C.SAVCILIĞI TAKİPSİZLİK KARARINA KARŞI İTİRAZ DİLEKÇE ÖRNEĞİ
Ceza Muhakemesi Kanunu MADDE 173
CUMHURİYET SAVCISININ KARARINA İTİRAZ
1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
“(3) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.”
(Değişik 4. fıkra: 5353 – 25.5.2005 / m.26) (4) (Değişik ibare: 6217 – 31.3.2011 / m.22) “Sulh Ceza Hakimliği”, istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hallerde bu madde hükmü uygulanmaz.
(6) İtirazın reddedilmesi halinde; Cumhuriyet savcısının, yeni delil varlığı nedeniyle kamu davasını açabilmesi, önceden verilen dilekçe hakkında karar vermiş olan (Değişik ibare: 6217 – 31.3.2011 / m.22) “sulh ceza hakimliğinin” bu hususta karar vermesine bağlıdır.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar nedir?
Kovuşturmaya yer olmadığı dair karar, Cumhuriyet savcısı tarafından yapılan soruşturma sonucunda şüpheli kişi hakkında yargılamayı gerektirecek yeterli delil bulunmadığından dava açılmasına gerek olmadığını ifade eder. Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara “takipsizlik kararı” da denmektedir.
Cumhuriyet savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir. (CMK/172-1)
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildikten sonra yeni delil meydana çıkmadıkça, aynı fiilden dolayı kamu davası açılamaz. (CMK/172-2)
Ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar nedir? (Ek takipsizlik kararı)
Bir dosya kapsamında birden fazla suç için soruşturma yapılıyorsa, yeterli delil bulunan suçlarla ilgili iddianame düzenlenip dava açılır. Yeterli delil bulunmayan suçlarla ilgili “ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” verilir. Buna “ek takipsizlik kararı” da denir. Ek takipsizlik kararına karşı mağdur ve müştekinin tebliğden itibaren 15 gün içinde sulh ceza mahkemesine itiraz hakkı vardır.
Örneğin bir kişi hakkında hem yaralama hem de hakaret ve tehdit nedeniyle şikayette bulundunuz ve her hangi bir tanığınız yok. Adli tıp raporu ile yaralandığınız sabit olduğu için tanık olmasa da yaralamadan dava açılır. Ancak hakaret ve tehdit eylemi ile ilgili olarak tanığınız veya başka bir deliliniz yoksa Cumhuriyet savcısı “ek kovuşturmya yer olmadığına dair karar” verir.
Hangi durumlarda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilir?
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar aşağıdaki durumlarda verilir:
Suçla ilgili yeterli delil elde edilememesi.
Şahsî cezasızlık sebebinin varlığı: Örneğin suçun failinin 12 yaşından küçük olması veya akıl hastası olması gibi
Etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasını gerektiren koşulların oluşması: Örneğin karşılıksız yararlanma suçunda elektrik, su, doğal hattını kaçak kullanan kişinin pişmanlık göstererek meydana gelen zararı soruşturma tamamlanmadan önce tamamen tazmin etmesi halinde kamu davası açılmaz. (TCK/168)
Dava konusu eylemin suç teşkil etmeyip, hukuki uyuşmazlık niteliğinde olması durumunda Cumhuriyet savcılığı kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verir. Bu durumda dava konusu eylemin hukuki uyuşmazlık niteliğinde olması nedeniyle hukuk mahkemelerinde hak aranabilecektir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı nereye itiraz edilir?
Suçtan zarar gören kişi, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren 15 gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir. (CMK/173-1)
İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir. (CMK/173-2)
Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için Cumhuriyet başsavcılığından soruşturmanın genişletilmesini isteyebilir.
Sulh ceza hâkimliği, kamu davasının açılmasını gerektirecek yeterli neden görmezse itirazı gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet savcısına gönderir. Cumhuriyet savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir. (CMK/173-3)
Sulh ceza hâkimliği itirazı yerinde bulursa, “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar”ı kaldırır. Bunun üzerine Cumhuriyet savcısı iddianame düzenleyerek ilgili mahkemeye dava açar.
Kovuşturma yer olmadığına dair karar kesinleştikten sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurulabilir mi?
Kovuşturmaya yer olmadığına dair karar kesinleştikten sonra etkin soruşturma yapılmadığından bahisle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurulabilir.
Ancak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvurmadan önce Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunulması gerekir.
Kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın etkin soruşturma yapılmadan verildiğinin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla tespit edilmesi üzerine, kararın kesinleşmesinden itibaren üç ay içinde talep edilmesi hâlinde yeniden soruşturma açılır. (CMK/172-3)
Bir başka ifadeyle Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde “kovuşturmaya yer olmadığına dair karar” hakkında ihlal kararı verilmiş ve siz davayı kazanmış olsanız bile, Cumhuriyet savcılığı kendiliğinden soruşturmaya devam etmez. Soruşturmaya devam edilebilmesi için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararı kesinleştikten sonra üç ay içinde yeniden talepte bulunmak gerekmektedir.
…………….. SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE
Gönderilmek Üzere
………………CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI’NA
SORUŞTURMA NO : ……./…….
(Tebligata bakarak düzenleyiniz.)
İTİRAZ EDEN : (Ad-Soyad-Adres Bilgisi ve T.C. Kimlik No bilgilerinizi yazınız.)
ŞÜPHELİ : (Ad-Soyad-Adres Bilgisi ve T.C. Kimlik No bilgilerinizi yazınız.)
SUÇ : Şikayetçi olduğunuz suçu yazınız. Türk Ceza Kanunu’ndaki adı ile yazmanızda yarar var.
SUÇ TARİHİ : Suçun işlendiği yani örneğimizden devam edersek hakareti işittiğiniz tarihi yazınız.
İTİRAZ KONUSU : Takipsizlik kararının kaldırılması ve suçun kovuşturulması isteğimdir.
İTİRAZ EDİLEN KARAR : İlgili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …… tarih ve …… soruşturma …….. karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı.
