İCRA TAKİBİNİN İPTALİ İSTEMİ
YARGITAY 8. Hukuk Dairesi
2014/25523 E.
2016/9871 K.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlular vekili, müvekkilleri aleyhine yapılan ilamlı takibe ilişkin diğer şikayet nedenleri yanında, ilama göre her bir borçlunun borcunun ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, müteselsil borçluluk varmış gibi takip yapılmasının doğru olmadığını belirterek, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili, kararda davalılardan payları veya hisseleri oranına göre bir karar verilmediğini, bu nedenle anılan borcun payları oranında takibe konulmasının söz konusu olmadığını, anılan borcun müşterek ve mütelselsil borç olduğunu, şikayetin reddi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, ilamda tarafların iade edilecek tutardan müteselsilen sorumlu olacaklarına dair açıklama bulunmadığı gibi, kanundan kaynaklanan müteselsil sorumlulukları da olmadığı, alacaklının tüm davalıları müteselsilen aynı borçtan sorumlu tutar şekilde takip başlattığı, bu haliyle takibin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş olup, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
İİK’nun 17. maddesinin 1. fıkrası; ”Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda icra takibine dayanak yapılan ilamda müşterek müteselsil tahsil hükmü bulunmadığı halde, iadesine karar verilen 129.522,30 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsil tahsili sonucunu doğuracak şekilde, takip başlatıldığı, bu hususun Yasaya aykırı olduğu Mahkemece de belirlendiğine göre, icra emrinin yukarıdaki Yasa maddesine göre düzeltilmesi yerine takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
2014/25523 E.
2016/9871 K.
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Şikayet
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Borçlular vekili, müvekkilleri aleyhine yapılan ilamlı takibe ilişkin diğer şikayet nedenleri yanında, ilama göre her bir borçlunun borcunun ayrı ayrı gösterilmesi gerekirken, müteselsil borçluluk varmış gibi takip yapılmasının doğru olmadığını belirterek, icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Alacaklı vekili, kararda davalılardan payları veya hisseleri oranına göre bir karar verilmediğini, bu nedenle anılan borcun payları oranında takibe konulmasının söz konusu olmadığını, anılan borcun müşterek ve mütelselsil borç olduğunu, şikayetin reddi gerektiğini bildirmiştir.
Mahkemece, ilamda tarafların iade edilecek tutardan müteselsilen sorumlu olacaklarına dair açıklama bulunmadığı gibi, kanundan kaynaklanan müteselsil sorumlulukları da olmadığı, alacaklının tüm davalıları müteselsilen aynı borçtan sorumlu tutar şekilde takip başlattığı, bu haliyle takibin usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş olup, hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir.
İİK’nun 17. maddesinin 1. fıkrası; ”Şikayet icra mahkemesince, kabul edilirse şikayet olunan muamele ya bozulur, yahut düzeltilir.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda icra takibine dayanak yapılan ilamda müşterek müteselsil tahsil hükmü bulunmadığı halde, iadesine karar verilen 129.522,30 TL’nin davalılardan müşterek ve müteselsil tahsili sonucunu doğuracak şekilde, takip başlatıldığı, bu hususun Yasaya aykırı olduğu Mahkemece de belirlendiğine göre, icra emrinin yukarıdaki Yasa maddesine göre düzeltilmesi yerine takibin iptaline karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 25,20 TL peşin harcın temyiz edene iadesine, 06.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.