Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Davalının cevaplarına karşı beyan dilekçesi

Davalının cevaplarına karşı beyan dilekçesi

VERGİ MAHKEMESİ SAYIN BAŞKANLIĞI’NA

                                                                                                                ADANA

 

DOSYA NO                : 2003/1192 E.

 

CEVABA CEVAP

VEREN DAVACI       : TKK. 18. Bölge Birliği ADANA

VEKİLİ                      : Av.

DAVALI                     : Çalılık Belediye Başkanlığı ADANA

VEKİLİ                      : Av.

TALEP KONUSU       : Davalının cevaplarına karşı beyanlarımızın sunulmasıdır.

CEVAPLAR               :

                                   USULE İLİŞKİN CEVAPLARIMIZ:

1.) Davanın süresinde açılmadığı iddiası yerinde değildir. Davalı kurum lehine müvekkilden tahsil edilen ve dava konusu ettiğimiz vergi, her bir fatura döneminde yeniden tahakkuk ettirilmektedir. Yani dava konusu işlem, niteliği itibariyle süreklilik gösteren bir işlemdir. Bu nedenle davalı Belediye Başkanlığı tarafından ileri sürülen, davanın İ.Y.U.K. ile belirlenen süreler içinde ikame edilmediği iddiası mesnetsizdir. Zira devam eden bir işleme karşı dava ikamesi için süre, her bir işlemden itibaren yeniden başlayacaktır. Bu nedenle bu itirazı kabul etmiyoruz.

                                   2.) Dava Mahkemenizin 23.09.2003 tarihli Hasım Düzeltme Kararı ile davalıya yöneltilmiştir. Davalı Belediye, kendisine ödenen vergilerin iadesini istemediğimiz gerekçesi ile davada husumetlerinin olmadığını iddia etmektedir. Dava konusu ettiğimiz tüketim vergisi, davalı Belediye tarafından doğrudan tahsil edilmemekle birlikte, netice olarak tahsil edilen bu vergi davalı Belediye’ ye intikal etmektedir. Ayrıca dava lehimize sonuçlanacak olur ise, kanuna aykırı olan işlem iptal edilecek ve dolayısıyla müvekkilden haksız olarak alınan tüketim vergisinin davalı belediye tarafından iade edilmesi yolu açılacaktır. Sonuç olarak, dava konusu verginin dolaylı olarak tahsil edeni konumundaki davalı Çalılık Belediye Başkanlığı’nın, davamız ile doğrudan ilişkisi bulunmaktadır. Husumet yokluğu gerekçesi ile davanın reddi talebi hukuki mesnetten yoksundur, kabul etmiyoruz.

                                   ESASA İLİŞKİN CEVAPLARIMIZ:

                                   Davalı Çalılık Belediye Başkanlığı’nın esasa ilişkin cevapları da hukuki dayanaktan yoksundur ve kabul edilemez. Davalı tarafından müvekkilin vergi muafiyetinin kanuni olmadığı savunulmaktadır. Oysa müvekkil Bölge Birliği 1581 sayılı yasa hükümleri uyarınca kurulmuştur. Bu kanunun 19/B maddesi Tarım Kredi Kooperatiflerinin her türlü vergi, harç ve resimden muaf olduğunu düzenlemektedir. Kanunun bu açık hükmüne rağmen müvekkilin tüketim vergisinden muaf oluşunun kanuna dayanmadığı iddiası hukuka aykırıdır.

2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanununun 36. maddesindeki istisnalarda müvekkilin geçmediği ve bu sebeple davanın reddi gerekeceği iddiası da dinlenemez. Şöyle ki; Hukukumuza göre, eğer ki iki kanun hükmü birbiri ile çelişiyorsa sonra tarihli olan kanun uygulanır. Ancak kanunlardan biri diğerine göre olaya özel hükümler getiriyorsa diğerine göre daha özel olan kanun uygulanır. 1581 sayılı kanun 2464 sayılı kanuna göre daha özel bir kanundur ve bu nedenle 1581 sayılı kanun 2464 sayılı kanundan öncelikle uygulanacaktır. Bu durumda müvekkilin elektrik tüketim vergisinden muafiyeti şüphesiz ve kanunidir. Burada vergiden muaf olduğumuz sonucuna yorumla değil bizzat kanunlarımızın açık hükümleriyle ulaşmaktayız.

Kaldı ki, 2464 sayılı kanun ile 1581 sayılı kanun arasında herhangi bir çelişki olduğu kanaatinde de değiliz. 2464 sayılı kanun ile, belediyelerin dava konusu hizmetleri için vergi almayacağı kurumlar sayılmıştır. Kanun lafzından bu sayılanların tahdidi olduğu neticesi çıkmamaktadır. 1581 sayılı kanun ile de, davacı müvekkilin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu iki yasa hükmünün birbiriyle çelişmesi durumu söz konusu değildir ve  birlikte değerlendirilmesi mümkündür. Bu durumda müvekkilin dava konusu vergiden muaf olduğu sonucu çıkmaktadır. Eğer 2464 sayılı yasanın 36. maddesi ile belirtilenlerin dışında belediye gelirleri bakımından bir muafiyetin olamayacağı belirtilmiş olsaydı; o zaman davalılar tarafından yapılan savunma doğru olurdu. Ancak söz konusu yasa hükmünde böyle bir sınırlamaya gidilmemiştir.

                                   Davalının örnek olarak sunduğu yargı kararları dava konusuyla örtüşmemektedir ve emsal olarak kabul edilemez.

SONUÇ VE İSTEM    : Yukarıda arz ve izah ettiğimiz sebeplerle ve yargılamada ortaya çıkacak durumlar karşısında davalının savunmalarının reddi ile davamızın kabulüne karar verilmesini saygı ile bilvekale arz ve talep ederim.

 

 

Davacı Vekili

Av.