Overbooking Hakkında Önemli Bilgiler

İstinaf dilekçesinin şekli ve içeriği nasıl Olmalıdır?

İstinaf dilekçesinin şekli ve içeriği nasıl Olmalıdır?

İstinaf dilekçesinde nelerin yer alacağı, dilekçenin şekli ve içeriği 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 342/2. maddesinde gösterilmiştir. Buna göre; İstinaf dilekçesinde;

  • Başvuran ile karşı tarafın davadaki sıfatları, adı, soya­dı, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası ve adresleri,
  • Varsa kanuni temsilci ve vekillerinin adı, soyadı ve adresleri,
  • Kararın hangi mahkemeden verilmiş olduğu ve tarihi ile sayısı,
  • Kararın başvurana tebliğ edildiği tarih,
  • Kararın özeti,
  • Başvuru sebepleri ve gerekçesi,
  • Talep sonucu,
  • Başvuranın veya varsa kanuni temsilci yahut vekili­nin imzası bulunmalıdır.

Taraflara İlişkin Bilgiler;

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 342/2 maddesinde istinaf başvuru dilekçesinde, başvuruda bulu­nan ile karşı taraf hakkında istinaf başvuru dilekçesinde bu­lunması gereken bilgiler şunlardır:

Başvuruda Bulunan ile Karşı Tarafın Sıfatları

Burada sıfattan anlaşılması gereken elbette ki, bu tarafla­rın davacı, davalı, asli müdahil ya da fer’i müdahil olmaları halidir. Dilekçede bu sıfatların örneğin “İstinaf Başvurusun­da Bulunan Davacı/Davalı” ve “Karşı Taraf Davacı/Davalı” olarak gösterilmesi faydalı olacak, dilekçe ve dosyanın ince­lenmesi kolaylaşmış olacaktır.

Başvuruda Bulunan ile Karşı Tarafın Kimlik ve Adres Bilgileri

Başvuruda bulunan istinaf başvuru dilekçesinde kendi ad ve soyadı ile tüzel kişilikse, tüzel kişiliğin ad ve unvanını açık bir şekilde göstermeli; bununla da yetinmeyerek karşı tarafa ait aynı bilgileri de dilekçede göstermelidir. İstinaf başvurusu yapılan bir yargılama üzerine verilmiş olacağından yargılama sırasında bu bilgiler temin edilmeden yargılamanın sonlandırılmış olması mümkün olamayacağından özellikle karşı tarafa ait bilgilerin dilekçede bulunmamış olması biiyük bir eksiklik olacaktır.

Başvuruda Bulunan ile Karşı Tarafın Temsilci ve Vrkll Bilgileri

İstinaf başvuru dilekçesinde hem istinaf yoluna başvuran tarafın hem de karşı tarafın varsa vekillerinin veya kanuni temsilcilerinin yer alması zorunludur. Örneğin, davaya taraf olan ticaret şirketinin davayı vekille temsil etmemesi halinde temsilcisinin istinaf başvuru dilekçesinde gösterilmesi gerek­lidir.

İmza

Bu husus dilekçenin olmazsa olmaz şartıdır. İmzasız bir dilekçe düşünülemez. İmza, ıslak imza olabileceği gibi elektronik imza da olabilir. Islak imza bulunması halinde her hangi bir sorun bulunmamakla birlikte, dilekçede ıslak imza bulunmaması halinde elektronik imza bulunup bulunmadığı dilekçeyi kaydeden personel tarafından kontrol edilecektir.

İlk Derece Mahkemesi Kararına İlişkin Bilgiler

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 342/2 maddesinde istinaf başvuru dilekçesinde, istinaf başvuru dilekçesinde bulunması gereken ilk derece mahkemesi kararına ilişkin bilgilere aşağıda yer verilmiştir:

İlk Derece Mahkemesi Kararının Künyesi

İstinaf incelemesinin temelinde kural olarak ilk derece mahkemelerinden verilen kararların denetiminin yapılması bulunduğundan, hangi karara yönelik denetim yapılmasının istendiğinin kararda gösterilmesi zorunludur. Aslında bu bilgi dilekçenin olmazsa olmazıdır. Hangi karara yönelik bir denetim istendiği belli olmayan bir istinaf dilekçesi olmaz. Bu nedenle, ilk derece mahkemesi kararının künyesini oluşturan ve onu tanımlayan tarih, esas ve karar numaralarının istinaf dilekçesinde denetlenmesi istenen karar olarak göste­rilmesi gereklidir.

