Ceza Yargılamasında İtiraz Kanun Yolu Nedir? Hangi Kararlara İtiraz Edilebilir?
Ceza Yargılamasında İtiraz Kanun Yolu Nedir? Hangi Kararlara İtiraz Edilebilir?
Hâkim kararları ile kanunun gösterdiği hâllerde mahkeme (ara) kararlarına karşı başvurulan, kural olarak kararın infazını ertelemeyen ve kararın hem hukuksal hem maddi yönden denetimini içeren kanun yoludur. İtirazı inceleyen makam, önceki kararda bir hata tespit ettiğinde, bu kararı kaldırarak yerine kendisi doğru kararı verir; karar vermek üzere dosyayı bozarak mahkemesine göndermez.
Öte yandan şunu da belirtmemiz gerekir ki hâkim tarafından verilen tüm kararlara karşı, itiraz kanun yolu açık olduğundan, ilgili karara itiraz edilebileceğine ilişkin kanunda ayrıca bir düzenleme bulunmasına gerek yoktur. Kanun’da kesin olduğu belirtilen kararlara ise itiraz mümkün değildir. Nitekim örneğin, hâkimin yasal nedenlerle reddi isteğinin kabulü kararları bu türden bir karardır (oysa kabul edilmemesi kararına karşı başvurulacak kanun yolu ise “itiraz” olarak öngörülmüştür).
Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği (yüze karşı açıklandığı veya tebliğ edildiği) günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263 üncü Madde hükmü saklıdır (CMK m. 268/1). Eski Kanun döneminde geçerli olan adi itiraz-acele itiraz ayrımı CMK’ya alınmamıştır.
Kararına itiraz edilen hâkim veya mahkeme, itirazı yerinde görürse kararını düzeltir; yerinde görmezse en çok üç gün içinde, itirazı incelemeye yetkili olan mercie gönderir (CMK m. 268/2).
itirazı incelemeye yetkili merciler şunlardır:
- Sulh ceza hâkimliği kararlarına yapılan itirazların incelenmesi, o yerde birden fazla sulh ceza hâkimliğinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen hâkimliğe; son numaralı hâkimlik için bir numaralı hâkimliğe; ağır ceza mahkemesinin bulunmadığı yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine; ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerlerde tek sulh ceza hâkimliği varsa, en yakın ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine aittir.
- İtiraz üzerine ilk defa sulh ceza hâkimliği tarafından verilen tutuklama kararlarına itiraz edilmesi durumunda da (a) bendindeki usul uygulanır. Ancak, ilk tutuklama talebini reddeden sulh ceza hâkimliği, tutuklama kararını itiraz mercii olarak inceleyemez.
- Asliye ceza mahkemesi hâkimi tarafından verilen kararlara yapılacak itirazların incelenmesi, yargı çevresinde bulundukları ağır ceza mahkemesine ve bu mahkeme ile başkanı tarafından verilen kararlar hakkındaki itirazların incelenmesi, o yerde ağır ceza mahkemesinin birden çok dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye; son numaralı daire için birinci daireye; o yerde ağır ceza mahkemesinin tek dairesi varsa, en yakın ağır ceza mahkemesine aittir.
- Naip hâkim kararlarına yapılacak itirazların incelenmesi, mensup oldukları ağır ceza mahkemesi başkanına, istinabe olunan mahkeme kararlarına karşı yukarıdaki bentlerde belirtilen esaslara göre bulundukları yerdeki mahkeme başkanı veya mahkemeye aittir.
- Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kararları ile Yargıtay ceza dairelerinin esas mahkeme olarak baktıkları davalarda verdikleri kararlara yapılan itirazlarda; üyenin kararını görevli olduğu dairenin başkanı, daire başkanı ile ceza dairesinin kararını numara itibarıyla izleyen ceza dairesi; son numaralı daire söz konusu ise birinci ceza dairesi inceler.
İtiraz, kararın yerine getirilmesinin geri bırakılması sonucunu doğurmaz. Ancak, kararına itiraz edilen makam veya kararı inceleyecek merci, geri bırakılmasına karar verebilir (CMK m. 269).
İtirazı inceleyecek merci, yazı ile cevap verebilmesi için itirazı, Cumhuriyet savcısı ve karşı tarafa bildirebilir. Merci, inceleme ve araştırma yapabileceği gibi gerekli gördüğünde bunların yapılmasını da emredebilir. 101 ve 105 inci maddeler uyarınca yapılan itiraz üzerine Cumhuriyet savcısından görüş alınması durumunda, bu görüş şüpheli, sanık veya müdafiine bildirilir. Şüpheli, sanık veya müdafii üç gün içinde görüşünü bildirebilir (CMK m. 270). Ayrıca şunu da belirtmemiz gerekir ki itirazı inceleyecek merci, yalnızca başvuru esnasında hatalı olduğu ileri sürülen hususlarla ilgili incelemesini yapabilecektir.
Kanunda yazılı olan hâller saklı kalmak üzere, itiraz hakkında duruşma yapılmaksızın karar verilir. Ancak, gerekli görüldüğünde Cumhuriyet savcısı ve sonra müdafi veya vekil dinlenir (CMK m. 271/1).
İtiraz yerinde görülürse merci, aynı zamanda itiraz konusu hakkında da karar verir (CMK m. 271/2).
Karar mümkün olan en kısa sürede verilir (CMK m. 271/3).
Merciin, itiraz üzerine verdiği kararları kesindir; ancak ilk defa merci tarafından verilen tutuklama kararlarına karşı itiraz yoluna gidilebilir (CMK m. 271/4).