Neden vergi avukatı?
Türkiye’de davaların bir avukat aracılığıyla takibi zorunlu değildir. Avukatlık Yasasının 35/3 maddesine göre, dava açmaya yeteneği olan herkes kendi davasına ait evrakı düzenleyebilir, davasını bizzat açabilir ve işini takip edebilir.
Ancak, yargılama sisteminin karmaşıklığı nedeniyle avukat olmadan yapılan işlemlerde, hata yapılması olasılığı çok yüksektir. Bu ise hak kayıplarına neden olabilmektedir. Bu nedenle, hukuk bilginize güvenmiyorsanız ve yargılama yöntemi konusunda bilgi sahibi olduğunuzdan kesin olarak emin değilseniz bir avukatın yardımına başvurmalısınız.
Vergi mevzuatının karmaşık ve sürekli değişken bir yapıya sahip olması nedeniyle, oluşan bu karmaşık yasal mevzuatın inceleme elemanları ve diğer vergi uygulayıcıları tarafından farklı yorumlanması nedeniyle mükellefler aleyhine ilave vergi ve ceza tarhiyatları yapılmasına neden olmaktadır. Zira büyük miktarlı vergi cezalarına muhatap olan mükelleflerin karşılaştıkları bu durumlar, iktisadi hayatlarını sona erdirecek ve de hürriyetlerinden mahrum edecek önem arz etmektedir.
Teferruatlı bir vergi davasında. vergi hukukunda uzman vergi avukatı ile mali müşavirin birlikte çalışması, yardımlaşması, davanın takibini ve sonucunu olumlu yönde etkileyeceği düşüncesindeyim. Zira vergi yargılamasında; mahkemede görevli yargıçlar ve Danıştay üyeleri dava konusu olayın muhasabe tekniği ile birlikte bu olayın vergi kanunları ve Anayasa’ya uygunluğu yönünden de hukuk mantığı çerçevesinde değerlendirme yaparak bir karar vermektedirler.
Gelir İdaresi Başkanlığı da, vergi avukatlığının öneminin farkına vardığından vergi avukatlığı müessesesini yasalaştırarak, bünyesinde vergi avukatı ünvanı ile avukat istihdam etmeye hazırlanmaktadır.
Maliye Bakanlığının denetim için mükellefleri sınıflara ayırarak düzenli aralıklarla denetlemeye hazırlanmaktadır. Bu anlamda da yapılacak işlemlerin hukuksal denetimi açısından vergi avukatına duyulan ihtiyaç daha da artacaktır.
Günümüzde vergi davaları ile avukatların pek ilgilenmediği ve mükellefler adına dava dilekçelerinin yazılması görevinin; Hesap Uzmanları, Gelirler Kontrolörleri, Maliye Müfettişleri, Yeminli Mali Müşavir, mali müşavirler ve muhasebeciler tarafından yerine getirildiği aşikardır.
Ancak yukarıda da belirttiğim üzere, mükellefler adına daha etkili dava takibi ve davaların kazanılması yönünden, vergi mevzuatının hukuksal mantıkla yorumlanması ve dava konusu olaya uygulanması açısından, vergi avukatlığı konusunda uzman ve tecrübeli bir vergi avukatının da bu sürece dahil olmasının önemli olduğunu belirtmek isterim. Neticede vergi tarhiyatlarının ve diğer vergisel işlemlerin yargılama aşamasında mahkemece hukuksal bir işlem olarak değerlendirilip buna göre karar verildiğinden, bu aşamada vergi yargılaması hukukuna hakim uzman bir avukat tarafından bu sürecin yönlendirilmesi daha mantıklıdır.