KARARIN TEBLİĞ TARİHİ : Kararın size tebliğ edildiği tarihi yazınız.
İTİRAZ NEDENLERİ : 1- Burada sakin sakin olayı anlatınız. Örneğimizden yola çıkarsak size harekette bulunan A şahsını nereden tanıdığınızı, ilişkinizi, olayın gerçekleştiği yeri izah ediniz.
2- Olaya şahitlik eden kişiler var ise belirtiniz. A şahsının size karşı suç işlediğini destekleyecek her türlü bilgiyi burada verebilirsiniz.
3- Eksik inceleme yapılarak, gerekli bilgi ve belgeler istenmeden, tanıkların ifadeleri alınmadan, hukuki nitelendirmede yanılarak soyut gerekçeler ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırılık teşkil etmektedir.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda açıklanan nedenler ve makamınızın resen gözeteceği diğer hususlar çerçevesinde,
İtirazımın kabulüyle, İlgili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın ………… tarih ve …….. soruşturma ………. karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararının kaldırılmasına ve şüpheli hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim. …./…../……
İTİRAZ EDENİN
ADI SOYADI
İMZA ve TARİH
………………………..SULH CEZA HAKİMLİĞİ’NE
2017/………..Sor.
2017/………..Karar
KOVUŞTURMAYA YER OLMADIĞI KARARINA
İTİRAZ EDEN/ MÜŞTEKİ :………………………………………………………………
VEKİLLERİ :………………………………………………………………..
ŞÜPHELİ :………………………………………………………………
SUÇ : Yalan Yere Yemin, Yalancı Tanıklık
KONU : ………………………………… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/1… Sor. ve 2015/….. K. Sayılı Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara İtiraz Hakkında
AÇIKLAMALAR :
1- Müvekkil, şüpheli ve şüphelinin kardeşleri arasında bir gayrimenkulün yıkılarak yeniden yapılması hususunda Üsküdar 3. Noterliği’nin … Şubat 20.. tarih ve 5751 Yevmiye Numarasıyla Kat Karşılığı İnşaat Yapım sözleşmesi yapılmıştır.
2- Sözleşme gereği şüpheli ve kardeşlerine ait olan eski bina, müvekkil tarafından yıkılmış ve yerine yeni bir inşaat yapılarak hak sahiplerine ayrı ayrı daireleri teslim edilmiştir. Fakat yeni binanın ayıplı olduğu ve eksik bazı işlerin yapıldığı iddiasıyla şüphelinin kardeşleri, müvekkilime karşı İstanbul Anadolu … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2013/…Esas sayılı dosyasıyla alacak davası ikame etmişler, şüpheli de davanın ….06.2014 tarihli duruşmasında tarafımızdan tanık olarak gösterilmiş ve duruşmaya çağrılmıştır.
Şüpheli ….., şahitlik yapacağı dosyada davacılarla her ne kadar öz kardeş olsa da yalan söylemeyeceği ve şahit olduğu her şeyi dosdoğru söyleyeceğini düşündüğümüz için tanık olarak duruşmaya çağrılmıştır.
Şüpheli, ‘‘namusu, şerefi ve kutsal saydığı tüm inanç ve değerleri üzerine’’ yeminli olarak beyanının alınmasına rağmen davaya konu daireleri teslim alanın kendisi olması rağmen, kendisinin ayrıca söz konusu dairelerde kimin ne şekilde tasarruf sağladığını bilmesine rağmen, bildiği ve imzasıyla da onayladığı ayrıca beyan ettiği bazı hususları bilmediğini söylemiş ya da olan şeyleri olmamış, olmayan şeyleri de aksi olmasına rağmen olmuş gibi beyan etmiştir.
3- Şüpheli’nin yalan olduğunu iddia ettiğimiz beyanları aşağıda maddeler halinde sıralanmıştır.
Müvekkilin yaptığı ve şüpheliye düşecek olan daire, sözleşmenin daire paylaşım planına göre zaten inşaat sözleşmesi ekinde sözleşme gününde belirlenmiştir. Noter huzurunda düzenlenen sözleşmede şüpheliye düşecek olan daire zaten zemin katta olacaktır. Sözleşmenin ekinde bulunan daire paylaşım krokisine göre şüpheli kendisinin zemin katta daire alacağını sözleşme günü bilmektedir, oysa duruşmada ‘..Ben de davalı müteahhit ile sözleşme yaptım. Ben da hak sahibiyim. Bana 3.katı vereceklerdi. Teslim de bana giriş katı vermişler. Ben hem davacılara hem de müteahhite kırıldım…’ demiştir, yani açıkça kendisine düşen bağımsız bölümün neresi olacağını noterde bilmesine, bildiğini de imzalamasına rağmen ve kendisine düşen daireyi imzası karşılığında görüp gezerek beğenerek teslim almasına rağmen mahkeme hakimini yanıltmak gayesiyle gerçeğe alenen aykırı yeminli ifade vermiştir.
Soruşturma dosyasında bulunan Kat Karşılığı İnşaat Sözleşmesi’nin hiçbir kelimesinde ve ayrıca hiçbir yazılı belgede müvekkilin kira ödeme taahhüdü olmamıştır, buna rağmen şüpheli gerçeğe aykırı olmasına rağmen, sırf mahkemeyi yönlendirme gayesiyle ‘…Müteahhit başında kiraları ödeyeceğini taahhüt etti….’ demiştir, oysa bunu kanıtlayabilecek bir delil yoktur, şüpheli tanık sırf kardeşlerinin davayı kazanması için gerçeğe açıkça aykırı beyanıyla adaleti yanıltmıştır.
Şüpheli duruşmada ‘…bana daire tesliminde beni çağırdılar. Ben daireyi teslim aldım. İmzamı attım. Sorun çıkarmadım. 12 daire idi. 6 sı müteahhitin. 6 sı toprak sahibinindi. Ben dahil 5 daire verdiler…’ demiştir. Oysa şüpheli, noter sözleşmesine, soruşturma dosyasında bulunan daire paylaşım şemasına açıkça aykırı beyanda bulunmuş, gerçekleri bilmesine rağmen kasten mahkemede yalan söylemiş, duruşmadaki yalan beyanına karşı ayrıca soru sorduğumuzda da yalan beyanında direnmiştir.
