Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Davaya karşı cevap dilekçesi 2022

Davaya karşı cevap dilekçesi 2022

………  ………………….. MAHKEMESİ’NE

 

Dosya No : …… / … E. 

Cevap Veren

(Davalı Alacaklı )                    :

 

 

Vekili                                      :   

 

Davacı                                     :

Vekili                                      :    Av.

Konu                                       :    Davaya karşı cevaplarımızın sunulmasıdır.

C E V A P L A R I M I Z     :

YETKİ İTİRAZIMIZ:

 

Öncelikle yetki itirazımızı ileri sürüyoruz. İstihkak davasına konu haczin yapıldığı icra dairesi ………….’dadır. Ayrıca müvekkil şirketin ikametgahı da ……. / ……..’da bulunmaktadır. Bu sebeple davanın müvekkil şirketin ikametgahı ve icra takibinin yapıldığı yer olan …………. İcra Tetkik Merciinde açılması gerekmektedir. Yetkisiz Mahkeme’de açılmış olan davanın esasa girilmeden öncelikle yetki yönünden reddini talep etmekteyiz.

HUSUMET İTİRAZIMIZ:

 

Davacı …… …… , …. .. .. plakalı aracı dava dışı ………..’dan ………. Noterliği’nin …/…/…. tarihli ve ……. yevmiye no.lu Mülkiyeti Muhafaza Kaydı ile Satış Sözleşmesi ile almıştır. Bu sözleşmeye göre noter senedinde belirtilen taksitler ödenmedikçe mülkiyet alıcıya geçmeyecektir. Bu sebeple davacı henüz mülkiyeti iktisap etmemiş olduğundan işbu davayı açabilmesi mümkün değildir. ………….’in davacılık sıfatına itiraz ile husumet itirazımızı ileri sürüyoruz.

 

ESASA İLİŞKİN İTİRAZLARIMIZ:

1) Diğer davalı …………….’ın müvekkil şirkete olan borcundan dolayı, maliki bulunduğu ……….  plakalı aracın kaydına haciz şerhi işlenmesi için ………..İcra Müdürlüğü’nün …. / ….. sayılı dosyasından …/…/…. tarihinde ilgili Trafik Müdürlüğü’ne yazı yazılmıştır. Araç fiilen haczedilmemiş “borçlu adına kayıtlı olması halinde” kaydına haciz şerhi işlenmesi talep edilmiştir. İlgili Trafik Müdürlüğü tarafından gerekli inceleme yapıldıktan sonra araç kaydına haciz şerhi işlenmiştir. Bu işlemin yapılmasında müvekkil şirketin bir kusuru ya da ihmali bulunmamaktadır. Zira müvekkilim şirket iyi niyetli 3.şahıs durumundadır. Eğer bir kusur varsa o da aracı satın aldıktan sonra yasal süresinde adına kaydını yaptırmayan alıcılardadır. Müvekkil şirketin, tarafların kendi aralarında yaptıkları ve Trafik Müdürlüğü’ne bildirmedikleri bir satıştan haberdar olması mümkün değildir.

………. plakalı araç diğer davalı ………… tarafından dava dışı ………..’a …/…/…. tarihli Noter Satış sözleşmesi ile satılmıştır. ………… bu tarihten sonra 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 20 / e maddesi uyarınca 30 gün içinde aracın trafik kaydını üzerine geçirmesi gerekirken bu işlemi yapmamıştır. Araç kaydına haciz şerhi …/…/…. tarihli yazı uyarınca …/…/…. tarihinde işlenmiştir.

Daha sonra araç dava dışı ………. tarafından davacı ………….’e …/…/…. tarihinde  Mülkiyeti Muhafaza kaydı ile satılmıştır. Mülkiyeti muhafaza koşulunun geçerli olabilmesi için MK:m.688 uyarınca alıcının ikametgâhındaki noter tarafından mukavelenin onanması ve ilgili sicile kaydedilmesi gerekmektedir. Bu işlem yapılmadığı takdirde satış kati satış niteliğindedir ve aracın mülkiyeti teslim ile alıcıya geçer. Bu sebeple öncelikle Sayın Mahkeme tarafından noter kayıtlarının incelenerek mülkiyeti muhafaza kaydının geçerli olup olmadığının tespitini talep etmekteyiz. Yapılacak incelemede çıkması muhtemel iki sonuç bulunmaktadır.