Tebliğ Tarihi

Bu bilgi dilekçede bulunması gerekli bir bilgi olmakla bir­likte gerek ilk derece mahkemesi, gerekse Bölge Adliye Mahkemesi istinaf başvurusunun süresinde olup olmadığını denetlerken, dilekçede yazılı olan tebliğ tarihine değil, tebliğ mazbatasında gösterilen tarihine itibar edecektir. Yapılan bu tebligatın 7201 sayılı Tebligat Kanunu’na göre usulüne uy­gun olarak yapılmış bir tebligat olması gerektiği açıktır. Teb­liğ mazbatasında yazılı tarihten başka bir tarihte tebligat ya­pıldığı ileri sürülüyorsa, bunun belgeleriyle birlikte dosyaya ibraz edilerek kanıtlanması ve Tebligat Kanunu’nun 32. maddesine dayanılmakta ise usulsüz tebligata ilişkin hü­kümlerin uygulanmasının sağlanması yönünde talepte bu­lunulması gerektiği düşünülmelidir.

İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti

İstinaf başvuru dilekçesinde, ilk derece mahkemesinden verilen ve istinaf yoluyla denetlenmesi istenen kararın basit bir özetinin bulunması, özellikle ön incelemenin kolay bir şekilde yapılması bakımından önemlidir.

Başvuruya İlişkin Bilgiler

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 342/2 maddesinde istinaf başvuru dilekçesinde, başvuru sebepleri ve gerekçesi ile talep sonucuna yer verilmesi gerekliliğine işaret edilmiştir. Bu bilgiler aşağıda açıklanmıştır:

Başvuru Sebepleri ve Gerekçesi

İstinaf başvuru dilekçesinde yer alması gereken başvuru sebepleri aslında istinaf yargılamasının şeklini ve sınırlarını çizecek bilgilerdir. Nitekim 6100 sayılı Hukuk Muhakemele­ri Kanunu’nun 355/1 maddesinde aynen “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bu­nu resen gözetir.” düzenlemesine yer verilmekle, kural olarak Bölge Adliye Mahkemesi’nin taraflarca ileri sürülmemiş hususları inceleme konusu edemeyeceği ifade edilmiştir. Latincede “tantum devolutum quantum appeletum olarak ifade edilen ileri sürülen sebeplerle sınırlı inceleme ilkesi çok iyi bilinmeli ve istinaf sebepleri bentler halinde çok açık bir şekilde ileri sürülmelidir. Bu husus çok önemli olup, istinaf mahkemelerince özellikle kamu düzenini gerektiği haller haricinde ileri sürülmeyen bir hususta incelemenin yapılma­sının mümkün olmadığı çok iyi bilinmelidir. Bu itibarla isti­naf yoluna başvuranlar ile taraf avukatlarının özellikle bu hususa dikkat etmeleri, eski alışkanlıklarını terk ederek, ileri sürülen istinaf sebeplerini açık bir şekilde belirtme konu­sunda yeni alışkanlıklar edinmeleri gerekmektedir. Aksi davranışların ciddi hak kayıplarına yol açabileceği gibi, gö­revini özenle yapma yükümlülüğünde bulunan avukat mes­lektaşlarımızın sorumluluklarının söz konusu olabileceği kesinlikle akıldan çıkarılmamalıdır.

Talep

Talebin ne olduğunun belli olmadığı bir istinaf başvuru dilekçesi olamaz. İstinaf başvurusunda talep, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve yeniden bir karar tesis edilmesi şeklinde olmalıdır. İstinaf mahkemeleri denetim mahkemesi olma özelliği yanında maddi vakıa incelemesi ve hüküm mahkemesi olma özelliğini de birlikte barındır­dığından talep buna göre yapılmalıdır. İstinaf mahkemesi­nin temyiz incelemesi yapan Yargıtay’dan çok farklı olduğu gözden uzak tutulmadan buna göre talebi belirlemek önem­lidir. Talep, istinaf mahkemesinin incelemesine yön verece­ğinden çok çok önemlidir. İstinaf yoluna başvuran taraf, talebini çok açık bir şekilde bildirmelidir. Özellikle ilk dere­ce mahkemesi kararının iptalini mi istiyor? Değiştirilmesini mi istiyor? Kısmen mi değiştirilmesini istiyor? Görevsizlik kararının kaldırılmasını mı istiyor? vs. vs. Bunu açık belirt­meli ve istinaf mahkemesi de bu talepleri tek tek değerlen­dirmelidir.

Eskiden olduğu gibi kararın onanması ya da bozulması talebinde bulunulamayacağı, özellikle dikkat edilmesi gere­ken bir konudur.