Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Mahkemeye Cevap Dilekçesi Örneği 2022

Mahkemeye Cevap Dilekçesi Örneği 2022

………  ………………….. MAHKEMESİ’NE

 

Dosya No : …… / … E.

 

 

 

Cevap Veren Davalı                :

 

 

Vekili                                      :   

 

Davacı                                     :

Vekili                                      :    Av.

Konu                                       :    Davacı tarafından verilen Replik dilekçesine karşı

                                                   beyanlarımızın sunulmasıdır.

C E V A P L A R I M I Z     :

Davacı tarafından verilen replik dilekçesine karşı cevaplarımızı aşağıdaki şekilde sunuyoruz.

 

1- Zamanaşımı İtirazımıza İlişkin, Davacı Tarafın Cevaplarına Karşı Beyanlarımız

Zamanaşımı yönünden itirazımız yasal süre içinde bulunulmuştur. Dava dilekçesi müvekkil şirkete …/…/….. tarihinde tebliğ edilmiştir. Cevap dilekçemiz ise …/…/….. havale tarihli olarak mahkemenize sunulmuştur. 10 günlük yasal sürede itirazımız dosyasına sunulmuştur.

Davacı taraf, özetle “davanın zamanaşımına uğramadığı, çekilen ihtarname ve yapılan ilamsız icra takibi sebebiyle zamanaşımının kesildiğini” savunarak, zamanaşımı itirazımızın reddini istemiştir. Davacının bu konudaki savunmalarına katılmıyoruz. Davacı taraf tamamen Borçlar Kanunu genel hükümlerinden yola çıkarak zamanaşımına ilişkin açıklamalarda bulunmuş ve Yargıtay kararı sunmuştur. Ancak dava konusunun sigorta tazminatı alacağı olması ve bu konu ile ilgili TTK hükümlerinde düzenleme bulunması sebebiyle cevapların yerinde olmadığı görülmektedir.

Davacı zamanaşımına ilişkin olarak cevaplarını Borçlar Kanununa dayandırmaktadır. Oysa Borçlar kanunu hükümleri genel hükümlerdir. Dava dayanağı ilişkiyi düzenleyen özel hükümler bulunmaması halinde başvurulabilecektir. Ekte sunduğumuz Yargıtay 12.H.D.nin 2002/10254 E.2002/11525 K.sayılı ilamı içerik olarak bu açıklamalarımızı haklı gösterir mahiyettedir. “TTK.da hüküm bulunmaması halinde BK’daki düzenlemenin uygulanacağı” açıkça ifade edilmiştir.

Davacı davasını münakit kasko sigorta poliçesine ve TTK kapsamında düzenlenen Sigorta Hukukuna dayandırmaktadır. Dolayısıyla davalı olarak sorumluluğumuzun dayanağı gösterilen TTK hükümleri, zamanaşımı yönünden de uygulanacaktır.

Zamanaşımı savunmamızın yukarıda yasal dayanağı gösterilen TTK 662, 1268 ve 1441. maddeleri ile Kasko Poliçesi Genel şartları dâhilinde değerlendirilmesi gerekir.

Konu ile ilgili TTK.da yer alan yasal gerekçelerimiz sayın mahkemeye aşağıda sunulmuştur.

Dava konusu uzlaşmazlık Kasko Sigorta Poliçesinden kaynaklanmaktadır. TTK 1268. maddesi gereğince sigorta poliçesinden kaynaklanan uzlaşmazlıklarda, 2 yıllık zamanaşımı müddeti öngörülmüştür. Madde metni aynen aşağıda yer almaktadır.

  1. C) MÜRURUZAMAN

MADDE 1268 – Sebepsiz yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dâhil sigorta mukavelesinden doğan bütün mütalebeler, iki yılda müruruzamana uğrar.

Zamanaşımına esas alınacak sürenin başlangıcı ise muacceliyet tarihidir. Muacceliyet tarihi konusunda TTK 1441. maddesinde açıklık mevcuttur.

A) Sigortacının Borçlarının Muacceliyet ve Zararın Tazmini Şartları

I – Muacceliyet Ve Zararı İspat Külfeti

1. Umumi Olarak

MADDE 1441 – Rizikonun gerçekleşmesi sebebiyle sigortacının sigorta akdinden doğan borçları 1377’nci madde hükmünce rizikoyu ihbar mükellefiyetinin doğduğu tarihte muaccel olur. Bununla beraber muacceliyetin, en geç, ikinci fıkrada gösterilen vesikaların sigortacıya verilmesi tarihinden gerçekleşeceği akitle kabul olunabilir.

Buna göre; dava konusu poliçe ile ilgili rizikonun gerçekleşme tarihi …/…/….. tarihi olup hasar ihbarının yapıldığı …/…/….. tarihi, madde hükmüne göre muacceliyet tarihi olup aynı zamanda zamanaşımı başlangıç tarihidir.  Davacı dahi,  dava dilekçesinde …/…/….. ( olay tarihi ) tarihinden itibaren faiz talebinde bulunmuştur. Dava 10.02.2005 tarihinde zamanaşımına uğramıştır.

  • Zamanaşımını kesen sebepler TTK 662. maddesinde sınırlı olarak sayılmıştır.
II – KESİLME

1. SEBEPLERİ

 

MADDE 662 – Müruruzaman; dava açılması, takip talebinde bulunulması, dâvanın ihbar edilmesi veya alacağın iflâs masasına bildirilmesi sebepleriyle kesilir.

 

Davacı zamanaşımını kesen sebep olarak, ihtarname ve icra takibinin açılmış olmasını göstermektedir.

TTK 662.maddesinde sayılan sınırlı sebeplerde ihtarname sayılmamaktadır. Bu sebeple zamanaşımını kesen bir sebep olarak kabul edilemez.

Davacı ……….. İcra Müdürlüğünün …./…… E. sayılı takibi ile zamanaşımını kesmiştir. İtirazın iptali açmak üzere yasal 1 yıllık sürede de ………. …….. ……. Mahkemesinde …./…. E.sayılı itirazın iptali davasını açmış ve bu dava takip edilmeyerek açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Yargıtay 11.H.D.nin 2004/3576 E.2004/12800 K.sayılı ilamında açıkça vurgulandığı üzere, “dosyanın işlemden kaldırılması durumunda zamanaşımının kesilmemiş sayılması” söz konusudur. HUMK 409/5 maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen karar ile dava açılması sebebiyle meydana gelen hukuki etkiler de ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla davacı tarafından ilamsız takip ve uzantısı olarak açılan itirazın iptali davası, takip edilmeyerek dosya işlemden kaldırılmış olduğundan kesilen zamanaşımı da kesilmemiş sayılmıştır.

2- ESASA İLİŞKİN CEVAPLARA KARŞI BEYANLARIMIZ

Bu konuda cevap dilekçemizde belirttiğimiz hususları tekrar ediyoruz. Davacı taraf müvekkil şirketin kötü niyetli olduğu konusunu her fırsatta dile getirmektedir. Bu suçlamayı kesinlikle kabul etmiyoruz. Başından beri tüm kargaşayı yaratan kendileridir. Makbuz ve ibra sunan biz değiliz, usulsüz temlik yapan biz değiliz, açılmış olan davayı takip etmeyen biz değiliz, sadece Hukuk çerçevesi içinde davacının işlemlerine karşı savunma hakkımız kullanılmıştır.

Davacı taraf, …..  ………. ile Müvekkili şirket arasındaki ilişkinin bu aşamadan sonra tarafımızı ilgilendirmediğini belirtmektedir. Tabii ki ilgilendirmektedir. Zira deliller arasında sunulan makbuz ve ibra başlıklı belge ve davacının alacağını bu şahıstan tahsil etmiş olması gibi bir sonuç vardır. ………. ………..  …… Mahkemesinde görülen davanın dava dilekçesinde de açıkça davacı vekili (her iki davada da davacılar vekilidir) kendi beyanı ile sigorta alacağının temlik edildiğini kabul etmiştir. Ancak temlikin yasal unsurlarının olmaması bu sebeple davanın ret edilmesi, ……………………..Tic. Ltd.Şti.nin davacı olma sıfatına geçerlilik kazandırmaz. ………. ………..  …… Mahkemesinde Davacı ………. ………..  tarafından açılan davanın aktif husumet noktasından reddedilmesi bu davanın davacısına dava açma hakkı vermemektedir. Her dava ve sonuçları kendi içinde değerlendirilmelidir.

Poliçe tanzim edildikten sonra prim makbuzu düzenlenir ve peşinata ilişkin makbuz acentenin imzası ve tarihli olarak sigortalıya verilir. Bilahare her prim ödendiğinde ödenen prime ilişkin tarihi içeren makbuz düzenlenir ve sigortalıya verilir. Usul bu şekildedir. Davacının bizzat hasar dosyamıza ibraz ettiği makbuz tarihsizdir. Ancak aynı makbuz daha sonra (tarihsiz savunmalarımızdan sonraki aşamalarda) tarih atılarak karşımıza çıkmıştır. Bu konuda ticari defterlerin (müvekkil şirketin, davacının ve acentenin) incelenmesini biz de talep ediyoruz. Ayrıca makbuz aslının ibraz edilerek, yazı ve tarihin aynı zamanda ve aynı el ürünü olup olmadığının Adli Tıp İhtisas Dairesinde incelenmesini talep ediyoruz.

Sonuç ve İstem        : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı tarafın replik dilekçesindeki cevaplarını kabul etmediğimizi beyan eder, cevap dilekçemizdeki beyanlar ve düplik dilekçemizdeki açıklamalar dâhilinde davanın reddine karar verilmesini vekâleten saygı ile arz ve talep ederim.
Davalı
 
Vekili
Av.