Avukatlık Hizmeti Sunduğumuz Vergi Meseleleri
Büromuz Türkiye Genelinde yer alan vergi davalarına yönelik hizmet vermekte olup, vergi hukuku avukatı ekibimizin vermiş olduğumuz hukuki hizmetler aşağıda özet şeklinde yer almaktadır:
– Gelir vergisi, katma değer vergisi, kurumlar vergisi, motorlu taşıtlar vergisi emlak vergisi ve diğer tüm vergi türlerine ilişkin ihtilaflar
– Vergi cezalarına ilişkin uzlaşma vaki olmadığı takdirde yetkili Vergi Mahkemesi‘nde dava açılması
– Beyana dayanan tarh, re’sen, ikmalen veya idare tarafından yapılan tarh işlemleri
– Yanlış veya eksik gelir beyanı, hatalı indirimler
– Asgari geçim indirimi, engellilik indirimi ve şahıs sigorta primlerinin vergi matrahından indirimi işlemlerinin yapılması
– Kurumlar vergisi (Ar-Ge) indirimi işlemlerinin yapılması, devlet teşvik şartlarının ihlal edilmesi, Ar-ge projesinin tamamlanamaması veya başarısızlıkla sonuçlanması
– Veraset ve intikal vergisi beyannamesi hazırlanması ve veraset ve intikal vergisinden borç ve masrafların düşülmesi
– Mükelleflerin vergi amortisman indirimlerinin sağlanması
– Kurumlar ve çalışanların vergi kesintileri
– Yabancılara vergi kimlik numarası çıkarılması
– Kurumlar vergisi muafiyeti ve istisnaları
– Kurumlar vergisinden gider indirimi ve zarar mahsubu yapılması işlemleri
– Örtülü sermaye, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü kazanç dağıtımına ilişkin ihtilaflar
– Tarhiyat öncesi ve sonrası uzlaşma işlemlerinin yapılması
– Hesap hataları ve vergilendirme hatalarının düzeltilmesi
– Vergi ziyaı suçu, usulsüzlük cezaları ve kaçakçılık suçları
Vergi Avukatlarımızdan Profesyonel Çözümler
Polat Hukuk Bürosu bünyesinde hizmet veren avukatlar, gerek Gelir Vergisi Kanunu, Vergi Usul Kanunu ve Kurumlar Vergisi Kanunu gerekse diğer tüm vergi kanunlarına ilişkin tüm işlemleri gerçekleştirmektedir. Vergi cezalarına ilişkin uzlaşma işlemlerinin yürütülmesi, taksitlendirme yapılması, uzlaşma yapılamadığı takdirde vergi mahkemelerine başvurulması, vergi indirimleri, vergi kesintileri, kurumlar vergisi muafiyetleri ve gider indirimleri işlemlerini yürütmektedir. Bunun yanında örtülü sermaye, transfer yoluyla örtülü kazanç dağıtımına ilişkin ihtilaflara çözüm geliştirmektedir.
Büromuz vergi hukuku alanında uzman vergi avukatlarıyla vergi kanunları kapsamında ortaya çıkan suçlar bakımından da müvekkilerine vergi hukuku avukatı olarak hukuki hizmet vermektedir.
Vergi Davalarına Bakan Avukatta Hangi Özellikler Bulunmalı?
Vergi davalarının başarılı takip edilmesi için, davasını bizzat takip edecek mükellefin ya da yükümlünün veya vekalet ile takip edilecek ise avukatın, temel muhasebe uygulamaları ile gümrük uyuşmazlıklarında dış ticaret işlemlerinin yanı sıra, bu uygulama ve işlemlerin vergi ve gümrük hukuku ile etkileşimleri ve nedenselliği hakkında bilgi ve tecrübe sahibi olması ve idari yargılama kültür birikimi ile yerinde ve zamanında kullanabilmesi gerekmektedir. Başka açıdan; temel muhasebe, vergiler ve vergi usul hukuku, gümrük hukuku, dış ticaret hukuku, anayasa hukuku, idare hukuku, idari yargılama hukuku, hukuk muhakemesi hukuku, amme alacaklarının tahsili hukuku alanlarının vergi davalarının omurgasını oluşturduğu söylenebilir.
Bunun yanında davayı takip edecek kişinin, bu alanlardaki kuramsal bilgisi yanında; güncel uygulama mavzuatını ve yargı içtihatlarını takip etmesi, mali ve hukuki değerlendirmelerinin isabetli olması için vergilendirme pratiği ve literatürüne hakim olması ve ifade kabiliyetinin gelişmiş olması yargılama neticesinde olumlu neticeler almasını kolaylaştıracaktır.
Salt genel hukuk bilgisi ışığında, internetten derlenmiş kulaktan dolma bilgilerle soyut ve çözüme katkı sunmayan dilekçelerin kaleme alınması ya da sırf muhasebe ya da gümrük bilgisi ile dava yoluna başvurulması hukuki korumayı optimum düzeyde sağlayamayacaktır. Yine, vergi yargılama hukukunda resen araştırma ilkesi olduğu gerekçesiyle, muhakemede maddi ve hukuki delillerin toplanmasını yargıca devretmek, davada istenen sonuca ulaşmayı güçleştirecektir.
Bu nedenle, vergi ya da gümrük idaresince salınan vergilere veya kesilen cezalara muhatap olan yükümlülerin ya da mali iderenin herhangi bir idari işleminden menfaati ihlal edilenlerin en başta yapması gereken iş; davayı bizzat takip edip edemeyeceği değerlendirmesinden sonra, eğer kendisi takip etmeyecekse, ihtilafı, vergileme ve vergi yargılama kültürüne sahip ehil bir avukata havale etmek olmalıdır. Çünkü vergi yargılamasında umulan hukuki ve mali yararın elde edilmesinin yolu; vergi mahkemelerince verilen iptal kararlarının gerekçesi idari işlemlerin yalnız hukuka aykırılıklarına dayandığından, yukarıda bahsedilen alanlarda ihtisas sahibi olan hukukçularla çalışmaktan geçmektedir.