Şüpheli, duruşmada ‘…Ne zaman teslim aldıklarını tam olarak bilmiyorum. Davacılar ile müteahhit arasında sorun çıkmış, ben davacıların yerinde kimin oturup oturmadığını bilmiyorum…’ demiştir, halbuki şüpheli müvekkilimden teslim aldığı binada ikamet etmesine rağmen, kardeşleriyle de komşu olmasına ve kardeşlerinin de daireleri teslim alır almaz buralara bazı kiracıları yerleştirmelerine rağmen, ayrıca mahkeme hakimi şüpheliye kardeşlerinin duruşmasında tanıklıktan çekinme hakkını hatırlatmasına rağmen şüpheli tanıklık yapacağını beyan etmiş, fakat özellikle gerçekleri beyan etmekten kaçınmıştır.
Şüpheli duruşmada ‘…arsa sahiplerine verilecek 6 dairenin birisi satılacak yer parası olarak belediyeye verilecekti. Yer parasının belediyeye kimin verdiğini bilmiyorum. Ara daire satılınca yer parası olarak belediyeye verilecekti. Ancak müteahhit mi verdi diğerleri mi verdi bilmiyorum…’ demiştir. Fakat şüpheli dairesini müvekkilimden teslim aldığında, teslim tutanağında ‘Tapu Tahsisli Arsa Bedelinin Tutarı olan 118.317,00 TL Müteahhit ……. tarafından ilgili Vakıflar Bankası aracılığıyla Belediye birimine yatırılmıştır’ demiş ve bu tutanağı imzalamıştır. Duruşmada bu husus vurgulanarak kendisine sorulmasına rağmen bu gerçeği kendi imzasıyla teyit etmesine rağmen inkar etmiştir. Yani şüpheli, tanık ifadesinde teslim sözleşmesi imzaladığını, teslim edilecek binayı usulen de olsa incelediğini beyan etmiş, hülasaa bu tutanağı rızaen imzaladığını duruşmada dahi kabul etmesine rağmen, ayrıca gerçekleri de kendi imzasıyla teyit etmesine rağmen mahkemede yalan beyanda bulunmuş ve adaleti yanıltmıştır.
NETİCE VE TALEP : Yukarıda izah edilen ve resen nazara alınacak sebeplerle;
5 maddede kısaca özetlediğimiz hususların kısmen ve tamamen yalan olduğunu, bu beyanlar sebebiyle adaletin sağlıklı tesis edilmesinde sıkıntıların vaki olduğu, tanığın yalan yere yemin etmesine rağmen ve gerçeğe aykırı beyanlarına rağmen ısrarla soru sorduğumuzda da beyanından rücu etmeyerek bildiği gerçeklere aykırı hareket etmesinden sebep, yapılan yargılamanın selametine engel olması sebebiyle yapmış olduğumuz şikayete rağmen Başsavcılıkça verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair kararın kaldırılmasını ve dosyanın tekemmül ettirilmesi için İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavılığı’na iadesini saygıyla talep ederiz…../…/2018
Müşteki Vekili
Avukat
………………..
……………. SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
Gönderilmek Üzere
……………. CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
İTİRAZ EDEN
(MÜŞTEKİ) : Adı ve Soyadı, T.C. Kimlik No:
Adres
ŞÜPHELİ : Adı ve Soyadı (Açık Kimliği)
Adres
KONU: Takipsizlik kararının kaldırılması
SUÇ TARİHİ : …/…/…
TEBELLÜĞ TARİHİ : …/…/…
AÇIKLAMALAR :
1- Yukarıda numarası yazılı dosyada şüpheliler hakkında yaptığımız şikâyet hakkında ……. Cumhuriyet Başsavcılığı …/…/… tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir. Verilen bu kararın tarafıma tebliğinden itibaren 15 günlük kanuni süresi içinde itiraz ediyorum.
2- Er merkez isimli iş yeriyle aynı sokakta bulunuyoruz. Söz konusu iş yerine ait elektrik jeneratörü çalıştırıldığında çok fazla ses çıkarmakta ve bu ses nedeniyle aşırı derecede rahatsız olmaktayız. Konunun incelenmesi ve gerekli tedbirlerin alınması amacıyla ilgili kurumlara müracaat ettik. Fakat görevli kurumların hiç biri bu konuyu araştırmadı. Masa başında düzenlendiği belli olan bir evrakla işin yapıldığı gerekçesiyle tarafımıza bilgi verildi. Fakat bu rahatsızlık veren konu çözümlenmedi.
3- Savcılığın takipsizlik kararında belirtildiği gibi ayrıntılı ve ölçüm sonuçlarını gösteren bir raporda mevcut değildir. Sadece iki memur tarafından imzalanan ve içeriğinde ölçüm sonucunu gösteren en azından şikâyet sonucu yapılan ölçümle şikâyetten sonra işyerinin düzelttim dediği zamandan sonra yapılan ölçümleri mukayese eder şekilde bir raporda mevcut değildir.
4- Ayrıca söz konusu jeneratör proje dışında bir yere yapılmıştır. Oradaki çöp yeri de proje dışındadır. Bu iki yerde imara göre iki yapı arasında bulunması zorunlu olan 3 metrelik kısımlarda yer almaktadır. Bu hususlarda yetkililere bildirilmesine rağmen bu konuda da gerekli araştırma ve inceleme yapılmamış ve mağduriyet giderilmemiştir.
5- Ayrıca jeneratörün gücü çok yüksek olduğundan aşırı derecede gürültü çıkarmaktadır. Bu gürültü izolasyonla da giderilmesi mümkün değildir. Ancak jeneratörün yerinin değiştirilmesi ve kapalı yere alınması gerekir. Fakat bu hususta yetkililerce incelenmedi. Buna rağmen Savcılık makamı da bu konuyu incelememiştir. Bu nedenle takipsizlik kararına itiraz ediyorum.
6- Yine aynı sokakta sokağın her iki tarafına da araçlar park etmekte ve mahalle sakini olarak bizim gelip geçmemize engel olmaktadır. Bunu …….. halkından istisnasız herkes bilmektedir. Hal böyle iken delil bulunamadığından bahisle şikâyet konusunda takipsizlik kararı verilmesi de dosya kapsamına ve oluşa aykırıdır.
7- Konuya ilişkin olarak delil mahiyetinde fotoğrafları dosyaya ibraz ediyorum. Konunun araştırılarak ……….. Cumhuriyet Başsavcılığının takipsizlik kararının kaldırılması için makamınıza müracaat etmek gerekmiştir.
HUKUKİ NEDENLERİ : CMK. md. 173 ve ilgili mevzuat.
SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda açıklanan nedenlerle, ……… Cumhuriyet Başsavcılığının ../../2018 tarih ve 2018/4394–2485 sor-Kar. Sayılı dosyasıyla verdiği takipsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesi saygıyla arz ve talep olunur. …/…/2018
MÜŞTEKİ
Adı ve Soyadı
İmza
EKİ: Fotoğraf ve dilekçe örnekleri
……..… SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
SUNULMAK ÜZERE
……….. CUMHURİYET SAVCILIĞI’NA
TAKİPSİZLİK KARARINA
İTİRAZ EDEN (ŞİKAYETÇİ)
1.) …………………….
2.)……………………..
ŞİKAYETÇİLER VEKİLİ :
Av. ……………………
SANIKLAR :
1.)……………………..
.
2.) ……………………
.
SUÇ : Adam Kaçırmaya Teşebbüs
KARAR TARİH VE NO : …….. Cumhuriyet Savcılığının …/…../…. tarih ve …../………. Hazırlık E.
TEBELLÜĞ TARİHİ : …/…./…….
TALEP KONUSU : ………. Cumhuriyet Savcılığının ../…./…. tarih ve …/……. Hazırlık Esas numaralı. takipsizlik kararına karşı itirazlarımızın sunulmasından ibarettir.
İTİRAZLARIMIZ :
1. ………Cumhuriyet Savcılığının söz konusu kararı usul ve yasaya aykırı olup bozulması gerekir. Şöyle ki;
2. Olay tarihinde müvekkillerimin işyerine gelen sanıklar, alacaklarının bulunduğunu söyledikleri işyeri çalışanlarından ve olay anında iş yerinde bulunmayan …………Ş’tan alacaklarını tahsil etmek maksadıyla ……….Ş’ın kız kardeşi olan Müşteki mağdure …………..’ı kaçırmak amacıyla 5-6 metre sürükleyerek dükkan kapısına kadar getirmişlerdir. Mağdurenin direnmesi ve kaçırılmak istenen diğer müşteki mağdur ………..’ın da karşı koyması, ………. iş merkezi özel güvenlik teşkilatının da sanıklara müdahale etmesi üzerine emellerine ulaşamayan ve eylemleri teşebbüs aşamasında kalmıştır. Sanıklar, ………………’ı darp etmişler, faaliyet konusu cep telefonu ticareti olan işyerindeki eşyaları kırıp dökmüşlerdir.
3. Söz konusu suçun Türk Ceza Kanununun m. 79 hükümleri gereğince Türk Ceza Kanununun m. 499/I hükmüne girmesi ve bu yönüyle kamu davası açılması gerekirken, bu derece ağır bir suçtan ……….. Cumhuriyet Savcılığı …/…/……. tarih ve …/……. Hazırlık Esas numaralı kararıyla takipsizlik kararı vermiştir. Sayın Savcılığın söz konusu olayda Takipsizlik kararı vermesinin mantığını anlamak güçtür. Zira Yargıtay’ın görüşü de bu yöndedir. (Y.1.CD.4.2.1986 gün ve 4178E-373 K sayılı kararı).
4. Sayın Savcılık, olayın bir çok görgü tanığı mevcut olmasına ve talep halinde Savcılık huzurunda dinletmeye hazır olduğumuz halde tanık beyanlarına başvurmamıştır. Ayrıca, sayın Savcılık, müştekilerimin beyanlarına da başvurmadan, sanıkların doğal olarak kendilerini kurtarmak amacına matuf beyanlarıyla yetinerek takipsizlik kararı vermiştir. Bu yönüyle hazırlık tahkikatında yeterli delillerin toplanmaması da usule aykırıdır.
5. ………..Cumhuriyet Savcılığının olayı adi müessir fiil olarak yorumlamasını da anlamak güçtür. Müessir fiil sanıkların eyleminin sonucu değildir. Eylemi kolaylaştırmak için başvurdukları bir yoldur. Basit tehdit yorumu da yanlıştır. Sanıkların eylemi, alacak tahsil etmek amacına matuf adam kaçırmaya teşebbüstür.
6. ………… Cumhuriyet Savcılığının hangi mantık ve gerekçeyle verdiğini bilmediğimiz takipsizlik kararı, şehir eşkıyalığına meşruiyet ve şehir eşkıyalarına da cesaret vermektedir. Güpegündüz işyeri basarak adam kaçırmaya kalkışan sanıkların yargılanmalarına bile gerek görülmemesi nasıl izah olunacaktır? Vatandaşın bakışıyla, çetelerle mafyayla meşgul olduğumuz şu günlerde ……….. Cumhuriyet Savcılığı bu kararıyla yeni bir çeteye onay ve cesaret vermiş olmaktadır ki bu durum vatandaş nazarında yargının bağımsız ve tarafsız olmadığı, adaletin güçlüden yana olduğu şüphesini doğurmaktadır. Zira söz konusu takipsizlik kararının gerekçe ve mantığını müvekkillerimize izah edememekteyiz. Vatandaş, mağduriyetinin biraz olsun telafisi için yargıya başvurmakta ancak, görüldüğü üzere beklediğini bulamamakta, kendisini şehir eşkıyalarına karşı güvende hissetmemektedir.
