Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Hukuk Mahkemelerinde Süreler Nasıl Hesaplanır?

Hukuk Mahkemelerinde Süreler Nasıl Hesaplanır?

Süreler:

Süreler kanunun belirlediği süreler veya hâkimin belirlediği süreler şeklinde olabilir. Yargılamadaki önemli süreler (cevap süresi, istinaf süresi gibi) kanun tarafından belirlenmiştir. Bu süreler mahkeme için de düzenlenmiş olabilir, ancak bu süre içinde yapılmazsa bir hak düşümü olmaz, hâkimin sorumluluğuna gidilebilir. Kanunda belirlenmiş olan süreler kural olarak (aksi açıkça düzenlenmemişse) kesindir ve hak düşürücüdür (m. 90-94). Diğer süreler ise yapılacak işin niteliğine ve tarafların durumuna göre hâkim tarafından belirlenir. Hâkim tarafından verilen süreler açıkça kesin olduğu ve uyulmamasının yaptırımı belirtilmemiş ise kesin değildir. Hâkim tarafından verilen ikinci süre ise kanundan dolayı (m. 94) kesindir. Kanundaki bütün süreler hafta ve ay olarak belirlenmiştir.

Sürelerin Hesaplanması:

Süreler, taraflara tebliğ tarihinden veya kanunda öngörülen hâllerde, tefhim tarihinden itibaren işlemeye başlar. Süreler gün olarak belirlenmiş ise tebliğ veya tefhim edildiği gün hesaba katılmaz ve süre son günün tatil saatinde biter (örn: 14 Haziranda verilen on günlük süre, 24 Haziran mesai sonunda biter). Süre; hafta, ay veya yıl olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta, ay veya yıl içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter (örn: Pazartesi verilen bir haftalık süre bir sonraki Pazartesi mesai sonunda biter; 22 Şubatta verilen bir aylık süre 22 Mart mesai sonunda biter). Sürenin bittiği ayda, başladığı güne karşılık gelen bir gün yoksa süre bu ayın son günü tatil saatinde biter. (örn: 31 Ağustosta verilen bir aylık süre 30 Eylül mesai sonunda biter).

Resmî tatil günleri, süreye dâhildir. Sürenin son gününün resmî tatil gününe rastlaması hâlinde, süre tatili takip eden ilk iş günü çalışma saati sonunda biter.

Adli tatil, her yıl yirmi temmuzda başlar, otuz bir ağustosta sona erer. Yeni adli yıl bir eylülde başlar. Adli tatilde görülecek dava ve işler kanunun 103. maddesinde yazılmıştır. Tarafların anlaşması hâlinde veya dava bir tarafın yokluğunda görülmekte ise hazır olan tarafın talebi üzerine, bu iş ve davalara bakılması, adli tatilden sonraya bırakılabilir. Adli tatilde, bu maddede gösterilenler dışında kalan dava ve işlerle ilgili olarak verilen dava, karşı dava, istinaf ve temyiz dilekçeleri ile bunlara karşı verilen cevap dilekçelerinin ve dosyası işlemden kaldırılan davaları yenileme dilekçelerinin alınması, ilam verilmesi, her türlü tebligat, dosyanın başka bir mahkemeye, bölge adliye mahkemesine veya Yargıtay’a gönderilmesi işlemleri de yapılır.

Adli tatile tabi olan dava ve işlerde, bu Kanunun tayin ettiği sürelerin bitmesi tatil zamanına rastlarsa, bu süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır.