NÜFUS MÜDÜRLÜĞÜ ADRES BİLDİRMEME VEYA YANLIŞ ADRES İDARİ PARA CEZASINA İTİRAZ DİLEKÇESİ
Adres beyanında bulunmak için istenilen belgeler nelerdir?
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 48 inci maddesi çerçevesinde adres bilgilerinin sağlıklı ve güncel tutulması amacıyla;
a) Beyan edilen adresin boş konut olması halinde, herhangi bir belge istenmez.
b) Daha önce beyan edilmiş bir adresin birlikte oturma gerekçesiyle bir başka kişi tarafından beyan edilmesi halinde, ilgilinin hali hazırda o adreste oturan kişi ile birlikte müracaatı istenir. Birlikte müracaatın mümkün olmaması durumunda, adreste hali hazırda oturan kişinin apartman-site yöneticisi, lojman idaresi sorumlusu veya muhtar tarafından birlikte oturulduğuna ilişkin yazılı beyanı kabul edilir.
c) Beyan edilen adresin daha önce bir başkası tarafından beyan edilmiş olması nedeniyle halen dolu olarak gözükmesi durumunda; adres beyanında bulunan kişiden beyanını teyit edici elektrik, su, telefon, doğalgaz abonelik sözleşmesi veya faturası, noterden tasdikli kira sözleşmesi gibi belgeler istenir.
Yerleşim yeri ve diğer adresin tanımı nedir?
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu ile 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun ilgili hükümlerinde, yerleşim yeri adresi ”sürekli kalma niyetiyle oturulan yer”, diğer adres ise “yerleşim yeri adresi dışında kalan yerler” olarak tanımlanmıştır.
Muhtarlıklara adres beyanı bildirme yükümlülüğü var mıdır?
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ile 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunun 5 inci maddesi, 6 ıncı maddesinin (a) ve (d) bentleri, 8 inci maddesi, 16 ıncı maddesi ve 17 nci maddesinde yer alan “8” ibaresi yürürlükten kaldırılmış olup, bu çerçevede adres bildirimlerinin muhtarlıklara bildirilmesi yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Adres Beyanında bulunmama cezası ne kadardır?
5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 68 inci maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi gereğince, 2014 yılı için adres bildirimlerinin süresi içinde yapılmaması halinde 436,00 TL, gerçeğe aykırı beyanda bulunulması halinde ise, 875,00 TL idari para cezası uygulanması öngörülmüştür.
İdari para cezalarının oranları nasıl tespit edilir?
14/11/2009 tarih ve 27406 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 392 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde 2009 yılı için “yeniden değerleme oranı” %2,2 olarak belirlenmiştir.
5326 sayılı Kabahatler Kanununun 17 inci maddesinin yedinci fıkrası gereğince idari para cezaları her takvim yılı başında geçerli olmak üzere o yıl için 4.1.1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında arttırılarak uygulanır. Bu suretle idari para cezasının hesabında bir Türk Lirasının küsuru dikkate alınmaz. Bu fıkra hükmü nispi nitelikteki idari para cezaları açısından uygulanmaz.
Adres kapsamında uygulanan idari para cezalarına itiraz yolu ve süresi nedir?
Kabahatler Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde idari yaptırım kararına esas savunmanın kişiye tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde ilçe nüfus müdürlüğüne bilgi ve belgelerle müracaat edilmesi gerekmektedir.
Aynı Kanunun 27 nci maddesinin birinci fıkrasında İdari para cezası ve mülkiyetin kamuya geçirilmesine ilişkin idari yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde sulh ceza mahkemesine başvurulabilir.
ADRES BİLDİRMEME İÇİN UYGULANAN VE GÖNDERİLEN CEZA MAKBUZ ÖRNEĞİ

KESİLEN CEZA MAKBUZUNA KARŞI İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ

KESİLEN CEZAYI İPTAL EDEN MAHKEME KARAR ÖRNEĞİDİR

HİÇ OTURULMAYAN YERİN MERNİS ADRESİ OLARAK BİLDİRİLMESİ
Mernis adresi olmasına rağmen tebligat yapılamaması halinde de 5490 sayılı kanunun 67/1 maddesine göre Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunulduğunda Asliye Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama neticesinde 6 ay hapis cezası ile HAGB kararı .
