Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptali

Kıymetli Evrakın Zayi Olması ve İptali

Zayi Olma Kavramı ve İptal Davasının Amacı

Bir kıymetli evrak, çalınma, kaybolma, yanma, yırtılma unsurları okunamayacak derecede zarar görme gibi nedenlerle zayi olabilir. Bu gibi durumlarda hakkın da kaybedilmiş sayılması, alacaklı için aşırı ve adalete aykırı olurdu. İptal davalarının amacı, belirli bir prosedür sonunda mahkemenin vereceği karar ile hakkın senet­siz kullanılmasına veya bir senet düzenlenmesine olanak vermektir. TTK m.651’e göre, kıymetli evrak zayi olduğunda, o sırada hak sahibi olan kişinin talebi ile iptaline mahkemece karar verilebilir. TTK m.652 uyarınca da, iptal kararı üzeri­ne borçlu hakkını senetsiz ileri sürme veya yeni bir senet düzenlenmesini isteme hakkı kazanır. TTK m.651-652 dışında, iptal usulü ve hükümleri hakkında çeşitli senet türlerine ilişkin özel hükümler saklıdır (TTK m.652/2). Aslında iptal dava­sının genel hükümleri arasında, “mahkemenin ödeme yasağı kararı vermesi”nin de düzenlenmesi gerekirdi.

Önemle vurgulamak gerekir ki iptal kararı, hakkın içeriğinde bir değişiklik ya­ratmaz. Fakat hakkı senetten çözerek, senedi zayi eden kişiye, hakkını “asıl borçluya karşı” öne sürme olanağı verir, yoksa “başvuru borçlularına” da öne sürme olana­ğı vermez (TTK m.764/2). Kanunkoyucu, nama ve hamiline yazılı senetlerin iptal prosedürünü ayrı (TTK. m.657 vd.), varant ve makbuz senedi dışındaki emre yazılı senetlerin iptal prosedürünü ise poliçenin iptaline ilişkin hükümlere atıf yaparak (TTK. m.831/2, TTK.m.757-765) ayrı düzenlemiştir. TTK. m.757-765 arasındaki düzelmemeler devir biçimleri ne olursa olsun tüm poliçelere yapılan yollama ge­reği tüm bonolara (nama-emre) ve tüm çeklere (nama-emre-hamiline) uygulanır.

İptal Davası Açabilme Şartları

Kanundaki hükümler birlikte değerlendirildiğinde, davanın şu şartlarla açılabi­leceği anlaşılmaktadır: Senedi zayi olması, senetteki hakkın varlığını sürdürmesi, zayi sırasında veya ziya ortaya çıktığında hak sahibi olunması ve nihayet, zayi olan senet zilyetliğini yeniden kazanmanın mümkün olmaması.