Memurlarda Atama İptali Davası Nedir?

İKİNCİ EL ARAÇTA SONRADAN ORTAYA ÇIKAN GİZLİ AYIPLAR TAZMİN

İKİNCİ EL ARAÇTA SONRADAN ORTAYA ÇIKAN GİZLİ AYIPLAR TAZMİN

YARGITAY 13. Hukuk Dairesi
Esas: 2013/17322
Karar: 2013/23070
İKİNCİ EL ARAÇTA SONRADAN ORTAYA ÇIKAN GİZLİ AYIPLAR
ARAÇTA ESASLI BOYA HATALARI VE HASARLI PARÇA BULUNMASI
MENFİ VE MÜSPET ZARARIN TAZMİNİ

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı firmadan 31.12.2007 tarihinde 1.300 km deki aracı ikinci el olarak 29.500 TL ye satın aldığını, satın alırken kaza nedeniyle aracın tamponunun sürtüldüğü ve park sensörlerinin düştüğünün bildirildiğini, kendi elinde iken de bazı hasarların oluştuğunu, 3.9.2009 tarihinde aracı satmak istediğinde üçüncü kişinin yaptırdığı inceleme sonucu aracın kendisine söylenmeyen esaslı boya hatalarının bulunduğunun söylendiğini, yaptırdığı tesbitte aracın motor kaputu ile sol ön çamurluğun, sol ön poyra sacının onarım gördüğü, sağ yanın boyalı olduğu, , sol arka çamurluk ile sol arka kapının yarım boyandığı, sol ön kapının boyalı olduğunun tesbit edildiği, tüm bunların araçta 8000 TL değer kaybına yol açtığı bildirilerek sözleşmeden dönerek menfi ve müspet zararları olarak 150.000 TL den şimdilik 17.000 TL nin yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, ayıp ihbarının süresinde yapılmadığını, hak düşürücü ve zamanaşımı sürelerinin geçtiğini, araçta ayıp bulunmadığını, ikinci el araç olması nedeniyle davacının bunları bilerek aldığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 26.1.2011 tarihli ve 2010/9207-2011/869 esas ve karar numaralı ilamı ile bozulmasından sonra, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine ilişkin kararın Dairemizin 1.4.2013 tarih ve 2012/29322-2013/8089 esas ve karar sayılı ilamla onanmasına karar verilmiş, bu kez davacı tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur.
Davacı, davalı firmadan ikinci el olarak 31.12.2007 tarihinde 29.500 TL ye araç satın aldığını, alırken sadece aracın tamponunun sürtüldüğü ve park sensörlerinin düştüğünün bildirildiğini, aracını 3.9.2009 tarihinde satmak istediğinde yapılan inceleme de esaslı boya kusurlarının bulunduğu söylenince yaptırdığı tesbitte alınan 29.9.2000 günlü raporda araçta başka ayıplar tesbit edildiğini bildirerek zararının tahsili için eldeki davayı açmıştır.Davalı, aracın ikinci el olarak alındığını, araçtaki durumu davacının bildiğini ayrıca süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını savunmuştur.Davacının yaptırdığı tesbitte aracın motor kaputu ile sol ön çamurluğun, sol ön poyra sacının onarım gördüğü, sağ yanın boyalı olduğu, , sol arka çamurluk ile sol arka kapının yarım boyandığı, sol ön kapının boyalı olduğunun tesbit edildiği, tüm bunların araçta 8000 TL değer kaybına yol açtığı bildirilmiştir.Mahkemece, 11.3.2010 günlü davacının süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin kararın temyiz incelemesi sonucunda, dairenin 2010/9207-2011/869 esas ve karar sayılı bozma ilamında;Araçtaki ayıbın gizli ayıp olup olmadığı belirlenerek gizli ayıp olduğunun tesbiti halinde davanın kabulüne karar verilmesi gerekçesi kararın bozulmasına karar verilmiştir.Bozmaya uyularak yapılan yargılama sırasında aldırılan 16.8.2012 günlü bilirkişi raporunda aracın ayıplı ya da gizli ayıplı olmadığı belirtilmiştir.Mahkemece bu bilirkişi raporu esas alınarak davanın reddine karar verilmiş ise de hükme dayanak bilirkişi raporu karar vermeye elverişli olmadığı gibi davacı tarafından yaptırılan tesbit raporu içeriği ile de çelişmektedir.Mahkemece, aralarında kimya mühendisi, otomotiv mühendislerinin de yer alacağı bilirkişi heyeti oluşturularak, dava konusu araç üzerindeki ayıpların niteliği, gizli ayıp olup olmadığı, değer düşüklüğüne sebep olup olmadığı konusunda, raporlar arasındaki çelişkiyi giderir, taraf ve yargı denetimine açık bilirkişi raporu alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.Ne var ki, kararın bu gerekçe ile bozulması gerekirken zuhulen onandığı bu kez yapılan karar düzeltme incelemesinde anlaşılmakla, onama ilamının kaldırılarak kararın açıklanan gerekçe ile bozulmasına karar vermek gerekmektedir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacı tarafın karar düzeltme talebinin kabulü ile, Dairenin 1.4.2013 tarihli ve 2012/29322-2013/8089 esas ve karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının davacı yararına BOZULMASINA, 29.6.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.