Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

ÇOCUK TESLİMİNDE İCRA EMRİ ASİLE DEĞİL VEKİLE TEBLİĞ EDİLMELİDİR

ÇOCUK TESLİMİNDE İCRA EMRİ ASİLE DEĞİL VEKİLE TEBLİĞ EDİLMELİDİR

YARGITAY 8. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/8091
KARAR: 2014/8502

Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire’ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
K A R A R
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine ilamlı takip başlatılmış olup, borçlu vekili, İcra Mahkemesi’ne başvurusunda Tebligat Kanunu’nun 11. maddesi gereğince vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılacağını, takip devam ederken cezai yönden borçlunun zorlanmak istenmesi halinde ise tebligatın asile yapılıp yapılmadığının gözetileceğini, bu nedenle her ikisine de tebligat çıkarılmasının daha doğru olacağını açıklayarak takibin iptalini istemiştir. Mahkemece, icra emrinin asile tebliğ edildiğini, vekille takip edilen işlerde tebligatın asile yapılması gerektiğini, bunun icra emrinin iptalini gerektirmesine rağmen, şikayette sadece takibin iptali istenildiğinden şikayetin reddine karar verilmiştir. Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 76. maddesinde mal beyanında bulunmamak suçu, 338. maddesinde düzenlenen hakikate muhalif beyanda bulunma suçu gibi icra iflas suçlarında borçlunun cezalandırılabilmesi için icra emrinin borçlunun vekiline değil, kendisine tebliğ edilmiş olması gerekir. (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, cilt 2, sh: 1280) Cezaların şahsiliği kuralı gereğince borçlu asilin cezai yönden sorumlu tutulabilmesi için icra emrinin borçlu asile tebliği zorunludur.
Şikayete konu …İcra Müdürlüğü’nün 2014/358 Esas sayılı takip dosyasında dayanak ilamda borçlunun vekilinin bulunduğu, çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına ilişkin icra emrinin borçlu vekiline değil, asile 23.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır.
HMK’nun 73, 81, 82, 83 Avukatlık Kanunu’nun 41, Tebligat Kanunu’nun 11. maddeleri gereğince vekille takip edilen işlerde vekile tebligat zorunludur. Anılan yasal düzenlemeler gereğince takip dayanağı ilamda borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işleminin vekile yapılması gerekmektedir. Takibin iptali talebinin içinde bu istemin de değerlendirilebileceğinin kabulü gerekir. Bu durumda mahkemece şikayetçinin talebi de dikkate alınarak icra emrinin vekile tebliği suretiyle takibe devam edilmesi yönünde hüküm kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 388/4. (HMK.m.297/ç) ve İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 28.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.