DAVACIYA BİLİRKİŞİ ÜCRETİ YATIRMASI İÇİN VERİLEN KESİN SÜRE
YARGITAY 7. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/20823
KARAR: 2013/14573
DAVACIYA BİLİRKİŞİ ÜCRETİNİ YATIRMASI İÇİN KESİN SÜRE VERİLMESİ
GİDER AVANSI VE DELİL AVANSI ARASINDAKİ FARKLAR
TANIK, BİLİRKİŞİ VE KEŞİF GİDERLERİNİN GİDER AVANSINA DAHİL OLMADIĞI
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 600,00 TL gider avansının davacı tarafından 2 haftalık kesin süreye rağmen süresi geçtikten sonra mahkeme veznesine yatırıldığı gerekçesiyle dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dava 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) döneminde 04.01.2012 tarihinde açılmıştır.
Uyuşmazlık, bilirkişi ücretini içeren avansın iki hafta içinde yatırılması şeklinde kesin süre verilmesine” şeklinde oluşturulan ara kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (HMK’nun) 120/2 maddesine ve verilen kesin sürenin usulüne uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
HMK.’nun 324. madde gereğince “Taraflardan her biri ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içinde yatırmak zorundadır. Taraflar birlikte aynı delilin ikamesini talep etmişlerse, gereken gideri yarı yarıya avans olarak öderler. Taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse, diğer taraf bu avansı yatırabilir. Aksi hâlde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçilmiş sayılır. Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işler hakkındaki hükümler saklıdır”.
HMK.’nun 325. maddeye göre ise “Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği dava ve işlerde, hâkim tarafından resen başvurulan deliller için gereken giderlerin, bir haftalık süre içinde taraflardan birisi veya belirtilecek oranda her ikisi tarafından ödenmesine karar verilir. Belirlenen süre içinde bu işlemlere ait giderleri karşılayacak miktarda avans yatırılmazsa, ileride bu gideri ödemesi gereken taraftan alınmak üzere Hazineden ödenmesine hükmedilir”.
HMK.’nun 120. maddesindeki gider avansı ile ilgili düzenlemenin 324. Maddedeki delil ikamesi için avans kuralı ile birlikte değerlendirilmesi ve dava şartı olan gider avansının delillerin ikamesi dışındaki yargılama giderleri için dikkate alınması gerekir. Dolayısı ile delil ikamesi için alınacak avans ile dava şartı olan gider avansının birbirinden ayrılması, delillerin ikamesi için alınacak avansın gider avansı içinde yer almaması zorunludur.
Tanık dinlenmesi, delil niteliğinde bilirkişi raporu alınması ve keşif gideri gibi delil ikamesine yönelik giderlerin gider avansı içinde değerlendirilmesi olanağı HMK.’un 324. Maddesi düzenlemesi karşısında yoktur. Ayrıca delil ikamesi avansının da ispat külfetine göre taraflara yükletilmesi gerekir. Diğer yandan örneğin resen hesap raporu alınacaksa giderin 325. Maddesi kapsamında değerlendirilmesi isabetli olacaktır.
Somut olayda 6100 sayılı HMK.’un 120. Maddesi uyarınca sadece HMK.’un 324 maddesi uyarınca delil avansı istenebileceği veya resen hesap raporu alınacak ise giderin aynı kanunun 325. Maddesi uyarınca yapılması gerektiği gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 16.09.2013 tarihinde oybirliğiyle KESİN olarak karar verildi.