Geçici iş ilişkisi ile ilgili Yargıtay kararları
Somut olayda davacının çalıştığı 2.döneme ilişkin olarak davalı tarafça başka bir şirkette görevlendirilerek yaptığı iş değiştirilmiştir.
Davacının görevlendirildiği işyerinde çalışmaya geç başlamıştır. Ayrıca işe 2 gün gitmemiş, ardından da rahatsızlığı nedeniyle rapor almıştır. Davacının bu davranışlarıyla işyerinin değiştirilmesini benimsemediği ortadadır. Davacının çalıştığı 2.döneme ilişkin iş sözleşmesini haklı olarak kendisi feshetmiştir.
Davacının çalıştığı 2.döneme ilişkin kıdem tazminatı isteğinin kabulü yerine isteğin reddine karar verilmesi hatalıdır.
9.HD. 2008/904 E. 2009/13535 K. 14.05.2009
Dosya içeriğinden davacının davalıya ait gemide kaptan olarak çalıştığı sırada dava dışı başka bir şirkete ait gemide çalışmasının istendiği; davacının, çalışmasının istendiği geminin teknik şartlarının yerinde olmadığı ve başka şirkete ait gemide çalışmak istememesini gerekçe göstererek dava dışı şirkete ait gemide işbaşı yapmadığı için davalı tarafından hizmet akdinin feshedildiği anlaşılmaktadır.
Davalı işverenin davacıyı dava dışı bir şirkete ait gemiye tek taraflı olarak nakletmesi mümkün değildir. Ancak bu nakil, üçlü bir ilişki ile hizmet akdinin devri veya ödünç iş ilişkisi kurulması ile mümkündür. Davacı, böyle bir ilişkinin kurulmasına rıza göstermediğinden çalıştırılmasının istendiği gemide işbaşı yapmamakta haklıdır. İşveren buna dayanarak davacının hizmet akdini feshetmekte haksızdır. Bu nedenle davacının ihbar ve kıdem tazminatı isteklerinin kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
9.HD. 2006/ 37441 E. 2007/28505 K. 27.09.2007
Davacı, davalı işveren yanında greyder operatörü olarak çalışırken 2006- 2010 yılları arasında valilik emri ile karla mücadele işinde A. K. Hizmetleri ve K. 17.Şube şefliğinde görevlendirildiğini, fazla çalışma yaptığını, bu çalışmalarından dolayı fazla çalışma ücretinin ödenmediğini belirterek fazla çalışma alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı, davacının S.Valiliği İl Kriz Merkezi tarafından kış mevsiminde alınan tedbirler doğrultusunda K.Genel Müdürlüğü 1.Bölge 17.şube şefliği emrinde görevlendirildiğini, fazla çalışma alacağının valilik tarafından yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davacının geçici iş ilişkisi uyarınca ödünç işçi olarak başka bir işverene verildiğini, davacının fazla çalışma alacağından bu işverenin sorumlu olacağını belirtilerek davanın husumetten reddin karar verilmiştir.
Davacı kış aylarında Adapazarı’nda yaşanan yoğun kar yağışı nedeniyle 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun uyarınca S.Valiliği İl Kriz Merkezi tarafından kış mevsiminde alınan tedbirler doğrultusunda K.Genel Müdürlüğü 1.Bölge 17.şube şefliği emrinde görevlendirildiği anlaşılmaktadır.
Gerek 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanunun ek 5. maddesine ve gerek 581 sayılı kanun hükmünde kararnamenin 2. maddesine göre kamu kuruluşlarında çalışanların “aylık ödenek her türlü hak ve yardımlarının kuramlarınca ödenmek kaydı ile geçici olarak görevlendirilecekleri” belirtilmiştir.
Bu hukuki düzenleme karşısında davalının geçici görevlendirildiği Valilik Kriz Merkezi Başkanlığındaki fazla çalışma karşılığı ücretten davalının sorumlu tutulması ve davanın adı geçen işverene yönetilmesi doğrudur.
Mahkemece davanın husumetten reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
9.HD. 2011/21048 E. 2011/13173 K. 03.05.2011
Somut olayda, davacı 4.4.2001 -19.12.2009 tarihleri arasında çalışmıştır. Davalı L. Ahşap Kapı ve Pencere Sistemleri Ltd. Şti. ise Ticaret Sicil kayıtlarına göre, 31.3.2006 tarihinde kurulmuştur. Her iki şirketin ortakları ve iştigal konuları farklıdır. Ancak, şirket ortaklarından iki kişinin kardeş oldukları anlaşılmaktadır. Dosya kapsamından da, A.T. isimli diğer davalı şirket ortağının, davacıyı ara sıra diğer davalı şirketin işlerini görmeye gönderdiği anlaşılmaktadır. Daha açık bir deyişle ödünç iş ilişkisi vardır. Bu durumda davalı L. Ahşap Kapı ve Pencere Sistemleri Ltd. Şti.nin davacının kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin alacağından sorumlu tutulması mümkün değildir.
