Müvekkilin Ölümü Halinde Vekalet Ücreti
4. Hukuk Dairesi 1971/12378 E, 1971/1776 K.
MÜVEKKİLİN ÖLÜMÜ
AVUKATIN ÜCRETİ
“Özet”
MÜVEKKİLİN ÖLÜMÜ İLE VEKÂLETİN SONA ERMESİ HALİNDE AVUKAT YETKİSİNİN SONA ERDİĞİ GÜNE KADAR HARCADIĞI EMEĞE GÖRE ÜCRETE HAK KAZANIR.
“İçtihat Metni”
Davacıların miras bırakanı, davalıya ait bir davanın kovuşturulmasını avukat olarak üzerine alınış ve açtığı dava karara bağlanmıştır. Ancak karar tebliğe verilmeden ve hüküm kesinleşmeden davacıların miras bırakanı ölmüştür. Borçlar Yasasının 397. maddesi uyarınca vekilin ölümü ile vekâlet sona erer, davacıların miras bırakanın vekil sıfatıyla açtığı davanın karara bağlanması yeterli olmayıp, ücretin tamamına hak kazanabilmek için verilen kararın kesinleşmesi gerekir. Vekil kesin hüküm elde edinceye kadar yapılması gereken işlemleri yerine getirmekle yükümlüdür. O halde miras bırakanı ücretin tamamına hak kazanmadığı bir dönemde öldüğüne ve ölümle vekâlet sona erdiğine göre mahkemenin avukatın ölüm gününe kadar sarf ettiği emek ve hüküm kesinleşinceye kadar normal olarak sarfetmesi gereken emeği gözeterek ölünceye kadar sarf edilen emeğin kesinleşme gününe kadar sarf edilmesi gereken emeğin yüzde kaçı olduğunun bilirkişiye tespit ettirilmesi ve tespit edilecek bu yüzde tutarına hükmetmesi gerektir (Y. 4. HD. 21.12.1971 T.6979 E. – 10771 K.).
2- Davacı, davalıların miras bırakanına ait davaları koğuşturmak üzere miras bırakanla ücret sözleşmesi yapmış ve onun verdiği vekâlet uyarınca bu davaları koğuşturmakta iken miras bırakanı ölmüştür. Mirasçılar davacıya vekâlet vermemişlerdir. Davacı bu nedenle sözleşme ile tespit edilen beş bin lira avukatlık parasının ödetilmesini istemiş ve mahkemece bu isteğe hükmedilmiştir. Vekâlet sözleşmesi karşılıklı yükümlülükleri kapsayan bir sözleşme olup vekil bu sözleşme ile üzerine aldığı işi yerine getirmek, müvekkil de buna karşılık belli bir ücret ödeme borçlarını yükümlenmişlerdir. Vekile ayrı bir vekâletname verilmesi ve ücret ayrı bir belge düzenlenmesi için bu niteliğini değiştirmez. Borçlar Yasasının 397. maddesi hükmü uyarınca hilafı sözleşmede kararlaştırılmadıkça ve işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekâlet gerek vekilin ve gerek müvekkilin işin niteliğinden anlaşılmadıkça vekâlet gerek vekilin ve gerek müvekkilin ölümüyle son bulur. Olay gününde yürürlükte bulunan 3499 sayılı Avukatlık Yasasının 30. maddesinin son fıkrası gereğince, müvekkilin ölümü halinde, avukat durumu mirasçılara veya onların yerine geçenlere bildirmeye ve alacağı yeni talimata kadar mirasçıların haklarını temsil ve savunmaya zorunludur. Bu hükümlerin birlikte incelenmesinde müvekkilin ölümünden sonra mirasçılarını vekile yeniden vekâletname vermek zorunluğunda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Davalı mirasçılar bu esasa uygun olarak davacıya vekâlet vermemişlerdir. Bu durumda miras bırakanla davacı arasında yapılan sözleşmenin miras bırakanın ölüm gününe kadar davacı avukatın katlandığı emeğin tespiti gerekir. O halde mahkemece davacının sözleşmede yazılı beş bin liralık işin ne kadarını yerine getirdiği bilirkişi aracılığı ile tespit olunarak 5.000 liradan yapıldığı tespit olunacak iş tutarına hükmedilmesi gerekir.