İTİRAZIN İPTALİ DAVASINDA YETKİ İTİRAZI İLERİ SÜRÜLEBİLİR
T.C
YARGITAY
19.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO:1992/846
KARAR NO:1992/1304
KARAR TARİHİ: 14.04.1992
> ÖDEME EMRİNE KARŞI YETKİ İTİRAZINDA BULUNMAMA ( İcra Dairesinin Yetkisini Kabul Anlamına Gelir )
> İTİRAZIN İPTALİ DAVASI ( Yetkisizlik İlk İtirazında Bulunma )
>YETKİ İTİRAZI ( Ödeme Emrine Karşı Yapılmamışsa da İtirazın İptali Davasında İleri Sürülebileceği )
>YETKİSİZLİK ( İcra Dairesine Karşı Yapılmayıp İtirazın İptali Davasında İleri Sürülmesi )
ÖZET :Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazında bulunmamışsa,bununla sadece icra dairesinin ve tetkik merciinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Bu kural, takip hukuku açısından geçerli olup, mahkemede açılan itirazın iptali davasında etkili değildir. O halde, yetki itirazın kabulü ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
DAVA:Taraflar arasındaki itirazın iptali, alacak davasının yapılan yargılaması sonunda,ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarakverilen hükmün davalı idare vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR:Davacılar vekili; müvekkillerinin M….. Gıda Sanayii ve Ticaret A.Ş.’nin % 49hissesine sahip kurucu ortaklarından olduklarım, bu hisselerden %39’unu şirketin diğerortağı olan davalı Muş Özel İdaresi’ne devrettiklerini, ancak davalının bu hisselerinbedellerini ödemediğinden hakkında icra takibine geçtiklerini bildirerek, takibe vakiitirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili cevabında, davalının ikametgahının ve şirket merkezinin Muş olduğundan,davanın Muş’ta açılması gerektiğini, Ankara Mahkemelerinin yetkisiz olduğunu belirterek,davanın yetki yönünden reddini talep etmiştir.
Mahkeme, 23.11.1990 tarihli ara kararı ile İİK.nun 72. maddesi gereği, yetki itirazıNI reddetmiş, nihai kararı ile de itirazın iptaline ve 126.296.000 liranın tahsiline kararvermiştir.
Mahkemenin yukarıda sözü edilen ara kararı gerekçesinde belirtilen İİK. nün 72.maddesi, menfi tespit davaları ile ilgili olarak konmuş özel bir hükümdür. İtirazın iptalidavaları için özel bir yetki kuralı, sözü edilen yasada yoktur. İcra takibinin yapıldığıyer mahkemesi HUMK.nun 9 ve sonraki maddelerine göre yetkili değilse, icra takibininyapıldığı yer mahkemesinde itirazın iptali davası açılamaz. İcra takibi yetkisiz bir icradairesinde yapılsa ve borçlu ödeme emrine itiraz ederken yetki itiraZINda bulunmasa dahi,sonuç değişmez. Yani itirazın iptali davasında, süresinde bu itirazı ileri sürebilir.Borçlu, ödeme emrine itiraz ederken yetki itirazında bulunmamışsa, bununla sadece icra
dairesinin ve tetkik merciinin yetkisini kabul etmiş sayılır. Bu kural, takip hukukuaçısından geçerli olup, mahkemede açılan itirazın iptali davasında etkili değildir.
O halde, yetki itirazının kabulü ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine ve dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasıhakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu yönden bozulmasıgerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Muş Özel İdaresi’nin temyiz itirazlarıyerinde görüldüğünden hükmün ( BOZULMASINA], murafaada kendisini vekille temsil ettirendavalı için takdir edilen 100.000 lira ücret-i vekaletin davacılardan tahsili ile davalıyaverilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 14.4.1992 gününde oy birliğiyle karar verildi.