Davalı L.Ahşap Kapı ve Pencere Sistemleri Ltd. Şti.nin 2006 yılında kurulduğu gözetildiğinde, iki taraf tanıkları yeniden dinlenerek davacının çalıştığı kabul edilen gcııel tatil günlerinde davalı L. Ahşap Kapı ve Pencere Sistemleri Ltd. Şti.’nin de çalışmaya gönderilip gönderilmediği tespit edilerek L.Ahşap Kapı vc Pencere Sistemleri Ltd. Şti.nin sorumlu tutulacağı genel tatil ücreti alacağının tespiti gerekli iken yazılı şekilde davalı L.Ahşap ve Pencere ve Pencere Sis. San. Tic. Ltd. Şti.’nin diğer davalı ile birlikte davacının tüm alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması hatalı olup bozma nedenidir.
O halde davalı L.Ahşap Kapı ve Pencere Sistemleri Ltd. Şti. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
9.HD. 2011/21048 E. 2011/13173 K. 03.05.2011
Somut olayda davalılar arasındaki ödünç iş ilişkisinin süresi 18 ayı çok aşmış olup, davacı artık davalı Başbakanlığın işçisi olarak kabul edilmelidir. Davalılar arasında yapılan işçinin her türlü hak ve alacaklarının kurumunca ödeneceği yolundaki düzenleme davalıların iç ilişkisi olup, davacı işçiyi bağlamaz.
Bu nedenle dava konusu alacaktan davalı Başbakanlığın tek başına sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
9.HD. 2009/4338 E, 2011/13927 K. 09/05/2011
Davacı vekili, müvekkilinin 24.06.1997 tarihinde davalı R.Enformasyon Ltd. Şti’de sekreter olarak işe başladığını, fakat sigortasının T. Ltd. Şti. tarafından yaptırıldığım vc SSK primlerinin bu şirket tarafından ödendi gösterildiğini, 01.04.2000 tarihinden itibaren de SSK kayıtlarının A. Anonim Şirketine aktarılıp bu şirkette çalışmış gibi gösterildiğini, oysa müvekkilinin baştan itibaren sadece davalı R.Enformasyon Ltd. Şti ‘de çalıştığım, bu nedenle müvekkilinin davalı şirketin çalışanların yararlandığı bir kısım haklardan yararlandırıl madiğini ileri sürerek, davalı şirketin çalışanlarının yararlandırılıp, kendisinin yararlandırılmadığı bir kısım sosyal hakların ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili davacının bir kısım alacaklarının zamanaşımına uğradığını,
Gerçekten davacının müvekkili davalı şirkette resepsiyonist olarak çalışmakla birlikte hizmet sözleşmesini A. A.Ş. ile yaptığım, ücretlerini bu şirketten aldığını, davacının müvekkili işyerinde çalışmasının ödünç iş ilişkisine dayandığını, bu nedenle davacının talep ettiği alacaklara hak kazanamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece “bilirkişilerin benimsenen görüşleri ve dosyadaki tüm delillere göre davanın reddi gerekeceği kanaatine varıldığı.” gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Somut olayda mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda her ne kadar, davacının T. Ltd. Şti. ve A. A.Ş. nin işçisi olduğu, davalı R.Enformasyon Ltd. Şti ile hizmet ilişkisi kurulmadığı belirtilmiş ise de, davacı baştan itibaren davalı işyerinde çalışmıştır.
Türk iş hukukunda hizmet kuruluşları düzenlenmemiştir. Ayrıca iş ve işçi temini kamu düzeni gereği İş Kurumuna verilmiştir. Bu nedenle alt işveren ve ödünç iş ilişkisi dışında hizmet temini düzenlenmemiştir. Davacının çalışması alt işveren ve ödünç iş ilişkisi kurallarına da uymamaktadır. Bu nedenle ve yukarıdaki ilkeler doğrultusunda davacının baştan itibaren davalı işyerinde çalıştığının kabulü gerekir.
Mahkemece bilirkişi raporu değerlendirilerek ve gerekçeleri açıklanarak davacının talepleri konusunda bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
9.HD. 2008/37702 E. 2010/30363 K. 25.10.2010