Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Ceza Hukukunda Tekerrür Nedir? Nasıl Uygulanır?

Ceza Hukukunda Tekerrür Nedir? Nasıl Uygulanır?

Tekerrürün Hukuki Niteliği

Tekerrür, bir suçtan dolayı kesin bir şekil­de mahkûm olunduktan sonra o kişinin belirli bir süre içinde tekrar suç işlemesi durumu olup, kişi hakkında ceza kanunu ile infaz kanununda öngörülen hükümlerin uygulanması sonucunu doğurur. 58. maddenin gerekçesinde kişinin daha önce işlediği suç nedeniyle belli bir cezaya mahkûm edilmiş olmasına rağmen suç işlemede gösterdiği kararlılıkla toplum açısından tehlikeliliği şeklinde ifade edilmiştir.

(Mülga) 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’ndan farklı olarak, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu te­kerrür durumunda cezanın arttırılması yoluna gitmemektedir. Bu itibarla, 5237 sayılı Kanun’un sisteminde tekerrür,

  1. Hapis veya adli para cezasının seçimlik olarak öngörüldüğü hâllerde,
  2. Kişi hakkında hükmolunan hapis cezası­nın infazı sürecinde koşullu salıverilme hükümle­rinin uygulanması ile bağlantılı olarak ve ayrıca,
  3. Mahkûm olduğu hapis cezasının infazın­dan sonra kişi hakkında denetimli serbestlik ted­biri uygulanması ile bağlantılı olarak,

dikkate alınacaktır.

Ayrıca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin, itiyadi suçlu, suçu meslek edinen kişi veya örgüt mensubu suçlu hakkında da uygulanmasına hükmedilir.

Tekerrür Hükümlerinin Uygulanmasının Koşulları

Kişi, önceden işlediği bir suç nedeniyle hapis veya adli para cezasına mahkûm edilmiş olmalı ve önceki mahkûmiyet hükmünün infazından sonra da belli bir süre içinde yeni bir suç daha işlemiş olmalıdır.

Kişinin Önceden İşlediği Bir Suç Nedeniyle Bir Ceza Mahkûmiyetinin Bulunması

Tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için öncelikle, önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlen­mesi gerekir. Kişiye daha önce işlediği suçtan dolayı verilen mahkûmiyetin kesinleşmiş bir ceza mahkûmiyeti olması gerekir. Bu ceza mahkûmi­yeti hapis cezasına ilişkin olabileceği gibi adli para cezasına ilişkin de olabilir. Dolayısıyla gü­venlik tedbirlerine ilişkin kararlar, idari para ce­zaları ile disiplin cezaları tekerrüre esas olmaz.

Ayrıca; genel affa uğramış bir ceza mahkû­miyet hükmü tekerrüre esas olamazken, özel af tekerrüre engel teşkil etmez. Bunun gibi ön öde­me tekerrüre engeldir. Dava zamanaşımı engel­ken, ceza zamanaşımı hâlinde tekerrür hüküm­leri uygulanır. Yine cezanın ertelenmiş olduğu veya koşullu salıverilme durumlarında da teker­rüre ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Ancak kişinin cezası seçenek yaptırımlar­dan birine çevrilmişse, TCK m. 50/5 uyarınca, tekerrür hükümleri uygulanamaz. Öte yandan, kesin hükümden sonra bir kanun çıkar da bu fiili suç olmaktan çıkarırsa, artık yeniden işlenen suç tekerrüre esas olmaz.

Öte yandan şunun önemle altını çizmek ge­rekir ki tekerrür hükümlerinin uygulanabilmesi için daha önceki cezaya ilişkin mahkûmiyet hük­münün infaz edilmiş olması gerekmez.

Mahkûmiyetin İnfazından Sonra Belli Bir Süre İçinde Yeni Bir Suçun İşlenmiş Olması

Türk Ceza Kanunu, süresiz tekerrür siste­mini benimsememiş, sonrada işlenen suçla ilgili olarak bir süre sınırlaması getirmiştir. Böylece 5237 sayılı Kanun sisteminde, tekerrür hüküm­lerinin uygulanabilmesi için, önceki mahkûmiye­tin infaz edilmiş olması gerekmemekle birlikte, tekerrüre ilişkin sürelerin işlemeye başlaması bakımından önceki mahkûmiyetin infaz edilmiş olması gerekir.

Yeni işlenen suçun cezası hapis cezası olabileceği gibi adli para cezası da olabi­lir.

İlk suçtan dolayı verilen mahkûmiyetin kesinleşmiş olması gerekir.

İkinci suç teşebbüs aşamasında kalmış olsa dahi bu durum tekerrür hükümleri­nin uygulanabilmesine bir engel değildir.

Kanunumuz iki tekerrür süresi kabul etmiştir. Buna göre ikinci suçun; a) Önceki mahkûmiyetin 5 yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para ce­zası olması durumunda 3, b) Önceki mahkûmi­yetin 5 yıldan fazla süreli hapis cezası olması du­rumunda ise o mahkûmiyet kararının infazından itibaren 5 yıl içinde işlenmiş olması gerekir.

Kişinin birden fazla kesinleşmiş mahkûmiye­ti varsa, tekerrür süresi en ağır ceza mahkûmiye­tine göre belirlenir.