SONUÇ ve TALEP : Yukarıda açıklanan nedenlerle, …… Cumhuriyet Savcılığının …./…./……. tarih ve …./……….. Hazırlık Esas numaralı. takipsizlik kararının bozularak Sanıkların Türk Ceza Kanununun m. 499/I hükümleri gereğince cezalandırılmalarına karar verilmek üzere haklarında kamu davası açılmasına karar verilmesini saygılarımla arz ve talep ederim.
……/……/2018
Şikayetçiler Vekili
Av…………
iMZA
……….SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
Sunulmak Üzere
……..CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI SAYIN MAKAMINA
İTİRAZ EDEN :…………….
VEKİLİ :…………….
YAKINAN :……………..
SANIK :……………..
İTİRAZ OLUNAN KARAR :Cumhuriyet Savcılığı Makamının 2015/……. Sayılı Takipsizlik kararı.
KONU : Takipsizlik kararına itirazımızdır.
İTİRAZ NEDENLERİ :1-Sanık tarafından ……. tarihinde müvekkilime karşı ……. eylemi işlenmiştir.
2-Müvekkilimiz tarafından sanık hakkında karakola yapılan şikayet üzerine sanık Savcılığa çıkarılmış, sorgusundan sonra ise, dosya ile ilgili takipsizlik kararı verilerek serbest bırakılmıştır.
3-Sanığın eylemi müvekkilimizi mağdur etmesinin yanında kamu düzenini de bozan bir suçtur. Sanık tutuklanma istemi ile Sorgu Mahkemesine sevk edilmeli ve hakkında kamu davası açılmalı idi.
4-Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık hakkında verilen takipsizlik kararı usul ve yasaya uygun değildir. Hazırlık evrakındaki ifadeler ve ele geçen kanıtlar incelendiğinde durum açıkça belli olacaktır.
İSTEM SONUCU : Açıklanan itirazlarımızın incelenerek şikayetimiz hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen Takipsizlik kararının kaldırılmasına ve kamu davası açılmasına, müvekkilimizi mağdur eden ve kamu düzenini ihlal eden sanığın tutuklanmasına karar verilmesini talep ederiz. ../../2018
İTİRAZ EDEN
Adı ve Soyadı
İmza.
………….…SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
TAKİPSİZLİK KARARINA
İTİRAZ EDEN MÜŞTEKİLER :
1),
2.),
VEKİLİ :
SANIKLAR :
1)
2)
İTİRAZ OLUNAN KARAR : …………. C.Başsavcılığının …………….. gün ………… Hz. …………. K.s. takipsizlik kararı.
İTİRAZLARIMIZ :
1. Sanıklar ……….. İli, ………. İlçesi 709. Sokakta bulunan ……. Sitesi yönetim ve denetim kurulu üyeleri iken ……… günü yapılan genel kurul toplantısı ile görevlerine son verilmiştir.
2. Yapılan seçimlerde bizlerinde içinde yer aldığı yeni yönetim ve denetim kurulu oluşturulmuş ,sanıkların raporları kabul edilmemiş, hesapları ibra edilmemiş ve hukuki yollara müracaat edilmesine karar verilmiştir.
3. Seçimlerin sonunda sanıklara yönetime ait tüm defter ve belgelerin teslim edilmesi için ihtar çekilmiş, sanıklar defter ve belgeleri teslim etmemişlerdir. Bunun üzerine tarafımızdan suç duyurusunda bulunulmuş, fakat itiraz edilen takipsizlik kararı verilmiştir.
4. Sanıklar, …………… tarihli toplantıda alınan kararların iptali hususunda hiçbir hukuki yola müracaat etmiş değildir. C.Başsavcılığı sanıkların mücerret beyanı ile karara itiraz edilmiş olduğunu kabul ederek takipsizlik kararını vermiştir. Oysa sanıklar hem emniyeti suistimal hem de görevi kötüye kullanma suçunu işlemiş olup cezalandırılmaları için kamu davası açılması gerekmektedir.
SONUÇ ve TALEP : Arz edilen nedenlerle ………. C.Başsavcılığının ………… tarih ………. Hz. ……….. Karar sayılı takipsizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini arz ederiz. …./…./2019
Müştekiler Vekili
Av……………….
EK:
1.) Onanmış vekaletname örneği.
…………. ( ) SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
C.SAVCILIĞI DOSYA NO:……/……..
İTİRAZ EDEN
(MÜŞTEKİ) :…………………………………….
VEKİLİ :…………………………………….
ŞÜPHELİLER :………………………………………
SUÇ : Dolandırıcılık, Güveni Kötüye Kullanma, Çıkar Amaçlı Organize Suç Örgütü Kurma, Evrakta Sahtecilik
SUÇ TARİHİ :../../2018
TEBELLÜĞ TARİHİ : ../../2018
KONU : ………. Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yukarıda soruştu ve karar numaraları belirtilmiş takipsizlik kararına karşı
itirazlarımızın ve kovuşturma istemimizin sunulmasından ibarettir.
A Ç I K L A M A L A R
…… Cumhuriyet Başsavcılığı, yukarıda numarası yazılı dosyada, EKSİK TAHKİKAT yapmış olmasına rağmen, kovuşturmaya yer olmadığına dair karar vermiştir.
Oysa, C.M.K. mad. 160’a göre, bir suçun işlendiğini öğrenen Cumhuriyet Savcısının görevi,
– ‘ hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamak ’ ve,
– ‘ şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına
almaktır’.
