Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

BONO ÜZERİNDEKİ İSMİN ÜZERİ ÇİZİLEREK BAŞKA İSİM YAZILMASI

BONO ÜZERİNDEKİ İSMİN ÜZERİ ÇİZİLEREK BAŞKA İSİM YAZILMASI

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/11003
KARAR: 2013/20130

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Davacı alacaklı, 21.07.2011 tanzim, 21.09.2011 vade tarihli 30.000 TL bedelli senede dayanılarak aleyhinde başlatılan icra takibinde süresinde borca itiraz ederek takibin durmasına neden olan borçlunun senetteki imzasını inkar etmemesine rağmen borca haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini iddia ederek icra takibine itirazının kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; bono altındaki imzayı açıkça reddetmeyen borçlunun, borçlu olmadığını ispatlayamadığından bahisle icra takibine yaptığı itirazının kaldırılmasına karar verilmiştir.
İİK’nun 68/1. maddesine göre; “Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz.”
TTK’nun 585. maddesi hükmüne göre, poliçe, keşidecinin emrine yazılı olabileceği gibi, bizzat keşideci üzerine veya bir üçüncü şahıs hesabına da keşide edilebilir. Ancak TTK.nun 690.maddesi, aynı yasanın 585.maddesine yollama yapmadığından, anılan madde bonolar hakkında uygulanamaz. Dolayısıyla bir kimse poliçede olduğu gibi kendi emrine bono tanzim edemez. Bir başka anlatımla bonoyu tanzim eden, kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez. Zira, poliçedeki keşideci ile bonodaki keşideci aynı konumda olmayıp; poliçede kabul eden muhatap, bonodaki keşideci durumundadır.
Somut olayda takip dayanağı senedin keşideci hanesinde Y….D…. yazılı olduğu ve lehtar hanesinde önce Y….. D….. yazıldığı daha sonra üzeri çizilerek E…. T…. yazıldığı ancak bu düzeltmede keşidecinin imza ve onayı bulunmadığı bu durumda alacaklı ve borçlu sıfatı birleştiğinden senedin bono niteliğinde olmadığı ve ayrıca takip dayanağı senedin bono vasfında olmadığı Ankara 3. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 06.03.2012 tarih 2012/171 E, 2012/141 K sayılı kararı ile de sabit olduğundan alacaklı lehine ödeme vaadi yoktur. Dolayısıyla takip dayanağı bono İİK’nun 68. maddesi kapsamında belge sayılmaz borç ve hukuki ilişki de kabul edilmediğine göre bu bonoya dayanılarak ilamsız takip de yapılamaz. O halde mahkemece davanın reddi gerekirken yazılı gerekçe ile kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.