi suçu raporuna uygun olarak sanık hakkında, yalnızca 2009-2010 takvim yıllarına ilişkin olarak “Sahte Fatura Düzenleme” suçundan kamu davası açıldığı, “Sahte Fatura Kullanma” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gibi birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olan “Sahte Fatura Düzenleme” ve “Sahte Fatura Kullanma” suçlarının birbirine dönüşemeyeceği gözetilmeden, 2009 ve 2010 takvim yıllarına ilişkin olarak iddianame dışına çıkılıp ve gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılarak 2009 takvim yılında sahte fatura düzenleme ve kullanma suçlarından tek bir mahkumiyet hükmü, 2010 takvim yılında ise sahte fatura kullanma suçundan mahkumiyet hükmü kurulması yasaya aykırı,
b) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08/10/2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, 22/02/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.