Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

HACZİN KALDIRILMASINI ALACAKLI TALEP ETTİĞİNDE TAHSİL HARCINI ALACAKLI ÖDER

HACZİN KALDIRILMASINI ALACAKLI TALEP ETTİĞİNDE TAHSİL HARCINI ALACAKLI ÖDER

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2008/27480
KARAR NO. 2009/7227
KARAR TARİHİ. 6.4.2009

>HACZİN KALDIRILMASINI ALACAKLI TALEP ETTİĞİNDE TAHSİL HARCINI ALACAKLI ÖDER

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :

KARAR : Karar başlığına şirketin ismi yerine yetkilisi yazılmış ise de bu husus mahallinde her zaman düzeltilebileceğinden, bozma nedeni yapılmamıştır.

Medeni Usul Hukukunda olduğu gibi, İcra Hukukunda da harç ve giderler, sonuçta haksız çıkan tarafa yükletilir. İİK`nun 15/1.maddesi gereğince de, “Kanunda aksi yazılı değilse” bütün harç ve masraflar borçluya aittir.

Ancak; 492 Sayılı Harçlar Kanununun 23.maddesi uyarınca “Her ne sebeple olursa olsun, icra takibinden vazgeçildiğinin zabıtnameye yazılması için vazgeçilen miktara ait tahsil harcının yarısı alınır. Haczedilen mal satılıp paraya çevrildikten sonra vazgeçilirse tahsil harcının tamamı alınır…”
Somut olayda, alacaklı icra dairesine başvurarak icra takibi sebebiyle borçlunun taşınmazları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiğine göre, bu istem alacağın haricen tahsil edildiğine karine teşkil edeceğinden, hacizlerin kaldırılabilmesi için yukarıda belirtilen yasa hükmüne uygun olarak tahsil harcının ödenmesi zorunludur. Harçlar Kanununun 23.maddesine göre de harcın sorumlusu haczin kaldırılmasını isteyen alacaklıdır. Anılan bu kanuni düzenleme karşısında bu husus doğrudan doğruya kamu düzenini ilgilendirdiğinden ve re`sen nazara alınması zorunlu olduğundan, mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile sonuca gidilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarıda yazılı sebeplerle İİK 366 ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 06.04.2009 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.