Kanun 50.md,67.ve 68.madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde Adres bildirim yükümlülüğü mevcut ancak idari yaptırımı söz konusu..Gerçeğe aykırı bildirimde ise cezai yaptırım düzenlenmiş…
T.C.
ANTALYA
…ASLİYE CEZA MAHKEMESİ H.A.G.B
DOSYA NO : 2014/… Esas
KARAR NO : 2015/…
C.SAVCILIĞI ESAS NO : 2014/……
GEREKÇELİ KARAR
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
———–
Yukarıda açık kimliği yazılı sanık hakkında mahkememizde yapılan duruşma sonunda
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının iddianamesiyle Müşteki vekilinin Cumhuriyet Başsavcılımıza vermiş olduğu şikayet dilekçesinde, şüpheli ……….. hakkında Serik 1. İcra Müdürlüğünün…. / …..esas sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başladıkları, şüpheli borçlunun 5490 Sayılı Yasanın 50 ve 51. Maddelerine uygun olarak belirttiği mernis adresine çıkartılan tebliğatların tebliğ edilemediğini bu nedenle gerçeğe aykırı beyanda bulunan şüpheli hakkında kamu davası açılmasını talep ettiği,kolluğa yaptırılan araştırma sonucunda düzenlenen tutanağa göre şüpheli ………’in mernis kaydında belirtmiş olduğu ………………Muratpaşa/ANTALYA adresinde yapılan araştırmada şüphelinin tanınmadığı iş yeri sahibi …………. ile görüşüldüğünde ise ……… isimli bir kişiyi tanımadığını beyan ettiğine dair tutanak tutulduğu görülmüş olup,
Şüphelinin alınan savunmasında; belirtilen adreste kiracı olarak oturduğunu, aleyhine yapılan icra takibinde belirtilen adresten iki yıl önce taşınarak İstanbul’a gittiğini, adres değişikliğini ise bildirmediğini, bunun suç olduğunu bilmediğini söylediği, Yukarıda belirtilen şekilde şüphelinin gerçeğe aykırı olarak beyanda bulunarak hiç ikamet etmediği bir adresi ikamet adresi olarak göstermek suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddiasıyla kamu davası açılmıştır.
Sanık ” müşteki benim aleyhime icra takibi başlatmıştı. Ben 2 yıl Antalya muratpaşa da oturdum. Ve adresimi de resmi kurumlara bildirdim. Daha sonra İstanbula taşındım. Ancak adres değişikliğimi muhtarlığa ya da nüfus müdürlüğüne bildirmek zorunda olduğumu bilmiyordum. Müşteki ile aramızdaki bu senet düzenlendiği tarihte ben muratpaşa da oturuyordum ve oradaki adresimi bildirmiştim . Suç işleme kastım yoktur. ” biçiminde kendini savunmuştur.
Yapılan yargılama sonunda toplanan delillere, tüm dosya kapsamına, özellikle sanığın kaçamaklı ikrrına; mernis kaydına, kollukça yapılan araştırmaya göre sanığın gerçeğe aykırı olarak beyanda bulunarak hiç ikamet etmediği hiçbir zaman konut olarak kullanılmamış bir işyerini ikamet adresi olarak göstermek suretiyle üzerine atılı suçu işlediği sabit olmakla sanığın aşağıdaki biçimde cezalandırılmasına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle:
1- Sanığın eylemine uyan 5490 sayılı yasanın 67/1 maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, sanığın kişisel ve sosyal durumu gözönüne alınarak takdiren 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
Cezanın sanık üzerindeki olası etkisi gözönüne alınarak sanığın cezası TCY:nın 62. maddesi uyarınca takdiren 1/6 indirilerek 5 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına,
Sanığın geçmişteki hali, sabıkasız oluşu, giderilmesi gereken maddi zarar bulunmayışıgöz önüne alınarak ileride tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkememizde olumlu kanı oluştuğundanCMY.nın 231/5 maddesi gereğince HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINA,
CMY.nın 231/8 maddesi gereğince sanığın 5 YIL DENETİM SÜRESİNE TABİ TUTULMASINA,
……..ilişkin katılan vekilinin yüzünde diğer tarafların yokluğunda açık duruşmada karar verildi.. ……………………
T.C.
YARGITAY
19. CEZA DAİRESİ
ESAS NO: 2016/2683
KARAR NO: 2017/8879
KARAR TARİHİ: 30.10.2017
>YANLIŞ TEBLİGAT ADRESİ BİLDİRME ( Sanığın MERNİS Adresi Olarak İlgili Adresi Gösterip Göstermediği ve Sanığın İlgili Dönemde Anılan Adreste Oturup Oturmadığı Zabıta Aracılığıyla Tespit Edilmeden Eksik Kovuşturma İle Yetinilerek Sanık Hakkında 7201 S. K.Uyarınca Mahkumiyet Kararı Verilmesinin Hatalı Olduğu )
>ZABITA ARACILIĞI İLE ADRES TESPİTİ ( Tebligat Yapılacak Hallerde Adresi Yanlış Bildirmek – Sanığın Savunmasında 2007-2008 Yılları Arasında İlgili Adreste Oturmasına Rağmen İşlerinin Kötü Gitmesi Babasını Kaybetmesi ve Aile Fertleri İle Arasının Bozulması Üzerine Bu Adresten Taşınmak Zorunda Kaldığı Şeklindeki Savunması Göz Önüne Alındığında 2007-2008 Yılları Arası Sanığın MERNİS Adresi Olarak Bu Adresi Gösterip Göstermediği ve Sanığın Bu Dönemde Anılan Adreste Oturup Oturmadığı Zabıta Aracılığıyla Tespit Edileceği )
7201/m.53
ÖZET : Tebligat yapılacak hallerde isim veya adresi yanlış bildirmek suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Sanığın savunmasında, 2007-2008 yılları arasında bu adreste oturmasına rağmen işlerinin kötü gitmesi, babasını kaybetmesi ve aile fertleri ile arasının bozulması üzerine bu adresten taşınmak zorunda kaldığı şeklindeki savunması göz önüne alındığında, 2007-2008 yılları arası sanığın MERNİS adresi olarak bu adresi gösterip göstermediği ve sanığın bu dönemde anılan adreste oturup oturmadığı zabıta aracılığıyla tespit edilmeden, eksik kovuşturma ile yetinilerek sanık hakkında 7201 Sayılı Kanun uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi, hatalıdır.
DAVA : Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi,kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
Yerel Mahkeme tarafından Selçuklu İlçe Nüfus Müdürlüğüne yazılan 05/12/2013 tarihli müzekkerede, sanığın MERNİS adresi olarak bildirdiği “Sancak Mahallesi Ödül Sokak Gülşehir Sitesi No… ve Sancak Mahallesi Ödül Sokak Gülşehir Sitesi No:… Selçuklu/ Konya” adresinde 2009 – 2013 yılları arasında kimlerin oturduğu, bu adresi kimlerin MERNİS adresi olarak bildirdiği, İcra Müdürlüğünce Ödeme Emri ile Yenileme Emrinin gönderildiği 22/02/2012 tarihi ile hacze gidilen 08/10/2012 tarihlerinde bu adreste kimlerin oturduğu ve buna dair belgelerin mahkemeye ibrazının istendiği, Nüfus Müdürlüğünce gönderilen cevabi yazıda ise, belirtilen adreste 10/07/2008 tarihinden itibaren … ve ailesinin oturduğunun tespit edildiği bildirilerek, … tarafından yapılan beyan belgesinin gönderildiğinin görüldüğü, sanığın ise savunmasında, 2007-2008 yılları arasında bu adreste oturmasına rağmen işlerinin kötü gitmesi, babasını kaybetmesi ve aile fertleri ile arasının bozulması üzerine bu adresten taşınmak zorunda kaldığı şeklindeki savunması göz önüne alındığında, 2007-2008 yılları arası sanığın MERNİS adresi olarak bu adresi gösterip göstermediği ve sanığın bu dönemde anılan adreste oturup oturmadığı zabıta aracılığıyla tespit edilmeden, eksik kovuşturma ile yetinilerek sanık hakkında yazılı şekilde 7201 Sayılı Kanun uyarınca mahkumiyet kararı verilmesi,
SONUÇ : Kanuna aykırı ve sanık müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 Sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.