  1. Mülkiyeti Muhafaza Kaydı ile satış sözleşmesi alıcının ikametgâhı noteri

tarafından tasdiklenmiş ve ilgili sicile kaydedilmiştir. Bu durumda mülkiyeti muhafaza kaydı ile satış geçerlidir. Mülkiyet, alıcı – davacı Haydar Türkere henüz geçmemiştir. Sözleşmedeki taksitlerin tamamen ödenmesinden sonra mülkiyet alıcıya geçecektir. Bu sebeple hacizli malın maliki olmayan Haydar Türkerin işbu davada davacılık sıfatı bulunmadığından davanın husumet yönünden reddi gerekir.

  1. b) Mülkiyeti Muhafaza Kaydı ile satış Sözleşmesi alıcının ikametgâhı noterliğince onaylanmamış ya da onaylanmış olsa dahi ilgili sicile kaydı yapılmamıştır. Bu durumda sözleşme taksitli adi satış niteliğinde olacağından mülkiyet, menkulün teslimi ile davacı Haydar Türker’e geçmiştir. Ancak satış sözleşmesinin yapıldığı 05.09.2000 tarihinde araç kaydında haciz şerhi bulunmaktadır. Yani davacı taraf alım işleminden önce aracın Trafik kaydını incelemiş olsa idi haciz şerhini görebilirdi. Davacının kendi kusurundan kaynaklanan bu durumun sonuçlarının müvekkil şirkete yüklenebilmesi mümkün değildir Trafik Kayıtlarını gerekli özeni göstermeyerek incelemeyen ve hacizli bir aracı satın alan davacının iyiniyetinden sözedilemez. Davacı taraf her ne kadar dava dilekçesinde iyiniyet çerçevesinde, kendisine verilen güvenceye istinaden hareket ettiğini belirtmekte ise de, satın aldığı aracın Trafik kaydını incelemesi gerekmektedir. İncelememiş olması tamamen kendi kusurudur.Bu husus Yargıtay
  1. c) Y.15. Hukuk Dairesinin 18.03.1993 T., 1993 / 1175 E.ve 1993 / 1331 K sayılı kararında da “ Gerekli dikkat ve özeni göstermeden kaydında haciz şerhi bulunan Trafik Siciline kayıtlı aracı – noterde yapılan sözleşme ile – satın alan üçüncü kişinin, iyi niyet iddiasında bulunamayacağı (ve haczin kaldırılmasını isteyemeyeceği” belirtilmiştir. Bu hususla ile ilgili diğer Yargıtay kararları da dilekçemiz ekindedir.

 

2) Dava dilekçesinde her ne kadar müvekkil şirketin kötü niyetinden bahisle % 40 tazminat talep edilmekte ise de olayın oluşumunda müvekkil şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığı şimdiye kadar ki anlatımlardan açıkça anlaşılmaktadır. Müvekkil şirket aracın borçlu adına kayıtlı olması halinde kayden haczini talep etmiş, olaya fiili bir müdahalede bulunmamıştır. Aracı satın aldıktan sonra Trafikte üzerine kaydını yaptırmayan ya da satın aldığı aracın kaydını incelemeyerek kendisine verilen güvenceye istinaden hareket eden şahısların davranışlarının sorumluluğu müvekkil şirkete yüklenemez. Bu sebeple davacı tarafın tazminat isteminin de reddi gerekmektedir.

Ayrıca her ne kadar dava dilekçesinde …………..-TL.nın itiraz kaydı ile ödendiği belirtilmekte ise de, icra dosyasında herhangi bir kayıt bulunmamaktadır. Para yatırılırken hiçbir ihtirazı kayıt ileri sürülmemiştir. Paranın kim tarafından yatırıldığı dahi belli değildir.

Sonuç ve İstem           : Yukarıda belirtilen nedenlerle davacı tarafın istihkak iddialarının reddi ile masraf ve ücreti vekâletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini saygı ile arz ve talep ederiz.
Davalı
 
Vekili
Av.