TEKRAR BELİRTMEMİZ GEREKİRSE; TEKERRÜR HÜKÜMLERİNİN UY­GULANABİLMESİ İÇİN ÖNCEKİ MAHKÛMİYETİN İNFAZ EDİLMİŞ OLMASI GEREKMEZ. ANCAK YU­KARIDA BELİRTTİĞİMİZ SÜRELER CEZANIN İNFAZINDAN SONRA İŞ­LEMEYE BAŞLAR. AYRICA CEZANIN TAMEMEN İNFAZ EDİLMİŞ OLMASI GEREKİR.

Dolayısıyla örneğin kişi 2006 yılın­da 4 yıl hapis cezası aldı ve bu ceza aynı yıl kesinleşti. Cezanın infazı­na ise 2009 yılında başlanabildi ve infaz 2013 yılında tamamlandı. Bu kişinin 2016 yılına kadar şartlara uyan bir suç işlemesi durumunda tekerrür hükümleri uygulanabile­cektir. Önceki mahkûmiyet infaz edilemedikçe bu süreler de işle­meye başlamayacaktır. Hâliyle bu da failin aleyhine bir durumdur. (Tabi bu arada ikinci suçun dava zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir).

Tekerrürün Sonuçları

5237 sayılı Yasa’nın tekerrüre bağladığı sonuçlar 58. maddenin 3, 6, 7 ve 8. fıkralarında gösterilmiştir. Buna göre;

  • Yasa’da tekerrüre bağlanan ilk sonuç, “Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.” Bu hükümden de anlaşılacağı üzere, hâkimin takdir yetkisi bu durumda ortadan kalk­maktadır. O hâlde böyle bir durumda, ikinci suç için verilecek ceza kısa süreli hapis cezası olsa dahi 50. maddenin 1. fıkrasının (a) bendine göre adli para cezasına yeniden çevrilemeyecektir.
  • TCK m. 58/6’daki düzenlemeye göre, “Tekerrür halinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.’’ Tekerrüre bağlanan bu sonucu sadece ikinci suç için, yani tekerrüre esas olan daha sonraki suç için hapis cezasının verildiği hâllere yönelik olarak anlamak gerekir.

TCK’nın 58/6. maddesinde mükerrirler için öngörülen özel infaz rejimi Ceza ve Güven­lik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108. maddesinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin ilk sonucu, tekerrür durumunda koşullu salıveril­meden yararlanılabilmesi için infaz kurumunda geçirilmesi gereken sürenin uzatılmış olmasıdır.

Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hak­kında Kanun’un 108. maddesindeki düzenleme­nin ikinci sonucu ise, tekerrürün tekerrürü ola­yıdır. Zira 108/3. madde uyarınca, “İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez.’’ Buna göre, daha önce mükerrir durumuna düşmüş olan bir kişi tek­rar tekerrür hükümlerinin uygulanmasını gerekti­recek yeni bir suç daha işlerse, artık koşullu sa­lıverilmeden faydalanamayacak, mahkûm oldu­ğu cezanın tamamını infaz kurumunda çekecek­tir.

Yine TCK m. 58/6, 7 uyarınca tekerrü­re bağlanan diğer bir sonuç, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasıdır. Ancak bunun için, mahkûmiyet kararında cezanın infazından sonra hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri­nin uygulanacağı belirtilmiş olmalıdır. Gerek 58. maddenin 6. fıkrasındaki gerek 7. fıkrasındaki lafza bakıldığında, bu hususta hâkime takdir yet­kisi tanınmadığı görülmektedir. Keza 8. fıkrada da tedbirin uygulanmasının kanunda gösterilen şekilde yapılacağı ifade edilerek yasa koyucu tarafından hâkime bir talimat verilmiştir. Bu nok­tada hemen belirtmek gerekir ki hükmü veren mahkemenin, kararında, mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağını belirtmemiş olması hükümlü açısından kazanılmış hakka yol açmaz.

Denetimli serbestlik tedbirinin süresi nokta­sında ise Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 108/5. maddesinde belirtildi­ği şekilde, koşullu salıverilmeye ilişkin hükümler uygulanır.

Tekerrür Hükümlerinin İşlemeyeceği Hâller

Kanun’un 58/4. maddesinde gösterilen şu hâllerde tekerrür hükümleri uygulanmaz:

Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz. Bunun­la birlikte, kasıtlı suçlar kendi aralarında, taksirli suçlar da yine kendi aralarında tekerrüre esas olacaktır.

Sırf askeri suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz.

Kasten öldürme, kasten yaralama, yağ­ma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uya­rıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere; yabancı ülke mahke­melerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz. O hâlde kural, yabancı ülke mahkemelerinde verilen hükümlerin te­kerrüre esas olmayacağı, bunun istis­nasının ise burada belirtilen suçlar ol­duğudur. Ayrıca Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler de bu konuda istisnalar getirmiş olabilir. Böyle bir du­rumda hâkimin bunları da gözönünde bulundurması yasal bir zorunluluktur.

Ayrıca 58/5. madde uyarınca “Fiili işle­diği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz. ”

Suçlar ile kabahatler arasında da teker­rür hükümlerinin uygulanabilmesi müm­kün değildir.