Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

İSTİHKAK DAVASINDA NİSPİ VEKALET ÜCRETİNİN HANGİ DEĞER ÜZERİNDEN HESAPLANACAĞI

İSTİHKAK DAVASINDA NİSPİ VEKALET ÜCRETİNİN HANGİ DEĞER ÜZERİNDEN HESAPLANACAĞI

YARGITAY 8. Hukuk Dairesi
2014/19901 E.
2016/9719 K.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Davacı alacaklı … vekili, borçlu … aleyhine, … 7. İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla başlatılan takipte yapılan haciz esnasında 3. kişi … tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, borçlunun, piyasaya olan borçları nedeniyle, 3. kişi olan eşinden muvazaalı olarak boşandığını, haciz adresine ait elektrik ve su faturalarının borçlu adına olduğunu, haciz yapılan adresteki yatak odasında yatağın başucunda 3. kişi ile borçlunun nişan ve düğün fotoğraflarının halen asılı bulunduğunu, bu hususun taraflar arasındaki boşanmanın muvazaalı olduğunu gösterdiğini belirterek 3. kişinin istihkak iddiasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 3. kişi, açılan davanın haksız ve yersiz olduğunu, alacaklının davasını kanıtlaması gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, yargılama devam ederken … 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … sayılı ilamı ile tebliğ tarihinin usulsüzlüğüne ilişkin karar verildiği bu karar üzerine icra takibinin İİK’nun 62 ve 66 maddesi uyarınca durdurulmasına karar verildiği, bu nedenle davanın konusu kalmadığı gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, davalı borçlu ve 3. kişi vekili tarafından temyiz edilen hükmün, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin … sayılı ilamıyla “konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin yerinde olduğu, ancak bu halde yargılamaya devam olunarak davada haksız olan taraf belirlenerek aleyhine nispi vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiş; anılan bozma kararına yönelik, alacaklının yaptığı karar düzeltme başvurusunun Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin … sayılı kararıyla reddine karar verilmesinin ardından, Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davacı tarafça başlatılan … sayılı dosyasında takip borçlusu … ‘e ödeme emri tebligatının haciz adresinde tebliğ edilmediği, takibin tarihinin … olduğu, dosya içerisinde bulunan nüfus kayıt örneğine göre ise takip borçlusu … ile istihkak iddiasında bulunan … ‘nin 21.09.2005 tarihinde boşandıkları, haciz adresinin ve haciz adresinde bulunan malların istihkak iddiasında bulunan …’ye ait olduğu, bunun aksinin davacı tarafça ispatlanamadığı, davalı 3. şahıs … tarafından dosyaya sunulan fatura ve makbuzlar, dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacı tarafın 3. şahsın istihkak iddiasının reddi ile malların borçluya ait olduğuna yönelik davasında haklı olmadığı ve fakat davanın konusuz kalmış olduğu gerekçesiyle “konusu kalmayan istem hakkında karar verilmesine yer olmadığına” şeklinde karar verilip davalılar yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Karar, davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının, İİK’nun 99 maddesine dayalı olarak açtığı, 3. kişinin istihkak iddiasının reddi davası niteliğindedir.
1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere ve özellikle istihkak davasına konu mahcuzlar üzerindeki haczin kalkmasına gerekçe olan tebligat eksikliğine, alacaklının hatalı talebi üzerine işlem yapılmasının neden olduğu, bu sebeple davanın açılmasında davacı alacaklının dava anında haklı bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı alacaklının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı alacaklının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Kanunda yazılı haller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir. (HMK md.326/1) Davacı alacaklı davasında haksız bulunduğuna göre; davalılar yararına, karar tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca istihkak davasına konu hacizli malların değeri ile alacak miktarından hangisi az ise onun üzerinden hesaplanacak nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Somut olayda takibe konu alacak miktarı, 4.000 TL olup, hacizli malların değeri ise 8.080 TL’dir. Takibe konu alacak miktarı, hacizli malların değerinden daha az olduğundan davalılar yararına bu miktar üzerinden hesap edilecek nispi avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekir. Belirtilen bu hususlar dikkate alınmadan davalılar yararına eksik nispi vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden bozma sebebi yapılmamış, 6100 sayılı HMK’nin ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nin 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda (2.) bentte gösterilen sebeple, hükümden vekalet ücretine ilişkin 4. bendin tamamen çıkarılarak yerine ” Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiklerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT. uyarınca 480 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine” cümlesinin yazılmasına; öteki temyiz itirazlarının (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle reddi ile kararın düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA, 25,20 TL peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 02.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.