CMK. 160 v.s. maddeleri ihlal ederek verilen bu karara, süresi içinde itiraz etmekteyiz. Gerekçelerimiz aşağıdaki gibidir:
1. 11 ADET ŞÜPHELİDEN SADECE BİRİNİN İFADESİ ALINMIŞ, DİĞER 10 TANESİ SAVCILIĞA BİLE ÇAĞRILMAMIŞTIR
Şüphelilerden 10 tanesinin ad, soyad ve adresi, şikayet dilekçelerimiz ile Savcılığa bildirildiği halde, SADECE 1 tanesinin ifadesi alınmış, diğer 10 şüphelinin ifadesi DAHİ alınmamıştır ( bu şekilde, diğer şüphelilerin ifadelerinde ortaya çıkabilecek olası ikrar ve çelişkilerinin önü kapatılmıştır )
2. 7) NO.LU ŞÜPHELİ “MUSTAFA”NIN KİMLİĞİ AÇIKÇA TESPİT EDİLMEDEN, TAKİPSİZLİK KARARI VERİLMİŞTİR
Türkiye tarihinin gelmiş geçmiş en yüksek tutardaki şans oyunu ikramiyesinin tahsilinde meydana geldiğini belirttiğimiz suçlar araştırılırken, şüpheli olarak gösterdiğimiz, işyeri adresini ve görevini (…………. bankasında şef) dahi belirttiğimiz “Mustafa” isimli şahsın, kim olduğunun dahi soruşturulmaması eksik tahkikatın en büyük DELİLİDİR.
Bu vesile ile kim olduğu ferden belli olmayan “Mustafa” isimli bu kişi, Savcılıkça merak dahi edilmemiş; bu hususta araştırma yapılmamıştır.
3. DOSYADA İFADESİ ALINAN TEK ŞÜPHELİ OLAN EMRULLAH DEMİR’İN BEYANLARI ÇELİŞKİLERLE DOLUDUR
……………. Emniyette alınan ifadesinde, bizim tanık beyanlarımızın aksine, şikayet konusu Süper Loto’nun hiç oynanmadığını belirterek, hemen hemen bu tür her iddiada karşılaşıldığı gibi; kendisinin müşteki tarafından dövüldüğünü, kendisine silah zoruyla tarihsiz boş senet imzalatıldığını, kendisinin ölümle tehdit edildiğini söylemiştir.
Oysa, şüphelilerden …………… işbu iddia ve savunmalarını hiçbir delille destekleyememiştir.
Şöyle ki;
Ekli …. Cumhuriyet Savcılığı’nın ….. sayılı dosyası ve ‘Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı’ndan görüleceği gibi, şüpheli ….. işbu iddialarını kanıtlayamamış ve dosya kapanmıştır.
Böylece, şüpheli ………….’ın ifadesindeki samimiyetsizlik ve gerçek dışılık ortaya çıkmıştır.
4. ŞÜPHELİ ……, MAĞDURA –ŞAHİTLER ÖNÜNDE- 6.227.000,- TL. YAZILI
ÖDEME TAAHHÜDÜNDE BULUNDUĞU HALDE, BU HUSUS SAVCI TARAFINDAN DERİNLEMESİNE SORUŞTURULMADAN, TAKİPSİZLİK KARARI VERİLMİŞTİR
Şüphelilerden …………. şahitlerimiz …………Bankası / Pendik Şube Müdürü ….. ve ….. HUZURUNDA, kendisine mağdur …… ile birlikte oynadığı Süper Loto’dan İKRAMİYE ÇIKTIĞINI SÖZLÜ VE YAZILI OLARAK BELİRTEREK, İKRAMİYENİN ¼’ ü olan 6.227.000,- TL.sını ( = 24.908.903,85 TL. X % 25) mağdur ….’a ödeyeceğini belirten bir belge imzalamıştır (bkz. EKLİ: 9/4/2009 tarihli “Ortaklık ve Hisse Sözleşmesi).
Oysa aynı şüpheli, Savcılığa verdiği ifadesinde, “aslında kendine süper lotodan ikramiye falan çıkmadığını, mağdura şaka yaptığını” belirtmektedir. Hayatın olağan akışına göre, kimsenin SIRF ŞAKA YAPMAK MAKSADIYLA 6.227.000,- TL. ödeme taahhüdü !!! altına giremeyeceği açıktır.
Ancak, işbu HUSUSLAR derinlemesine soruşturulmamıştır.
5. ŞÜPHELİ “……”IN DOSYADAKİ DOLANDIRICILIK SUÇU TANIK
İFADELERİMİZLE KESİN OLMASINA RAĞMEN, BU HUSUS BİLE DİKKATE ALINMADAN, DİREKT TAKİPSİZLİK VERİLMESİ HUKUKA AYKIRIDIR
Şüpheli ….., tanıklarımızın beyanlarına göre,
– “ikramiyeden kazandığı parayı 3 aylık vadeliye koyduğu”,
– “vade bitince eline para geçeceği” ve
– “şimdilik parayı bozduramadığı”
gerekçeleriyle) müştekiden çeşitli vesiler ile, defalarca kez para almış olmasına rağmen bu şüpheli hakkında, dolandırıcılık suçundan da takipsizlik kararı verilmiştir.
Diğer suçlar açısından takipsizlik kararı verilecek olsa dahi –kaldı ki kanun soruşturma tamamlanmadan savcının takipsizlik kararı verilmesine cevaz vermemektedir- dolandırıcılık suçu hususunda, şüpheli ……….. açısından dosya tefrik edilmeli ve soruşturma sürdürülerek kamu davası açılmalı idi.
KISACASI; EĞER şüpheli ………’e –bkz. dosyada mevcut ifadesi- , bu ikramiye çıkmamış; fakat kendisi müvekkil Ömer’i, kendine ikramiye çıktığı konusunda KANDIRMIŞ ise, tanık beyanlarından ve şikayetten de anlaşılacağı üzere DOLANDIRICILIK suçu yine de meydana gelmiştir ve bu husustan ötürü ŞÜPHELİ …….. CEZALANDIRILMALIDIR.
Çünkü kendisi, bu şekilde şikayetçi müvekkil Ömer’i zarara uğratmış; ondan defalarca büyük miktarlarda para almıştır. TCK 157 ele alındığında dolandırıcılık suçunun meydana gelmesi için “hileli davranışlarla bir kimseyi aldatmak ve onu zarara sokmak” yeterlidir.
