Sanığın Kendisine Görevi Gereği Verilen Kullanıcı Kodu Ve Şifre İle Sorgulama Yapması Verileri Hukuka Aykırı Olarak Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturmaz

Bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi örneği 2022

Bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesi örneği 2022

… .  ………. İŞ MAHKEMESİ’NE

 

DOSYA NO : ….. / ……

 

BİLİRKİŞİ RAPORUNA KARŞI BEYANDA BULUNAN

DAVACI

:ADI-SOYADI-T.C. KİMLİK NO
  ADRES
VEKİLİ

 

:
DAVALI :………… Belediye Başkanlığı
  ADRES
VEKİLİ :
KONUSU :…/…/… Tarihli Bilirkişi raporuna karşı beyanlarımızın sunulmasıdır

 

 AÇIKLAMALAR

 

1-Müvekkilimin üyesi bulunduğu Belediye-İş Sendikası ile işveren, ……………….. Belediye Başkanlığı arasında imzalanan ve …/…./…. tarihinde yürürlüğe giren Toplu İş Sözleşmesi hükümleri gereğince, ….. yılının 2. altı ayında uygulanması gereken %…. maaş zammının uygulanmaması nedeniyle çıkan farkların talebini içerir dava dosyamızda bilirkişi incelemesi neticesinde verilen rapor usul ve yasaya aykırı bulunmaktadır. Şöyle ki;

2-Bilirkişi raporunda; 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanununun 2. ve 33. Maddesi gereğince, toplu iş sözleşmesi hükümlerinin emredici nitelikte bulunduğu ve bunun toplu iş sözleşmesine özgü bir durum olduğu, yine aynı yasanın 35. Maddesi gereğince süre dışında toplu iş sözleşmesinin emredici hükümlerinin ancak yetkili taraflarca değiştirilebileceği tespitlerini yapmıştır. Ancak, devamı değerlendirmelerinde tam bir çelişki yaratmak suretiyle sendika üyelerinin, Toplu İş Sözleşmesi ile kendilerine verilen haklardan şahsen feragat edebileceklerini belirtmiştir. Ayrıca, yaptığı değerlendirme neticesinde, feragatnameleri işçilerin kendi istekleri ile verdiklerini ve işverenin hiçbir baskı kurmadığını, bunun ise o dönemler itibarı ile işçi çıkarmanın olmamasından anlaşıldığını belirtmiştir.

3-Öncelikle, somut olayda bir tek işçinin Toplu İş Sözleşmesi ile kendisine tanınan maaş zammı hakkından feragat etmiş olduğu değil, matbu feragatnamelerin tüm sendika üyesi işçilere imzalatılmak suretiyle haklarından feragat etmek zorunda bırakıldıkları hususunun tespiti gerekir (dosya kapsamından tüm sendika üyesi işçilerine feragatname imzalatıldığı anlaşılmaktadır). Buna göre olay, bilirkişi raporunda belirtildiği gibi, tek bir işçinin hakkından feragat etmesi şeklinde değil ancak, işveren tarafın TİS hükümlerini (emredici hükümlerini) yasaya aykırı şekilde tek taraflı ve işçiler üzerinde baskı kurmak suretiyle değiştirmeye çalıştığı şeklinde yorumlamak gerekir. Bu yönüyle bilirkişi raporu hatalıdır.

4-Ayrıca, bilirkişi raporunda Müvekkilim ve diğer sendika üyesi işçiler üzerinde işverenin hiçbir tehdit oluşturmadığı sonucuna varılmıştır. Oysaki davalı işveren tanıklarından ……………………. (sendika başkanı) beyanlarında, işveren Belediye Başkanlığının, işçilerle feragat konusunda görüşmeler yaptığını, sendika başkanı olarak işçilerin kendisine müracaat ederek baskı nedeniyle nasıl hareket etmeleri gerektiği yönünde sorular sorduklarını ve işçiler üzerinde işverenin manevi baskı kurduğunu belirtmiştir. Ancak, davalı tanığının beyanları ve dosyadaki diğer delillerin tamamı işveren lehine yorumlanmıştır. İş hukukunda işçi lehine yorum ilkesi esastır. Bilirkişi raporu, bu yönüyle de gerçek durumla ve yasayla çelişmektedir.

5-Müvekkilim üzerinde manevi baskı ve tehdidin varlığı, olayın o zamanki şartlar içinde değerlendirilmesi ile daha sağlıklı ve kolay tespit edilebilecektir. Şöyle ki; ekonomik krizin, işten çıkarmaların ve işsizliğin en kötü koşullarda yaşandığı bir dönemde işverenin “feragatnameleri imzalamazsanız işten çıkarılırsınız” şeklindeki tehditleri kesinlikle manevi cebir ve tehdit olarak kabul edilmelidir. Bilirkişi raporunda belirtildiği gibi, tehdidin varlığı sadece işten çıkarılan kimsenin olmaması olgusuyla değerlendirilemez. O zamanki şartlarda, işverenin “feragatnameleri imzalamazsanız işten çıkarılırsınız” şeklinde beyanları dahi ciddi anlamda baskı ve tehdit oluşturmaya yeter niteliktedir ki; öyle olduğu için belediye işçilerinin tamamı feragatnameleri imzalamak zorunda kalmıştır

6- Müvekkilim ve dava açan diğer işçilerin büyük bir çoğunluğu, söz konusu alacak haklarını talep için, dava haklarını emeklilik tarihlerine yakın zamanda veya emeklilikten sonra açmayı tercih etmişlerdir. Şu ana kadar dava açanların çok büyük bir kısmı, emekli olmuş veya emekliliği çok yakın işçilerdir. Bu durum ise, feragatnamelerin manevi cebir ve tehditle imzalatıldığı ve işverenin baskısının halen devam ettiği (süreklilik arz ettiği) sonucunu ortaya koymaktadır. Bu nedenle bilirkişinin, zamanaşımı yönündeki değerlendirmeleri de kabul edilemez niteliktedir.

SONUÇ VE İSTEM :Yukarıda açıklanan sebeplerle, itirazlarımız çerçevesinde yeni bilirkişi raporu alınmasını, şayet bu itirazımız kabul edilmez ise ek bilirkişi raporu tanzim edilerek itirazlarımızın değerlendirilmesini saygılarımızla arz ve talep ederiz.
  .…/…/2018
  BEYANDA BULUNAN

DAVACI VEKİLİ

  Avukat