Ortaklığın Giderilmesi Davalarında Avukat ile Müvekkil arasındaki Ücretin Hesabına ilişkin Yargıtay kararları
Davacı avukat, davalıya vekaleten ortaklığın giderilmesi davası ve satış işlemlerini yürüttüğünü, davalının kendisini haksız olarak azlettiğini ileri sürerek, ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili amacıyla eldeki davayı açmıştır. Mahkemece azlin haksız olduğu kabul edilerek alınan bilirkişi raporu doğrultusunda 6.666, 67TL üzerinden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda satış bedelinden davalının hissesine düşen miktar üzerinden %20 oranında akdi vekalet ücreti hesaplanmıştır. Avukatlık Kanununun 164/4 maddesinde “Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığı çekişmesizdir. Ortaklığın giderilmesi davası ve satış işlemleri değeri para ile ölçülebilen dava ve iş türlerinden değildir. Öyle olunca mahkemece davacının isteyebileceği akdi vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde düzenlenen maktu vekalet ücretine göre belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. (Y. 13. HD. 18.4.2013, 2013/2954-2013/10144)
Davacı, davalı avukatın ortaklığın giderilmesi davası ve satış işlemlerini yürüttüğünü, hissesine düşen bedel için tahsil ettiği 155.000,00 TL’den tarafına 111.000,00 TL ödediğini bakiye bedeli haksız olarak uhdesinde bıraktığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 44.000,00 TL’nin tahsili istemi ile eldeki davayı açmış, davalı davanın reddini dilemiş, mahkemece hükme esas alman bilirkişi raporunda Avukatlık Kanunun 164/4 maddesi gereğince satış bedelinden davalının hissesine düşen miktar üzerinden %10 oranında akdi vekalet ücreti belirlenip düşülmek suretiyle davalı uhdesinde kalan miktarın tahsilen karar verilmiştir. Avukatlık Kanununun 164/4 maddesinde “…Avukatlık ücretinin kararlaştırılmamış olduğu veya taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesinin bulunmadığı yahut ücret sözleşmesinin belirgin olmadığı veya tartışmalı olduğu veya ücret sözleşmesinin ücrete ilişkin hükmünün geçersiz sayıldığı hallerde; değeri para ile ölçülebilen dava ve işlerde asgari ücret tarifelerinin altında olmamak koşuluyla ücret itirazlarını incelemeye yetkili merci tarafından davanın kazanılan bölümü için avukatın emeğine göre ilâmın kesinleştiği tarihteki müddeabihin değerinin yüzde onu ile yüzde yirmisi arasındaki bir miktar avukatlık ücreti olarak belirlenir. Değeri para ile ölçülemeyen dava ve işlerde ise Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uygulanır.” hükmü düzenlenmiştir. Taraflar arasında yazılı ücret sözleşmesi bulunmadığı çekişmesizdir. Ortaklığın giderilmesi davası ve satış işlemleri değeri para ile ölçülebilen dava ve iş türlerinden değildir. Öyle olunca mahkemece davacının isteyebileceği akdi vekalet ücretinin Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde düzenlenen maktu vekalet ücretine göre belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. (Y. 13. HD. 5.5.2014, 2013/32129 – 2014/14380)