6. SORUŞTURMADA ÇOK BARİZ HUKUK HATALARI YAPILMIŞ ve CMK.’NIN
İSTEDİĞİ ANLAMDA ETKİN SORUŞTURMA GERÇEKLEŞTİRİLMEMİŞTİR
Şüpheli ….. ve diğer şüphelilerin, iddia ettiğimiz suçları işlediklerini tespit etmek, çok kolay olmasına rağmen, eksik soruşturma yapılmıştır. Şöyle ki;
a) Şüpheli ….’a, İKRAMİYE ÇIKAN BURSA/NİLÜFER’DEKİ BAYİDE SÜPER LOTO OYNAYIP OYNAMADIĞI SAVCI TARAFINDAN SORULMAMIŞTIR.
OYSA, BU SORU DAVANIN BELKEMİĞİNİ OLUŞTURAN ÇOK ÖNEMLİ BİR SORUDUR. …..’IN VERECEĞİ BEYANA GÖRE, BAYİDE ÇALIŞANLARIN + BAYİ SAHİBİNİN DİNLENMESİ GEREKİRDİ. ÇÜNKÜ …… TAMAMEN TERSİNİ SAVUNMAKTADIR.
AYRICA SAVCILIK, İDDİA ETTİĞİMİZ NİLÜFER’DEKİ BAYİDE Mİ, YOKSA BAŞKA BAYİDE Mİ OYNANAN LOTOYA İKRAMİYE ÇIKIP ÇIKMADIĞINI ARAŞTIRMAMIŞTIR.
TÜM BUNLAR ORTAYA ÇIKMADAN, BU DOSYANIN KAPATILMASI HUKUKA
AYKIRIDIR. AKSİ HALDE AİHM’NE BAŞVURULACAKTIR.
b) Tüm iddialarımızı ispatlar deliller, Savcılıkça önce bu dosyayla birleştirilen, sonra da tefrik edilen 2009/23500 + 2009/21501 sayılı dosyalara, diğer savcı ….. bey tarafından celbedilen YÜZLERCE SAYFALIK (DOSYADA TELEKOM MÜDÜRLÜĞÜNDEN GÖNDERİLMİŞ BİR CD HALİNDEDİR) İLETİŞİMİN TESPİTİ TUTANAKLARINDAN ÇIKARILABİLECEK iken -BU TUTANAKLAR İNCELENDİĞİNDE GÖRÜLECEK OLAN-BİRBİRLERİNİ TANIMADIKLARINI İDDİA EDEN ŞÜPHELİLERİN BİRBİRLERİYLE İKRAMİYE SONRASI YAPTIKLARI ONLARCA GÖRÜŞME SAVCILIK TARAFINDAN HİÇ FARKINA VARILMAMIŞTIR. HATTA SAYIN SAVCILIK, DOSYADA İLETİŞİM TESPİTİ İSTENMİŞ (BKZ. CD) OLMASINA RAĞMEN, TAKİPSİZLİK KARARININ 4. SAYFASININ 1. PARAGRAFINDA “iletişim tespiti istenmemiş” diyecek kadar, dosyadaki delilleri irdelememiştir.
Oysa ki, ekli Yargıtay kararında görüleceği gibi,
“somut olayda şikayet dilekçesi üzerine, müştekinin ifadesinin
alınmasından sonra telefonları kullandığını belirttiği eşinin
ifadesinin alınması, cep telefonları numaralarının ayrıntılı
görüşme kayıtlarının telefon şirketlerinden getirtilerek
incelenmesi ve sonucuna göre soruşturmanın yönlendirilmesi
maddi gerçeğe ulaşma açısından zorunludur. Bunların
yapılmaması durumunda soruşturma evresinin
tamamlandığından söz edilemeyecektir” (YARGITAY
CEZA GENEL KURULU E. 2007/2-247 K. 2007/257 T. 4.12.2007).
BÜYÜK İHTİMALLE BU CD HİÇ AÇILIP İNCELENMEMİŞTİR !!; çünkü eğer incelenseydi, iddialarımızın içinde yer alan
– Şüpheli …… ve şüpheli ……’in bu biletle aslında hiç alakaları olmadığı,
– biletin mağdur müvekkil ……’un verdiği parayla şüpheli …… tarafından makinadan oynandığı,
– ve tüm şüphelilerin, aslında mağdura ait olan ikramiyeyi ondan kaçırmak için büyük bir plan yaptıkları ve ikramiyeyi MAĞDURDAN KAÇIRMAK İÇİN, bize karşı iyiniyetli 3. Şahıs “gibi” görünen …….’E bu paraları aktardıkları
ortaya çıkacak idi.
ÇÜNKÜ, HER BİR ŞÜPHELİNİN VE MAĞDUR MÜVEKKİLİN CEP TELEFONUNDAN, İKRAMİYE ÇIKAN BİLETİN SATIN ALINDIĞI 12/3/2009 GÜNÜ AKŞAM ÜSTÜ, BAYİNİN BULUNDUĞU BAZ İSTASYONU YAKININDA BULUNUP BULUNMADIKLARINI ARAŞTIRMAK KAFİ OLACAK İDİ.
b) AYRICA, …… BANKASI GENEL MÜDÜRLÜĞÜNE YAZI YAZILARAK,
– İKRAMİYENİN ÖNCE HANGİ ŞÜPHELİNİN AÇTIĞI HESABA
AKTARILDIĞI,
– Ayrıca banka hesap hareketlerinin bilirkişi marifetiyle incelenmesi
gerekmekte idi.
c) Bursa/Nilüfer’de ……2009’da çekilen Süper Loto kuponuna çıkan ikramiyenin tahsilinde ceza hukuku açısından dolandırıcılık, özel hukuk açısından ise muvazaa iddiamız göz önüne alındığında, şüphelilerden ….. ve eski eşi ……… ile milli piyango kayıtlarına göre ikramiyenin gerçek talihlisi olarak görülen ….. ve eşi …..’in tamamının soyadının aynı olması düşünüldüğünde kanımızca en azından bu kişilerin nüfus aile tablolarının en geniş halinin istenmesi gerekirdi.
