MİRASLI KİRALANANDA TAHLİYE DAVASI AÇMA YETKİSİ
YARGITAY 6. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/264
KARAR: 2014/1109
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı alacaklı tarafından, davalı borçlu hakkında, kira alacağının tahsili amacıyla tahliye istekli olarak başlatılan icra takibi nedeniyle düzenlenen ödeme emrine, davalı borçlunun yasal süresinde itiraz etmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak, itirazın kaldırılmasına ve tahliyeye karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir.Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan tahliye istekli icra takibini birlikte yapmaları ve ihtarlı ödeme emrini birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise pay ve paydaş çoğunluğunun sağlanması, elbirliği halinde mülkiyete konu teşkil ediyorsa tüm ortakların davaya katılmaları gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulmalıdır.
Olayımıza gelince; İcra takibinin dayanağı olan 15.05.2009 tarihli kira sözleşmesinin kiralayanı M…’ın 04.07.2009 tarihinde öldüğü, geride davacı N… dışında başkaca mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmıştır. Kiralananın tapu kaydı incelendiğinde de davacı N… dışında başkaca mirasçıların da elbirliği halinde ortak oldukları görülmektedir. Elbirliği halinde ortaklar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, icra takibinin tüm ortaklar tarafından birlikte yapılması davanın da tüm ortaklar tarafından birlikte açılması gerekir. Davadaki eksikliğin sonradan giderilmesi mümkün ise de, icra takibindeki eksikliğin giderilmesi mümkün olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
Karar bu nedenle bozulmalıdır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 29.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.