KARAR DÜZELTME DİLEKÇESİ

YARGITAY (…..). HUKUK DAİRESİ BAŞKANLIĞI’NA
Sunulmak Üzere

………………………………… MAHKEMESİ SAYIN HAKİMLİĞİ’NE

…………………………………… Mahkemesi’nin yukarıda bilgileri verilen dosyasından verilen hüküm, temyiz talebimiz üzerine Yargıtay …… Hukuk Dairesi’nin …/…/…….. günlü ……../…….. E. ve ……../…….. K. sayılı kararıyla temyizen incelenerek onanmıştır. Söz konusu onama kararı ve yerel mahkemenin kararı usul ve yasaya aykırıdır. Şöyle ki;

1. Temyiz başvurumuzda dile getirilen bozmayı gerektirici sebeplerden hiçbiri ile ilgili ciddi bir inceleme yapılmamış ve Temyiz talebimizin reddine ilişkin gerekçeler belirtilmemiştir. Bu suretle verilen onama kararı, usul ve yasaya aykırıdır.

2. Temyiz dilekçemizde de belirtildiği gibi, davacı tarafa dava konusu yazı ile herhangi bir hakaret veya aşağılama söz konusu değildir. Bu sebeple davacının kişilik haklarına yönelik bir tecavüz ve dolayısıyla manevi hakların ihlalinden de bahsedilemez. Ancak, eleştiri sınırları içerisinde ve son derece doğal biçimde, sırf gazetecilik görev ve sorumluluğu ile dile getirilen bazı ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinin kabulü, eleştirinin kutsal ve vazgeçilmez bir hak olduğunu kabul eden modern hukuk anlayışına da aykırıdır. Nitekim gerek Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ve gerekse Hukuk Genel Kurulu da, birçok müstekar kararları ile basının eleştiri hakkını koruyucu bir yaklaşımı benimsediklerini ve bundan asla vazgeçilemeyeceğini benimsemişlerdir. Aksine bir kabul ise, ancak eleştiri kabul etmeyen tekdüze totaliter bir anlayışı benimsemiş rejimlerde kabul edilebilir.

3. Müvekkil gazetede yayınlanan söz konusu yazıda, davacının İmam Hatip Liselerinde Mantık ve Felsefe derslerinin okutulmadığına ve bu sebeple bu liselerden mezun olan öğrencilerin Üniversitelere uyum sorunu yaşadığına ilişkin ifadeleriyle ilgili olarak, bilgisizliğine dikkat çekilmek istenmiş; bu yapılırken de yazının dikkat çekici olması bakımından, bu sözlerin davacının bu konudaki cehaletini gösterdiği belirtilmiştir. Bilindiği üzere cehalet, Türkçede bilgisizlik anlamına gelmektedir. Davacının köşe yazısına konu edilen sözleri de davacının İmam Hatip Liseleri ile ilgili çok ciddi bilgi eksikliği bulunduğunu göstermiş ve bu sebeple de davacının bilmediği bir hususta konuşması eleştirilmiştir. Söz konusu ifadelerde hakaret kastı bulunmadığı gibi, kullanılan ifadelerin hakaret teşkil ettiği de kabul edilemez. Kaldı ki, Eleştiri bir övgü olmadığına göre, bir miktar sert ve kırıcı olması da işin doğası gereğidir.

4. Diğer taraftan, davacının söz konusu konuşmada toplumu yanıltabilecek, önemli bir kesim hakkında yanıltıcı kanaatlere yol açabilecek bir takım ifadeler kullanarak yazılan yazıya kendisinin sebep olduğunun da göz önünde bulundurulması gerekirken, bu husus da gözetilmemiştir. Davaya konu eleştirel yazıda da, somut olgulara dayalı eleştiriler dile getirilmiş ve davacının bilmediği bir konuda yaptığı kötüniyetli konuşmaya dikkat çekilmiştir. Bu sebeple de davanın reddi gerekirken kabulü ve sayın Yüksek Dairece de bu hatalı hükmün onanmış olması usul ve yasaya aykırıdır.

5. Sayın Yüksek Dairece, yerel mahkemenin hükmettiği tazminat miktarının fahiş olduğuna değinen savunmamızın kabul edilmemiş olması, Türk Hukukundaki Tazminatın zenginleştirici bir miktarda hükmedilemeyeceğine ilişkin kurala ve aynı doğrultudaki yerleşik yargısal uygulamalara da aykırıdır.

NETİCE VE TALEP                         : Yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle ve Yüksek Kurulunuzca re’sen dikkate alınacak sair sebeplerle; ………………… Mahkemesi’nin yukarıda Esas no.su verilen dosyasından verilen hükmün onanmasına ilişkin Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …./…./…….. günlü ………/…….. E. ve ……../…….. K. sayılı kararının tashih-i karar talebimiz doğrultusunda incelenerek ortadan kaldırılmasına ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının müvekkil yararına bozulmasına karar verilmesini saygılarımla bilvekale talep ederim.

Davalı Vekili

Av.

[/column]