Çünkü ancak bu şekilde, iddiamızın temelini oluşturan,
– bu 4 kişinin birbirini tanıdığı,
– bu kişilerin birbiri ile kan ya da sıhri hısım oldukları ortaya çıkacak idi.
d) AYRICA,
– TELEKOMDAN GELEN DÖKÜMLER VASITASIYLA, SOYADI “DEMİR”
OLAN BU 4 KİŞİNİN, ikramiye çekildikten sonra BİRBİRLERİNİ ARAYIP
ARAMADIKLARI (……: 0532 …..)+ (……: 0532 ….) + (…..: 0535 6905014) + (…..: 0535 350 2911), NE KADAR SIKLIKTA ARADIKLARI, NE ZAMANLAR ARADIKLARI, KONUŞMALARIN KAÇ DK. SÜRDÜĞÜ
– bilette adları bulunan …..’e soru sorularak, bu bileti ne zaman aldıkları, hangisinin aldığı, ikisinin mi birden aldığı, yaklaşık hangi tarihte aldıkları
– BAZ İSTASYONLARI VASITASIYLA BİLETİN ALINDIĞI GÜN VE SAATTE
BU 4 KİŞİDEN, KİMLERİN, bayinin orada OLUP OLMADIKLARI
araştırılması gerekirken bunlar yerine getirilmemiştir.
Bu olayın hukuk versiyonunu düşünürsek, bu hadise, çek ve senetlerde karşılaştığımız “3. kişiye cirolayarak tahsil etme” yöntemine benzemektedir.
İşbu soruşturmayı derinleştirmemek, GERÇEĞİN bu tür dolandırıcılık ve muvazaalarla örtbas edebileceğini kabullenmek DEMEKTİR. BİZ, SAYIN MAHKEMENİN BUNA CEVAZ VERMEYECEĞİ İNANCINDAYIZ.
7. TEK İFADESİ ALINAN ŞÜPHELİ OLAN EMRULLAH’IN İFADESİ ÇELİŞKİLERLE DOLUDUR
………’in alınan emniyet ifadesi çelişkilerle dolu iken (eski eşi diğer şüpheli
………….’in adresini dahi bilmediğini iddia etmesi fakat cep telefonu servis kayıtlarına göre, belirtilen tarihlerde yüzlerce kez telefonla görüşmüş olmaları; bkz. DOSYADA MEVCUT CD HALİNDEKİ İLETİŞİM TUTANAKLARI) bunun sebebi dahi kendisinden sorulmamıştır.
Ayrıca soruşturma esnasında şüphelinin ifadesi alınırken, şüphelinin adaleti yanıltmaya yönelik beyanlarda bulunması suç teşkil ettiği halde, bunun sebebinin araştırılmaması da hakkaniyete ve soruşturmanın selametine aykırı olmuştur.
Müşteki müvekkilin isnatlarının tamamı (çekiliş öncesi nerede olunduğu, yanında kimlerin olduğu, biletin nereden alındığı, biletin alınış şekli, …… arasındaki görüşmeler) cep telefonu arama kayıtlarından gelen kayıtlar ve tanık ifadelerine göre sabit iken, sadece şüphelinin bu isnadı reddetmesi ile takipsizlik sonucuna ulaşmıştır. Ancak ceza muhakemesi somut gerçeği aramayı amaçladığından birbiri ile çelişen bu durumların aydınlatılmış olması gerekmektedir.
8. SORUŞTURMADA GERÇEK ARANMAMIŞTIR
Şüphelilerden bilhassa …… ve soyadı bilinmeyen Mustafa isimli şahsın
adresleri ve işleri belli olduğu halde dinlenmemesi kim olduğunun ve ………. ile ilişkilerinin olup olmadığının araştırılmaması, soruşturmanın somut gerçeği arama mantığına ters düşmektedir.
Ekli Yargıtay 7. Ceza Dairesinin Esas No: 2007/4866, Karar No:
2007/11717 SAYILI kararından anlaşılacağı üzere; bir şüphelinin soyadı dahi belirlenmeden kovuşturma başlatılamayacağı
……. SULH CEZA HAKİMLİĞİNE
Sunulmak Üzere
……. CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA
İTİRAZ EDEN :…….
VEKİLİ :…….
YAKINAN :…….
SANIK :…….
İTİRAZ OLUNAN
KARAR :…………………………………………………………………
KONU : Takipsizlik kararına itirazımızdır.
İTİRAZ NEDENLERİ :
1-Sanık tarafından ……. tarihinde müvekkilime karşı ……. eylemi işlenmiştir.
2-Müvekkilimiz tarafından sanık hakkında karakola yapılan şikayet üzerine sanık Savcılığa çıkarılmış, sorgusundan sonra ise, dosya ile ilgili takipsizlik kararı verilerek serbest bırakılmıştır.
3-Sanığın eylemi müvekkilimizi mağdur etmesinin yanında kamu düzenini de bozan bir suçtur. Sanık tutuklanma istemi ile Sorgu Mahkemesine sevk edilmeli ve hakkında kamu davası açılmalı idi.
4-Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından sanık hakkında verilen takipsizlik kararı usul ve yasaya uygun değildir. Hazırlık evrakındaki ifadeler ve ele geçen kanıtlar incelendiğinde durum açıkça belli olacaktır.
İSTEM SONUCU :
Açıklanan itirazlarımızın incelenerek şikayetimiz hakkında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından verilen Takipsizlik kararının kaldırılmasına ve kamu davası açılmasına, müvekkilimizi mağdur eden ve kamu düzenini ihlal eden sanığın tutuklanmasına karar verilmesini talep ederiz. ../../2019
İTİRAZ EDEN
VEKİLİ
…….